ORTA VADELİ PLAN GERÇEKÇİYDİ VE PİYASAYA OLUMLU YANSIDI
Bu hafta ekonominin kalbinde Orta Vadeli Program (OVP) yer aldı. İş dünyası ve ekonomistler tarafından yakından takip edilen Orta Vadeli Plan ile üç yıllık yol haritasının ana hatları belirlendi.
2024-2026 dönemine ilişkin enflasyon, istihdam, büyüme gibi temel makro ekonomik hedeflerini açıklayan hükümet, büyüme beklentisini bir önceki OVP dönemine göre düşürürken enflasyonda ise yüzde 58 olan yıl sonu beklentisi yüzde 65 olarak revize etti.
Sıkılaşma politikaları ile son haftaların merak edilen kalemi ise Dolar kuru oldu. Dolar kurunun yıl başından itibaren ortalaması 23,88 tahmin ediliyor. 2024 Yılı ortalaması 36,78 beklenirken, 2025 yıl ortalaması 43,93 ve 2026 ortalaması ise 47,79 olarak açıklanan planda yer alıyor.
Dolar kurunda istikrarlı bir yükseliş görünürken enflasyonda ise istikrarlı bir düşüş tahmin edilmiş. Bu yıl için tahmini yüzde65 olacak enflasyon, 2023 yılında yüzde33, 2025 yılında yüzde15,2 ve 2026 yılında ise yüzde 8,5 görünüyor.
OVP’ de büyüme tahmini 2023 için ise yüzde 4,4, 2024 için yüzde 4, 2025 için yüzde 4,5 ve 2026 için yüzde 5 oldu. Büyümede beklenilen artış böylece her yıl için istikrarlı olarak 0,5 puan bekleniyor.
Programın tanıtımında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, da 2023’te bütçe giderlerinin 6,5 trilyon lira civarında, gelirlerinin 4,9 trilyon lira civarında gerçekleştiğini ve yaklaşık 1,6 trilyon liralık açık oluştuğunu belirtti. Bu durumda bütçe açığı ise 2023 yılı için 1,6 trilyon TL beklenirken, 2024 yıl sonu için 2,65 trilyon TL, 2025 yıl sonu için 1,82 trilyon TL, 2026 yıl sonu için 1,82 trilyon TL olarak tahmini öngörülüyor.
Özetlersek; önümüzdeki üç yılda enflasyon artarken, büyüme devam edecek, döviz kuru yükselirken, bütçe açığı seneye artacak ama son 2 yılda ise hem düşecek hem de yatay kalacak. 2022 yılında 139 Milyar olan bütçe açığının bu sene yıl sonu 1,6 trilyon yani on katından fazla artması bekleniyor. Bu noktada en büyük etken yaşanan büyük deprem ve beraberinde seçim sürecinin olumsuz etkileri. Önümüzdeki dönemde deprem yaraları sarılmaya devam ederken 2024 Mart ayında yerel seçimler yine önümüze çıkıyor. 2024 yıl sonu bu durumda bütçe açığı tahmini 2,65 trilyon TL oluyor. Bu tabloda görünen şey vergi gelirlerine daha çok ihtiyaç olacağı.
Orta Vadeli planın içerisinde işsizliğin 3 yıl içinde tek haneye düşmesi planlanıyor. Mal ve hizmet artışı ile Gayri Safi Yurtiçi Hasıla artarken, ihracat desteklenecek ve Dolar yükselse dahi ihracattaki marjinal artış hızı ithalatın artış hızından yüksek olduğu için cari açık azalacak. Burada önemli bir nokta var, bu dengenin yakalanabilmesi için üretimde dışarıdan ithalat gerektiren üretimlerden ziyade yerli malzeme ile desteklenen üretime yönelinmesi gerekiyor.
Orta vadeli planda çok iç açıcı rakamlar görünmese de gerçekçi yaklaşım hem iç piyasada olumlu karşılandı hem de uluslararası arenada artı puan topladı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin ekonomi politikasındaki değişimin kredi notu için net şekilde olumlu olduğunu açıkladı. Haftanın son gününde ise uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’ in Türkiye değerleme raporu yatırımcılar tarafından bekleniyor. Not güncellemesi beklenmese de not görünümünde bir iyileşme gelebilir.
Yıl sonu hisse senedi piyasasında BİST100 Endeks beklentilerinde 9.000 ve üzeri senaryolar konuşulurken, halka arzlara olan yoğun talep ile her gün artan yatırımcı sayısı ve piyasaya giren parasal miktarın artışa baktığımızda mümkün görünüyor. Olası satış baskısı negatif haberlerle ilerlerse ancak satışlar derinleşebilir fakat böyle bir akış beklenmiyor, satışlar sınırlı kalıyor. Kısacası yatırımcı getiri arayışında ve karını az marj ile realize edebileceği en hızlı alan yurtiçi piyasa işlemleri oldukça cazip. Beraberinde Orta Vadeli Plan’ın gerçekçiliği ana resimde potansiyeli koruyor.