Piyasalar Merkez Bankası Toplantılarına Odaklandı
Merkez bankaları toplantılarının arka arkaya yapılacağı önemli bir döneme girmiş
bulunmaktayız.
Borsayı hareketlendirecek ilk toplantı 27 Nisan’da yapılacak TCMB toplantısı. Küresel piyasalarda pandemi sonrası enflasyonla mücadele kapsamında merkez bankaları politika faizlerini hızla yükseltirken Türkiye’de TCMB bu konuda ayrışarak politika faizini indirmeyi istikrarlı bir şekilde sürdürdü.
Çift haneli faiz oranlarından tek haneli rakamlara geriledi ve bugün uygulanan para politikasında %8,5 puana ulaşıldı.
TCMB enflasyon hedefinin orta vadede %5 olduğunu ve bu hedefe ulaşıncaya dek elindeki tüm araçları kararlı olarak kullanacağını söylüyor. Bu durum banka hisselerinin borsadaki fiyatlarını 2 katını aşan fiyatlara taşıdı.Diğer yandan 2023 yılı Para politikası ve Liralaşma stratejileri kapsamında bankalara getirilen yükümlülükler ile Dolar kurundaki yükseliş yatay pozitif devam ediyor.
Piyasada kur fiyatlamasının yukarı yönlü hızlanmaması adına seçim öncesi belirsizliği
de göz önüne alarak 27 Nisan’da yapılacak olan TCMB toplantılarından çıkacak kararda
herhangi bir politika değişikliği söz konusu olmayabilir. Son toplantısında faiz değişikliğine gitmeyen merkez bankası 50 baz puan indirim kararı alması durumunda kurda yükselişin devamı beklenebilir. Bu ay sonu 28 Nisan’da Japonya Merkez Bankası
(BOJ) dikkat çeken bir başka toplantı olacak.
Bilindiği üzere Japonya’da faizler negatif seyrini koruyor. Japonya ekonomisinde önemli bir fark olarak Japon toplumunun yaşam biçiminde tüketime eğilimli olmaması, her ne kadar Döviz karşısında nominalde Japon yenini katlamış olsa da Japonya’daki refah düzeyinin ve enflasyonun bu durumdan diğer ülkeler gibi etkilenmediğini söylemek gerekir. Pandemi sonrası Küresel çapta merkez bankalarının şahin duruşuna katılmayan hatta ultra gevşek para politikası uygulayan Japonya Merkez Bankası’nın bu duruşunu değiştirmesi o nedenle beklenmiyordu.
Japonya Merkez bankası, Amerika Merkez Bankası (FED) tarafından ardı ardına gelen faiz artışlarına kayıtsız kalamadı ve 24 yıl sonra ilk kez Haziran 2022’de dövize doğrudan müdahale etti. Bundan önceki müdahale Haziran 1998‘de yılında olmuştu. Bu doğrudan müdahale ve faiz artışıpiyasada şaşkınlık yarattı.
Mart ayında yapılan toplantılarda ultra gevşek para politikası tavrını koruyan Japonya Merkez Bankası’nın Nisanayı sonunda da aynı tavrına devam etmesi Piyasalar Merkez BankasıToplantılarına Odaklandı bekleniyor.
Mayıs ayına baktığımızda merkez bankaları toplantı takvimi biraz daha yoğun gözüküyor. Mayıs ayının ilk haftası Amerika Merkez Bankası (FED) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantılarında yılın geri kalanı için önemli kararlar gelebilir.
Hemen ardından ise İngiltere Merkez Bankası 11 Mayıs’ta aylık toplantısını gerçekleştirecek. Nisan sonuna kadar gelecek olan enflasyon verileri Merkez Bankalarından çıkacak kararların yönünü tayin edeceği için yakından takip edilmesi gerekiyor.
Amerika’dan son açıklanan enflasyon verilerindeki ılımlı yumuşama, enflasyondaki
katılaşma kırılmamış olsa da acaba faiz artışı pas geçilir mi sorusunu gündeme taşıdı.
Amerika’da enerji ve tarım tarafındaki fiyat dalgalanmaları da enflasyondaki yapışkanlığın
kırılmasını zorlaştırıyor olması piyasadaki genel görüşü de 25 baz puan artış olacağı
kanaatine taşıyor.
25 Baz puan artış gelmesi durumunda, enflasyonun üzerinde bir faiz politikasına geçilmiş olacak. Doların değer artışıve altın Ons Altın fiyatın ve diğer emtia fiyatlarında bir miktar geri çekilme görülebilir.
Diğer taraftan herhangi bir faiz değişikliğine gidilmemesi ve Fed Başkanı Powell’ın güvercin tonda yapacağı açıklamalar ile birlikte Ons altındayeni bir tarihi zirveyi konuşuyor olabiliriz. Küresel piyasalarda son dönemde Rusya, Çin ve Hindistan Merkez Bankalarının fiziki altın alımlarının yüksek olduğunu görüyoruz.
Altın gümüş birbirine güçlü korelasyonlu ilerliyor Altından sonra en popüler yatırım emtialarından biri bu durumda gümüş olarak karşımıza çıkıyor.10-14 Nisan haftası devam eden IMF ve Dünya Bankası toplantı notlarında 1990’dan beri en düşük büyümenin gerçekleşeceği söylendi.2 yıllık Tahvil faizi 10 Yıllık tahvil faizlerinden yüksek seyrediyor olması resesyon endişesini sıcak tutarken, enerji fiyatlarında da negatif enflasyon oluşmuş durumda.
ABD Enerji bilgi idaresi, OPEC üreticisi olmayan ülkelerde petrol üretiminin arttıracağını fakat OPEC+ ülkelerde arzın düşeceğini dolayısı ile fiyatların yükselmeye devam edebileceğini ön görüyor. Mayıs ayında dikkat çeken bir başka detay ise İngiltere Merkez Bankası (BOE) ülkenin kısa dönemli faiz oranını ayarlamak için 11 Mayıs tarihinde toplanacak olması. İngiltere, ABD, Çin ve Almanya’nın ardından en çok ithalat yapan
ülke.
Dolayısı ile kur riski taşımak istemediği için faiz artışını adım adım gerçekleştiriyor.
Geçen ay gıda fiyatlarındaki %18 artış son 45 yılın en yüksek artışı oldu. Şubat enflasyonu
ise %10,4 seviyesine yükselerek son 40 yılın en yüksek seviyesine yükselmişti. Tüm bu enflasyonist görünüm ve İngiltere’de Mayıs ayına kadar açıklanacak olan tüm enflasyon verileri faiz politikasını bir adım daha yukarı taşıyabilirgibi duruyor.
Majör bankaların faiz artışlarının yavaşlaması karşısında, ABD doları karşı diğer para birimlerinin değer kazanması devam edecek ve zayıflayan doların etkisiyle enerji ve değerli maden emtialarında fiyat artışları yatırımcıların popüler yatırım araçları olacak gibi duruyor.
Tahvil faizlerinin son dönemdeki yataylaşması sürebilir. Bu gelişme sıkışan global piyasalarda borsaları yukarı yönlü etkileme potansiyelini gündeme getirebilir. Yurtiçinde geçtiğimiz yıl %197 üzerinde getiri sağlayan Borsa İstanbul endeksinde bu yıl daha yatay fiyatlamalar görüyoruz.
Sürekli yenilenen rekor hacimlerden sonra seçim belirsizliği ile durağan bir sürece girdik. Kur riskini taşımak istemeyen yabancı yerleşik yatırımcıların ciddi miktarda çıkış yapmasına rağmen Bıst10 endeksi 5000 puan üzeri tutunmayı başardı.
2023 ilk çeyrek bilançolarının seçimden önce başlıyor olması ve beklentilerin fiyatlara yansıması, endekste yatırımcılar için risk yaratabilecek geri çekilmeler olmasını engelliyor.
Düşüşe baraj kuran bir başka etmen ise halka arzların devamlılığı. Her düşen piyasayı alım fırsatı gören yurtiçi yerleşik yatırımcılar düşük maliyet oluşturmaları halinde temel ve teknik analizi doğru değerlendirerek seçim sonrasında oluşabilecek olumlu hava ile birlikte 2023 yılı sonuna doğru olasıgerçekleşecek yükseliş sırasındaportföylerini yükseltme fırsatı bulabilirler.