Türkiye, son yıllarda hem jeopolitik konumu hem de büyüyen ekonomisi ile yabancı yatırımcılar için cazip bir pazar oldu.
Özellikle sanayi, teknoloji, enerji ve perakende sektörlerinde faaliyet gösteren uluslararası şirketler Türkiye'ye büyük yatırımlar yapmaya devam ediyor. Bu ay, Türkiye'ye yatırım yapan şirketleri, yatırımların etkilerini ve Türkiye'deki yatırım ortamını ekonomik açıdan değerlendiriyoruz. Birkaç örnekle başlayalım.
Son yıllarda Türkiye'ye yatırım yapan önde gelen şirketler şunlar arasında, Amazon, BP ve Coca-Cola dikkat çekenler arasında yer alıyor. Amazon 2018 yılında Türkiye pazarına girerek e-ticaret operasyonlarını başlattı. Sonrasında lojistik merkezleri ve istihdam olanakları ile ekonomiye katkı sağladı. E-ticaret harcamaları günden güne artarken, verdiği hizmet kalitesi, ürün çeşitliliği ve güven ile Amazon bu pastadan giderek daha çok pay alıyor.
BP Türkiye'nin enerji sektöründeki potansiyelinden faydalanarak, petrol ve gaz altyapı projelerine önemli yatırımlar yaptı. Petrol Ofisi Grubu geçtiğimiz aylarda BP'nin Türkiye'deki akaryakıt ve terminal operasyonlarını satın alma sürecini tamamladığını duyurmuştu. Fakat BP Türkiye’den elini ayağını çekmedi. Hatta ürün gamında geniş pazar ağı olan Castrol markasına yatırımlarını artırarak, Avrupa, Orta Doğu ve Orta Asya'da ihracat kapasitesini yükseltti. Castrol'ün Avrupa ve Afrika'daki toplam 8 üretim tesisinden biri Gemlik'te yer alıyor.
Cola-Cola ise 2023 yılında yüzde 33'ü Türkiye operasyonlarına yönelik yapılan toplam yatırım harcamasının 6,1 milyar liraya ulaştığını açıklamıştı. 2024 yılında da global yatırımlarıyla büyüme kaydeden Cola-Cola 20 ülkede faaliyet gösteriyor ve 100 binin üzerinde çalışana sahip.
Türkiye'nin stratejik konumu, şirketlerin Orta Doğu, Avrupa ve Asya pazarlarına ulaşımını kolaylaştırıyor. Yerel üretim ve işgücü maliyetlerindeki rekabet avantajı, kârlılığı arttırırken diğer yandan yaklaşık 85 milyonluk nüfusu, artan orta sınıf ve güçlenen tüketim alışkanlıkları ile cazip bir pazar oluşturuyor.
Yatırım teşvikleri, vergi avantajları ve serbest bölgeler aracılığıyla yabancı yatırımları destekleyen politikaların sürekliliği de yabancıların Türkiye’ye yatırımları için önemli bir neden oluşturuyor.
2024 Yılının son aylarında faiz indirimi gerçekleştiren Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nın 2025 yılında da faiz indirim politikasına devam etmesi bekleniyor. Daha ucuz kredi imkanları sunularak yerli ve yabancı şirketlerin finansman maliyetleri azalabilir. Ekonomide canlanma ve üretim artışına önayak olabilir.
Enflasyon ve kur riski dezavantajına rağmen, yapılan yatırımlar gösteriyor ki Ortadoğu’da pazarını güçlendirmek isteyen global firmalar için Türkiye'ye yatırım yapılması, sadece finansal kazancın ötesinde uzun vadeli stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin benzersiz potansiyelinden faydalanmak isteyen şirketler, yenilikçi çözümler geliştirerek bölgede kalıcı bir yer edinebildiği gibi, nüfus artış hızının Avrupa’ya göre daha fazla olduğu Orta Doğu’da yüksek gelir imkanları bulabiliyor.