ERKEK GÜZELİ SEFİL BİLO
1979 yılı yapımı Erkek Güzeli Sefil Bilo filmi Türk Sinemasının en keyifli filmlerinden biridir.Şener Şen, İlyas Salman, Adile Naşit gibi Türk sinemasının dev oyuncu kadrosunun yer aldığı filmde Şener Şen Güneydoğu’daki bir köy ağasını canlandırmaktadır.Sefil Bilo,İlyas Salman ise ağanın yanındaki sığıntılardan biridir.
Filmi izlemeyenler için kısaca filmin konusu şöyledir; Bilo, 15 yıl önce Ağa’nın emriyle babasını öldüren adamın kızı Cano’ya aşık olur. Fakat Ağa ve köylüler kanını temizlemesi için Bilo’yu doldurmaktadır. Bilo vuramadan kan davalısı ölür, ancak babasını onun vurduğunu düşünen Cano intikam almak için Bilo’nun peşine düşer.
Ertem Eğilmez yönettiği Yavuz Turgul’un yazdığı Erkek Güzeli Sefil Bilo filminde sosyolojik olarak aşiret sistemi traji komik bir dille anlatılmış olsa da aslında ekonomik açıdan da müthiş mesajlar gizlidir.Filmin yapımcıları farkında olmadan sayfalar dolusu ekonomi yazısında anlatılmak isteneni bir-iki sahnede vermeyi başarmıştır.
İşte filmin çarpıcı sahnesi
Köyün ağası tüm köyün gelirini elinde tuttuğu gibi kahvehanenin de geliri onundur.Kahveci ağanın yanına yanaşır.’Ağam kahvehanenin geliri düşti.Köylüde para yoktir.Çay içmiyiler’ der.Köyün ağası olan Şener Şen cevabı yapıştırır ‘Veresiye ver, kredi aç, borçlandır’ demiştir.
İşte tüm dünyada dönen şeyi ‘kredilendirmeyi’ tek bir sahnede anlatmıştır filmin yapımcıları.Tüm dünya ekonomilerinde de köyün küçücük kahvehanesinde de bu yaşanmaktadır. Aslında ekonomiyi döndürenin de bu olduğu gerçektir.Kredi ekonominin en büyük kaldıracı olduğu, her büyüme trendinde kredilerin çok büyük payı olduğu görülmektedir.Ancak bir yandan da bu borçlanma ekonominin üzerinde en büyük yüktür.
Erkek Güzeli Sefil Bilo’da ağa , köylüyü borçlandırarak kendisine bağlamanın en iyi yolunu bulmuştur.İnsan psikolojisinde Nietzche Ahlakın Soykütüğü Üstüne adlı kitabında ‘’Bu ahlak soykütükçüleri, ahlakın temel bir kavramı olan ‘Schuld’un Suç’un , çok maddi bir kavram olan ‘Schulden’ (borç) kavramından kaynaklanmış olduğunu hayallerinden dahi geçirmişler midir örneğin?’’ diyerek borçlu insan-suçlu psikolojisine sahip insan arasındaki ilişkiyi mi işaret etmiştir?Bu konuda yapılan bir çok çalışmada borçlu kişilerin suçluluk psikolojisi ile hareket ettiği açıklanmıştır.
Bir yanda ekonominin kaldıracı olduğu gözü ile bakılan, ekonomik büyüme amacı ile krediyle halkın borçlandırılması, bir yanda ise borçlanan halkın sırtında bu yük ile varolmaya devam etmesi…..
Filmimize geri dönelim. Erkek Güzeli Sefil Bilo’daki ağamız madem ekonomiyi bu kadar biliyor borçlandırdığı köylüler için başka ne yapmıştır?Bayramda kestiği bir küçük baş hayvanı gram gram köylüye dağıtarak kendi istediği borçlu-ekonomik yönden zayıf-yardımlarla ancak yaşamını devam ettiren topluluğu yaratmayı başarmıştır.Ağanın toprağında çalışan, ağaya borçlu , aynı zamanda ağanın sadakaları ile geçinen zayıf, kolay yönetilebilir bir topluluktur köy halkı.
Kahramanımız Bilo, eline silahı alıp sevdiği kız uğruna dağa çıksa da , ekonomik büyüme için kredi gerekli tartışmaları yapılsa da, borç yiğidin kamçısıdır beylik lafları edilse de ekonomide aslolan bir gerçek vardır ki ‘üretim için kullanılmayan borç toplumun prangasından başka birşey değidir’ Bu pranga da toplumun kalkınmasının önünde en büyük engeldir.
Bilmem kredi alıp, taşa toprağa gömen toplumlara neden gelişemediklerini anlatabildim mi?
Ponçik:Yüzyıllardır kredi ekonomik büyümenin , ivmenin kaldıracıdır tartışmaları süre dursun hane halkı borçluluğunun yüksek olduğu dönemlerde çıkan ülke krizlerinde (tıpkı İrlanda’da , Arjantin’de çıkan krizlerde) yaşandığında çıkan acı gerçek çok yıkıcı olmuştur.Borcun üretime dönmediği her noktada kriz çıkması kaçınılmaz bir gerçektir.