TCMB Faiz Artırımına Ara Mı Verdi?
Merkez Bankası, 23 Haziran 2023 tarihinde başlattığı faiz artırım döngüsüne nisan ayı toplantısında ara verdi. Banka, piyasa beklentilerine paralel şekilde faiz artırımına gitmeyerek politika faizini %50 seviyesinde sabit tuttu.
Faiz artırım döngüsünün başladığı günden bugüne baktığımızda politika faizi toplamda 4150 baz puan artmış durumda. Enflasyon ise mart ayı verilerine göre yıllık bazda %68,50 seviyesinde bulunuyor. Faiz mevcut durumda enflasyonun gerisinde kalmaya devam ederken, enflasyonda yukarı yönlü riskler de belirgin ölçüde azaldı demek adına çok erken.
Merkez Bankasının bu kararı ile birlikte yayımlamış olduğu karar metninde ne gibi bir mesaj var onları incelemekte fayda var.
Öncelikle Banka, enflasyonun var olan zayıflığa rağmen yüksek gerçekleştiğini dile getirirken, özellikle burada hizmet enflasyonuna yönelik yapılan vurgunun Mart ayı metnine neredeyse paralel kaldığını görmekteyiz.
Dolayısıyla enflasyon tarafında yapılan yönlendirme ve yorumda önemli bir değişikliğin olduğunu söyleyemiyoruz. Yani sonuç olarak enflasyon yüksek, riskler devam ediyor ve henüz sıkı duruştan geri adım atacak bir ortam mevcut değil.
Faizin neden değiştirilmediğine dair yorumun yapıldığı paragrafa baktığımızda ise, finansal koşulların sıkılaştığı, parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki etkilerinin yakından izlendiğinin aktarıldığını ve bu ifadelerin metne yeni girdiğini görüyoruz.
Kurul, parasal sıkılaştırmanın geciktirmeli etkilerini göz önünde bulundurarak politika faizinin sabit tutulmasına karar verdiğini ifade ediyor. Buradaki açıklama ise bu zamana kadar yapılan faiz artırımlarının etkilerinin gecikmeli görüleceğini, eğer ki yakın dönemde kur tarafında atakların yaşanmadığı ya da enflasyonda yukarı yönlü riskleri tetikleyici farklı bir gelişme olmadığı takdirde Banka bu gecikmeli etkileri görmeyi bekleyecek ve bir süre politika faizini sabit tutmayı tercih edeceğini anlıyoruz.
Bu açıklamasının da yorumuma paralel şekilde nasıl desteklendiğini şu ifade ile aktarabiliriz. Kurul, “enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” ifadesini yapmıştır. Bu da bizlere yinelemek gerekirse, mevcut durumun devam etmesi halinde politika faizinde bir değişiklik olmayacağını aksi halde faiz artırımlarının devam edeceğini söylüyor.
Ayrıca Banka makroihtiyati politikaları, piyasa mekanizmasının işlevselliğini ve makro finansal istikrarı koruyacak nitelikte uygulamayı sürdürmekte olduğunu ifadesini yineledi.
Bankanın bu ifadesini destekleyici bir gelişme de karar sonrasında zorunlu karşılıklara yönelik paylaştığı duyuru oldu.
Bu uygulamaya göre KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık tutarına yenileme ve TL’ye geçiş oranın seviyesine göre uygulanan faiz oranının politika faizinin %60’ı, TL mevduat içinse bu oranının %80 olarak belirlenmesine karar verdiğini duyurdu. Bu teşvik ile bankaların TL mevduatlarına verdiği faiz oranlarını artırmasını ve dövize olan yönelimin azalmasını amaçladığını söyleyebiliriz.
Tabi son dönemde dövize olan yönelimin azalması, özellikle yazın enflasyonun gerileyeceğine dair beklentiler de bu noktada Merkez Bankasının elini rahatlatmış görünüyor.
Fakat kur tarafındaki gelişmelerin sakin kalması dışında gıda fiyatları ve jeopolitik risklerin canlı kalması yukarı yönlü riskleri hep göz önünde tutuyor.
Bu nedenle her ne kadar Banka, gecikmeli etkileri gözlemleyeceğini değerlendirse de aslında yakın dönemdeki olası tüm bu gelişmeler para politikası kararlarında belirleyici olmaya devam edeceğini gösteriyor.
Dolayısyla mevcut koşulların devamı halinde beklentim Merkez Bankasının 23 Mayıs 2024 tarihinde politika faizini %50 seviyesinde sabit tutması yönünde bulunuyor. Aksi halde piyasa koşullarında yaşanabilecek bozulmada ise Bankadan gelebilecek faiz artırımının da 250 baz puan şeklinde olmasını beklerim.