Enflasyonla sıkı mücadele devam ederken Borsa İstanbul rekorunu 11.000 seviyesi üzerine taşıdıktan sonra kar realizasyonları etkisinde yeniden 10.500 seviyesine geriledi. Yurtiçi verilerde tüketici güveni son 2 aydır 80 seviyesinde, bunun 100’ün üzerinde olduğunu görmek istiyoruz.
Bu hem yurt içi yerleşik yatırımcıların tüketim eğilimi için hem de yabancı yatırımcı için anlamlı olacaktır. CDS düşük seyretmeye devam ediyor. Ayrıca TCMB rezervlerin de kaydedilen artış güven veriyor. 30 Mayıs Perşembe günü yayınlanan verilere göre, TCMB toplam rezervleri 139 milyar 125 milyon dolardan 142 milyar 242 milyon dolara yükseldi.
Altın rezervleri 60 milyar 575 milyon dolardan 59 milyar 476 milyon dolara gerilerken, Brüt döviz rezervleri 4 milyar 216 milyon dolar artarak 78 milyar 549 milyon dolardan 82 milyar 765 milyon dolara yükseldi. Önemli detay olaraksa Net rezervlerdeki artış piyasanın işleyişi açısından değerli oldu.
Son Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası raporu ardından politika faizinde değişikliğe gidilmese de sterilasyon adımları güçlendirildi. Bankalar için belirlenen zorunlu karşılık tutarları yükseltildi. Yüksek faizler neticesinde ciddi likidite toplamış olan bankaların böylece eli sıkılaştırıldı.
Ardından Türk Lirası mevduat faizlerinde yüzde 68 seviyesinden yüzde 63 seviyesine geri çekimeler gördük. TL Mevduat faizlerinde borçlanma faizleri oldukça yüksek olması nedeniyle son haftalarda döviz olarak borçlanma arttı. Merkez Bankası yeni bir düzenleme ile yabancın para kredilerde aylık yüzde 2 büyüme sınırı getirdi.
Yüksek faizler ile yabancıların tahvil talebi devam ediyor. Bu noktada ise yabancıların hala riskli gördüğü Türk Lirası karşısında uzun vadeli pozisyon almaya çekindikleri ve ağırlığın kısa vadede yoğunlaştığını görüyoruz. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları üzerinde çalıştıklarını ve enflasyon karşısında barınma ihtiyacına yönelik talepleri karşılayacakları bir sistem üzerine çalıştıklarını açıkladı.
Gayrimenkul üzerine yapılan yeni çalışmalarda, yurtdışında ciddi bir yatırım miktarını bünyesinde tutan sistemlerin ülkemizde başlaması inşaat sektörü finansmanı anlamında ciddi yenilikler getireceği gibi yabancı yatırımcılar açısından da uzun soluklu yatırım ortamı oluşturacaktır. Bu gelişmeleri heyecanla yakından takip ediyoruz.
Avrupa’da ekonomik aktivite güçlenmeye devam ediyor. Haziran’da Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz indirimine başlaması fiyatlanıyor. Avrupa’da her ne kadar veriler iyi görünse ve hedeflenen enflasyon için adımlar yeterli görünse de küreselde katılaşan enflasyon karşısında Avrupa’da faizler uzun zaman yayılarak indirilebilir.
Dün FED’in ekonomik görünüme dair raporu ve beklentileri yayımladı. Rapora göre ABD'de ulusal ekonomik faaliyetin nisan başından, mayıs ortasına kadar genişlemeye devam ettiği gibi, harcamalarda ise artış devam ediyor.
Yılın devamı için artık 3 faiz indirimi neredeyse tamamen gündemden kalkmış durumda.
Piyasa Eylül ayında FED’den ilk faiz indiriminin gelmesini beklerken yılı iki faiz indirimi ile tamamlayacağını fiyatlıyor. Fakat katılaşan enflasyon karşısında tek faiz indirimi ile yılın tamamlanmasının makul olacağını düşünen FED yetkilileri de düşüncelerini dile getirmekten çekinmiyor. Bej Kitap raporunda, tüketicilerin ilave fiyat artışlarını geri püskürttüğünü ve bunun da girdi fiyatlarının ortalama olarak artmasıyla daha düşük kar marjlarına yol açtığı paylaşıldı.
Düşük kar marjı uzun vadede problem olabilecek bir unsur olarak değerlendiriliyor. Artan maliyetlerin düşmemesi ve tüketicilerin yüksek fiyatlara karşı gösterdiği direnç eğiliminin değişmemesi halinde ise yaz sonu iki faiz indirimi ihtimali konusunda daha fazla beklentiler önümüze çıkabilir.