Genelde yaz aylarında Borsa İstanbul’da yavaş geçer.
Senelik izinlerin yoğun kullanıldığı bu aylarda, sıcağında vermiş olduğu rehavetle yatırımcıların risk iştahı pek piyasanın yükselişini desteklemez ve genelde sonbaharda ilk hızlanmaları görürüz.
Fakat bu yaz diğer yazlardan farklı olacak görünüyor. Yurtiçi yerleşik yatırımcıların ilgisi yoğun olarak devam ederken yabancı yatırımcıların ise henüz tam ilgisini çekemiyoruz.
Çünkü kredi derecelendirme kuruluşları not artırımlarına devam ederken hala yatırım yapılabilir düzeyde görünmüyoruz. Kredi derecelendirme kuruluşları öncelikli iki kategoriye sahip. Bunlar yatırım yapılabilir ve yatırım yapılamaz olarak ayrılıyor.
Bu iki kategoride kendi içinde derecelendirilmiş durumda. Biz yatırım yapılmaz kategorisinde yüksek düzeyde spekülatif olarak değerlendiriliyoruz. 3 Nisan Cuma günü S&P Global, Türkiye'nin kredi notunu "B"den "B+"ya yükseltti, görünümünü "pozitif" olarak korudu. “B” notları önemli temerrüt riskinin mevcut olduğunu, sınırlı bir güvenlik marjının kaldığını ifade ediyor.
Bu seviye yüksek spekülatif olarak değerlendiriliyor. Bundan sonra hedeflenen bir üst düzey yani ‘’BB’’ notları ise spekülatif olarak değerlendiriliyor, sonrasında yatırırım yapılabilir olarak değerlendirilen 3 haneli kategoride yer alınabilecek. Kısacası yatırım yapılabilir ülkeler arasında yer almak için iki sınıf daha geçmek gerekiyor. Bundan sonraki not görünümleri ise sonbahar sonlarında şekillenecek.
Dolayısı ile yılın son çeyreğinde eğer yabancı yatırımcının da ilgisi eklenirse Borsa İstanbul’da 2025 yılına yeni zirvelerle giriş görebiliriz.
Bilançolar gelmeye devam ediyor. 6 Mayıs haftasında enerji hisse senetlerinden bilançolar yatırımcıların yakın takibinde. Ayrıca bu hafta temettü ödemesi yapacak olan firmalarda takvimde yer alıyor. Otomotiv ihracatı nisanda %2 artışla 2,75 milyar dolar oldu. Dolayısı ile otomotivde hisse senetleri yatırımcıların tercihi olmaya devam edebilir. Sınai tarafında gelen bilançolar önceki döneme kıyasla daha iyimser bir tablo çiziyor.
Ödemeler dengesinde yazın cari fazla beklentisi, enflasyonda baz etkisi ile yazın başında rahatlama ve rezervlerde devam edecek olan iyileşme ile yavaş ama emin adımlarla toparlanan ekonominin fiyatlandığını görüyoruz.
Bu hafta kritik olarak 9 Mayıs Perşembe günü TCMB yılın ikinci enflasyon raporunu açıklayacak. Yapılan tahmin aralıklarında değişiklik olup olmadığı, beklentilerin karşılanıp karşılanmadığı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası şeffaflığı ile sunulacak. Yılın bu dönemine dek gelen veriler ise yıl sonunun enflasyon üst tahmin aralığında sonlanabileceğini işaret ediyor.
Yıl içinde değişikliğe gidilmesi, eğer radikal bir değişim değilse piyasalarda olağan karşılanıyor. Veriler doğrultusunda daha emin adımlarla ilerlemek isteyen ekonomi yönetimlerinin tercih ettiği esneklik aslında firmaların gelecek dönem hedeflerini doğru belirlemesini de kolaylaştırıyor. 2023 Aralık ayında FED yayımladığı nokta tahminleri ve projeksiyonlarda bu yıl içinde 3 faiz indirimi paylaşmış olmasına rağmen 1 Mayıs toplantısında enflasyonun kalıcı düşüşünden emin olmadan faiz indirimine gidilemeyeceğini paylaştı.
Mart ayında sunduğu projeksiyonlarda değişiklik olmamasına rağmen bu açıklamanın üzerine beklentiler haziran ayında yayımlanacak olan projeksiyonlarda revizeye gidileceği beklentilerini oluşturdu.
Piyasalar yıl sonuna dek FED’in bir veya iki faiz indirimine gidebileceğini ayrıca faiz indirimlerine Eylül ya da Kasım aylarında başlanabileceğini fiyatlamaya başladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 23 Mayıs tarihinde yapacağı toplantıda ise sıkılaşma adımlarında sürece dair nasıl mesajlar verileceği piyasaların yaz öncesinde hızlanmasına veya temkinli yatırımcılar ile yavaşlamasına yön verecek. Hafta itibarıyla ise hisse senedi piyasasında beklentiler orta uzun vade için olumlu devam ederken, BİST100 Endeksi için 10.000 kritik destek olarak korunuyor.
Sınırlı kar realizasyonları döneminde hisse seçimlerinde daha seçici olmak gereken bir dönem diyebiliriz.