Bazı alışkanlıklar ki genelde haftayı tamamlarken geriye dönüp baktığımızda Türkiye’de ya da global piyasalarda hangi gelişmeleri izlediğimizi ele alıp şöyle bir neticede nerede olduğumuza dair bir durum bilançosu çıkarırız.
Bu sefer alışkanlıklarımızın aksine bunu hafta ortasında gelişmeleri ele alıp bir durum analizi yapmak istedim.
Kamuda tasarruf paketi açıklandı…
Pazartesi günü Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz ve Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek birlikte kamuda tasarruf ve verimlilik paketini açıkladılar.
Taşıtlar, kamu binaları ve istihdam başta olmak üzere birçok alanda tedbirlerin yer aldığı bir paket açıklandı. Bu paket içeriğinde, harcama disiplini çerçevesinde mal ve hizmet alım ödeneklerinde %10, yatırım ödeneklerinde %15 kesintiye gidileceği aktarıldı. Açıklamalar sırasında Bakan Şimşek, açıklanan bu paketin ilk olmadığını ve son da olmayacağını dile getirirken, program çerçevesinin en önemli önceliğin hayat pahalılığının bir sorun olmaktan çıkarılması olduğunu ve bu paketin dezenflasyon sürecine katkı sağlayacağını ifade etti.
Paket içeriğindeki alınan tüm önlem ve tedbirlerin açıklanmasına karşın, bu paketin bütçesi ve sonuçlarına ilişkin bir tahmin ya da bir miktar belirtilmediğini de eklemek gerek. Şimşek, paketin bütçede ne kadarlık bir etki yaratacağını ise yaz sonunda yapılması planlanan OVP’nin gözden geçirilmesinin bir parçası olarak duyurulabileceğini belirtti. Her ne kadar konuya dair bir netlik söz konusu olmasa da geçmiş deneyimleri baz alarak bu etkinin en azından eylül ayı gibi açıklanmasının muhtemel olduğunu söylemek mümkün.
Alınan bu önlemlerin ve tedbirlerin ekonomi üzerindeki etkisi kaçınılmaz olsa da miktarsal ve sayısal değerler olmadan bu etkiye dair bir yorum yapmanın da güç olduğunu söylemek gerek.
BIST100 10 Bin bandı üzerinde kalıcı olur mu…
Mayıs ayının başında 10 bin puanın üzerine çıkan BIST100 endeksi yükseliş trendinde kalmaya devam ediyor. Ekonomi politikalarına artan güven, para politikalarında sıkı duruştaki kararlılık, yabancı girişleri, yabancı kurumların Türk varlıklarına yönelik pozitif yorumları Borsa İstanbul’daki pozitif trendi desteklemeye devam ediyor. Hafta ortasında bir durum analizi yapmak istememden ötürü burada, bir hisse analisti gibi kapsamlı bir şekilde temel analize dair yorum yapmaktan ziyade, daha çok kısa bir şekilde teknik analizine bakmayı tercih ettim.
Öncelikle mart ayı başından bu yana izlediğim yükseliş kanalının üst bandında 10.370 seviyesinin iki kez test edildiğini ve endeksin bu seviyeyi kırmayarak kanal içerisinde bir hareket oluşturduğunu izliyorum. Teknik göstergeler henüz tam anlamıyla bir düşüş trendinin oluşabileceğine dair bir dönüş sinyali de vermiş değil. Bu nedenle aşağıda 10.000 ve 9.864 destek seviyeleri kısa vadede kırıldığı takdirde düşüşün 9.700 ve 9.140 seviyelerine doğru gerilemesi de oldukça muhtemel görünüyor.
Fakat kanal hareketinin devamı açısından 10.370 direnci üzerinde 10.695 seviyesinin aşılması yukarı yönlü kanalın kırılarak yeni bir yükseliş trendi oluşturmasını sağlayabilir. Yönü hakkında keskin bir yorum yapmaktan ziyade sağlıklı bir kar realizasyonu ardından sağlanabilecek dönüş ile daha güçlü bir yukarı yönlü trendin oluşması kritik. Dolayısıyla endeksin 10 bin üzerindeki kalıcılığının bir süre daha sorgulanması ve göstergelerin pozitif yöne dönmesi halinde yükseliş hareketinin alım tarafında değerlendirilmesi daha sağlıklı olacaktır.
Dolar/TL kurunda hangi seviyeleri takip edebiliriz…
32,10 üzerindeki sıkışık seyir, yatay bir trendin oluşmasını desteklemeye devam ediyor. Önümüzdeki günlerde düşüş hareketinin oluşması halinde 32.10 seviyesinin kırılması bu seviye altında da kalıcılığın sağlanması, özellikle 31,80 seviyesinin telaffuz etmek açısından daha sağlıklı olacaktır.
Temel açıdan ele aldığımızda aslında her ne kadar Borsa tarafında yaptığımız iyimser yorumlar Fx tarafında da geçerli olsa da USDTRY kurundaki hassasiyet sürdüğünü ve buna bağlı olarak yukarı yönlü tepki ataklarına açık kaldığını görüyoruz. Haftaya Merkez Bankasının faiz kararı var. Bu toplantı için beklentim politika faizinin sabit tutulması yönünde olduğunu bir önceki yazımda da belirtmiştim. Fakat açıklanacak metnin içeriği nasıl güncelleneceği kritik. Burada da keskin bir değişiklik söz konusu olmasa da en azından takipte kalmanın önemli olacağını söyleyebilirim.
Kur başlığı altındaki ilk paragrafımda yazmış olduğum teknik yoruma dönecek olursam açıkçası 32,10 altındaki seyir kalıcı olmadığı takdirde kurun yukarı yönlü ataklara açık olduğunu böyle bir durumda 32,33 - 32,60 seviyelerinin takip edilmesi gerektiğini söyleyebilirim.
Teknik indikatörlerin karışık bir sinyal verdiğini de göz önüne alırsak açıkçası net bir yöne işaret etmediğini fakat hassas olmasından ötürü yukarı yönlü risklere karşı temkinli bir yaklaşımın daha doğru olabileceğini söyleyebilirim.