Geçtiğimiz hafta yoğun veri akışını takip ettiğimiz piyasalarda en önemli veri hiç şüphesiz ki FED faiz kararıydı.
Beklentiler doğrultusunda faiz oranlarında değişikliğe gitmeyerek federal fonlama oranını 5,25-5,50 seviyesinde sabit bırakan banka, aynı zamanda bilanço küçültme hızını düşürerek aylık 60 milyar dolardan 25 milyar dolara indirdi. Toplantı sonrası yapılan açıklamada üyeler enflasyonun istenen patikaya girmemesini en büyük tehdit olarak görürken, faiz artırımlarına dair herhangi bir sinyalin gelmemesini piyasa olumlu karşıladı. Haftanın son günü aldığımız tarım dışı istihdam verilerinde ise aylık 175 bin artışla beklentinin oldukça altında kaldı. Ekim ayından bu yana gerçekleşen en düşük istihdam rakamları karşısında risk iştahı tekrar yükseldi.
İç piyasaya döndüğümüzde ise kur fiyatlarının sakin olduğu haftada, Borsada yeni TL bazlı rekorlar kırılırken dolar bazlı 4 Eylül 2023 haftasından bu yana görülen 310 dolar direnci aşılmış oldu. Bu seviyenin aşılmasında sene başından bu yana ralli yapan bankacılık endeksine holding ve ulaştırma öncülüğünde alımların genele yayılması etkili oldu. Önümüzdeki dönemde sergilenen ekonomik duruşun sürdürülmesi ve iyileşen makroekonomik göstergelerle birlikte borsada yükseliş eğiliminin devamı beklenebilir.
Cuma günü açıklanan enflasyon verilerinde, aylık enflasyon oranı %3,18 yıllıkta ise %69,80 gerçekleşerek beklentilerin bir miktar altında kaldı.
TÜFE sepetinin alt kırılımlarında aylık olarak en yüksek artış gösteren kalemler olarak %9,56 olan Alkollü içecekler ve tütün, %4,69 olarak ise lokanta ve oteller yer aldı. Önümüzdeki süreçte dövizin yukarı hareketinin sınırlı kalacağına olan inanç, faiz oranlarında indirim sinyalinin TCMB'nin henüz telaffuz dahi etmemesi ve baz etkisiyle birlikte mayıs ayındaki tepe noktasından sonra enflasyondaki ivme kaybının hızlanacağını söyleyebiliriz.
Haftalık yayınlanan menkul kıymet istatistiklerinde ise yabancının Türk lirası ilgisini görüyoruz. Tahvil tarafında yabancılar 22 Nisan haftasında 604 milyon dolar tahvil alırken 155 milyon dolarlık hisse senedi satışı gerçekleştirdi.
Asya piyasalarında ise Hang Seng rüzgârı devam ediyor. Hong Kong endeksi yükselişini ikinci haftaya taşıyarak 22 Şubat 2021 tarihinden bu yana olan düşüş eğilimini sonlandırdı. Teknoloji sektörünün liderlik ettiği piyasalarda ise özellikle yabancı fonlar pozisyon arttırmaya başladı. Japonya'da ise kura müdahale iddiaları giderek güçleniyor. Nisan ayının sonunda USDJPY paritesinde görülen 160 seviyesinden başlayan sert geri çekilmelerde Japonya Merkez Bankası'nın yaklaşık 25 milyar dolarlık piyasaya müdahale ettiği tahmin ediliyor.
Dünya’da major merkez bankalarının faiz indirimleri beklentisi ve Çin'den gelen yoğun taleple birlikte kazanımlarına devam eden altında son iki haftadır dengelenme çabası görüyoruz. Dünyada parasal sıkılaşma sürecinin bittiği, talebin yeniden canlanabileceği ve jeopolitik riskler göz önüne alındığında altındaki düşüşler sınırlı kalabilir ve sene boyunca iyi bir alternatif olma konusundaki ısrarını sürdürebilir.
Jeopolitik riskler temasında geçtiğimiz haftalarda 91 doları test eden Brent petrolde ise İsrail ve Hamas arasındaki tansiyonun düşmesi fiyatlarda gevşemeye yol açarken 83 dolar seviyesine kadar geriledi. Petrol fiyatlarındaki düşüşün derinleşmesi devam ederse, haziran başında gerçekleşecek OPEC+ toplantısında yeni bir arz kesintisi söz konusu olabilir. Takip ettiğimiz bir diğer emtia ise demir cevheri fiyatları olacak. Sene başından bu yana Çin’deki talep zayıflığı sebebi ile 144 dolardan 98 dolara gerileyen demir cevheri, son zamanlardaki bakırın güçlenmesine ayak uydurarak 118 dolara kadar yükseldi.
Geçtiğimiz haftanın son işlem gününde piyasalar kapandıktan sonra uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye’nin kredi notunu B’den B+’ya yükseltti, not görünümünü pozitif olarak korudu. Yine ülke risk primi (CDS) haftayı 298 seviyesinden kapattı. Genel olarak önümüzdeki hafta yurt içinde sakin bir veri takvimi olacak, sanayi üretimi ve işsizlik oranları takip edilecek.
Küresel piyasalarda ise Avrupa’da açıklanacak enflasyon verileri ve İngiltere’den gelecek büyüme verilerine odaklanacak. Ayrıca İngiltere Merkez Bankası’nın faiz kararı takip edilecek. Tarım dışı istihdam verisi açıklandıktan sonraki haftalar genel olarak veri akışının zayıf olduğu haftalar olarak gerçekleşiyor.
Bu nedenle altın ve petrol fiyatlarında bir süre daha yatay fiyatlamanın devam etmesini bekliyoruz. Diğer taraftan son not artışı ile birlikte kurda 32,50Tl altında yatay fiyatlamanın da sürmesi beklenebilir.
Borsa İstanbul’da ise olası pozitif başlangıç sonrası 10500 seviyesi BİST-100 endeksinde geçilmesi durumunda yükseliş devamı gelebilir. Aksi halde 10400-10500 endeks aralığında kar realizasyonu görülebilir.