ODYSSEUS'UN YENİ BİR EVİ VAR
ABD merkezli Intuitive Machines şirketinin "IM-1" misyonu kapsamında SpaceX üretimi Falcon 9 roketiyle uzaya gönderilen "Odysseus" adlı uzay aracı, 23 Şubat gecesi TSİ 02.23’de Ay'a iniş yaptı.
NASA'nın sosyal medya hesabında "Siparişiniz Ay'a teslim edildi." Dedi. Uzay aracını gönderen Intuitive Machines şirketi ise "Odysseus'un yeni bir evi var" diye paylaşım yaptı.
ABD’nin Ay yüzeyine yapılan insanlı ilk uzay uçuşu Apollo 11’in astronotları Neil Armstrong ve Buzz Aldrin 20 Temmuz 1969 tarihinde aya ilk inen insanlar oldu. Bu konuyla ilgili zaman zaman AY’a aslında gidilmediği iddiaları olsa da Odysseus için aynı iddiaların karşımıza çıkmayacağını biliyoruz. Zira günümüz teknolojisinde böyle bir yalanın ortaya çıkmama ihtimali yok. Ay’a giden ilk insanlı uzay aracı 1969 yılında Apollo olsa da aslında Ay’a giden ilk uzay aracı 13 Eylül 1959 tarihinde Rusya’ya ait olan Luna 2.
Ay’ı Güneş Sistemi’ndeki diğer uydular ile karşılaştırdığımız zaman en büyük uydu. Hatta cüce gezegen Plüton’dan bile büyük. Uzay bilimi için tam anlamıyla çözülmemiş bir sır ise Ay’ın nasıl oluştuğu. Bilim insanlarının kanıtlarla desteklediği teori Ay’ın güneş sisteminde çok erken zamanlarda gerçekleşen bir çarpışma sonucu oluştuğu yönünde. Dünya ile Theia adlı Mars büyüklüğündeki varsayımsal bir cisim arasındaki dev çarpışma gerçekleştiriyor. Çarpışmanın etkisiyle ortaya çıkan toz bulutu Dünya Ekseninde önce bir yörünge oluşturuyor sonra da bu parçacıklar birleşerek Ay’ı oluşturuyor.
Ay bugüne kadar insanlığın ayak bastığı Dünya dışındaki tek gökcismi. İnsanların Ay’a olan ilgisi kadim zamanlara uzanıyor.
Günümüzde teknoloji Uzay’a uzandı. Finansal piyasalarda da durum pek farklı değil.
22 Şubat Perşembe sabahı, yapay zeka çiplerinin tasarımında lider olan Nvidia'nın dördüncü çeyrek gelir beklentilerini aşmasıyla, Piyasa öncesi işlemlerde Nvidia'nın hisseleri %12,9 oranında yükseldi. Piyasalardaki Nvidia coşkusu, yapay zekâ ile ilgili diğer hisse senetlerine de önemli bir destek sağladı. AMD, TSMC, Broadcom, Microsoft, Meta, Alphabet ve Apple gibi şirketlerin hisselerindeki yükseliş, teknoloji hisselerinin yer aldığı ABD Nasdaq Endeksi önemli bir yükseliş gösterdi.
Yurtiçi piyasalarda da bu hafta teknoloji hisseleri hız kesmeden yükseldi. Borsa İstanbul Teknoloji Endeksi yaklaşık yüzde 12 kazandırdı. Yurtiçindeki esas yükseliş aslında firmaların artık teknoloji çağında belli yazılımları ve programlama dillerini kullanma zorunluluğu ile karşımıza çıkıyor. Büyük ekonomilerin Uzay’a çıktığı bugünlerde teknoloji hisselerine portföylerde yer vermeye değer görünüyor.
Bu hafta yurtiçi piyasada önemli bir başka başlık ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 45 seviyesinde sabit bırakması oldu. Faizler sabit kaldı fakat toplantı sonrası açıklanan karar metni özetinde Gaye Erkan dönemine kıyasla daha şahin söylemler yer aldı. Önceki metinde ‘’enflasyon görünümü üzerinde riskler oluşması durumunda parasal sıkılık gözden geçirilecektir’’ ifadesi yerine; ‘’enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır ‘’ifadesi kullanıldı.
Açıkçası piyasa yüzde 45’in üzerinde bir faiz halinde sermaye maliyeti nedeniyle ciddi kredi sorunlarıyla ve işsizlikle karşı karşıya kalabilir. İşsizlik nedeniyle refah doğrudan düşebilir. Türk Lirasının değerini yükseltmek için Merkez Bankası para politikaları son sınırda piyasaları zorlarken, maliye politikalarının aktif olması gerekiyor.
Yarım yüzyıl önce Uzay’a çıkmaya başlamış olan medeniyetlere erişebilmek için enerji ve teknoloji alanında yol katetmek gerekiyor. Son yıllarda ABD yönetimi, yasalar çıkararak Çinli üreticilerin, ileri çip teknolojilerine erişimine getirdiği kısıtlamalarla gündemde. Türkiye’de de Çinli üreticilere ambargo uygulanması sanayide yerli üretime teşvik olacaktır.
Başta enerji ve teknoloji firmaları için bu çalışmalar maliye politikalarında çok güçlü adım olur. Küreselleşen Dünya’da teknoloji sayesinde başka medeniyetlerin teknoloji devlerine yatırım yapmak mümkün ama neden Borsa İstanbul’da da küresel piyasaları peşinden sürükleyen firmalar olmasın…