2023 YILININ SON HAFTASINDAN YILA GENEL BİR BAKIŞ
İyisiyle kötüsüyle koca bir yılı tamamlıyoruz. Yılın tamamında gündem sıcak ve hararet yüksekti.
Finansal piyasalarda yılın ilk yarısı yaşanan büyük deprem ve yerel seçim heyecanıyla geçerken, ikinci yarısı değişen faiz politikalarının etkisinde geçti. 2024 yılında faiz indirimleri ile Altın’ın yılı olması beklenirken, Türkiye’de 2023 yılı Altın talebi son on yılın en yüksek seviyesine çıktı. Merkez Bankası da net altın alımına değişen para politikalarının yanı sıra son altı ayda çok önem verdi.
Tahminlerle tutarlı ilerleyişte altın fiyatlarındaki bir sıçrama mal talebini hızlandırarak artan konut fiyatlarını yeniden önümüze getirebilir. Her ne kadar mevcut yüksek faiz nedeniyle konut piyasasında önümüzdeki aylarda durgunluk beklense de bu ihtimali bir kenarda tutmak gerekiyor.
ABD 10 yıllık tahvil faizi yılın son çarşambasında yüzde 3,78 ile 20 Temmuz'dan bu yana en düşük seviyeyi test etti. Unutmamak gerekir ki, ABD 10 yıllık tahvil faizi 2023 yılı içinde yüzde 5,02 ile son 16 yılın en yüksek seviyesini gördü. Şimdilerde bu yılı tamamlarken, ABD ve Avrupa’da pandeminin yarattığı ekonomik genişlemeyi baskılamak için Merkez Bankalarının faiz artışları da son düzlüğe geldiler.
Küresel piyasalarda bir de 2023 ‘ün ilk çeyreğinde enflasyonla mücadele kapsamında kısa vadeli tahvil getirilerinin uzun vadeli getirilerden yüksek olması ve bu duruma kendi dengelerini uyduramayan küçük çaplı bankaların iflasıyla bankacılık sektörü endişeleri zirveye tırmandı. Bankaların likiditeye sıkıştığına ilişkin artan endişeler, küresel piyasalarda Bankacılık üzerinde sert satışlara neden olurken, Borsa İstanbul’da da bankacılık hisse senetleri genel olarak defter değerinin altında işlem gördü.
Hala hem 2 yıllık ABD tahvilleri 10 yıllık tahvillerden daha yüksek görünüyor hem de hala yurtiçinde bankacılık hisse senetleri defter değerlerinin altında seyrediyor. Orta-uzun vadede banka yatırımı yapmak isteyen yatırımcılar için bu detayı paylaşmak istedim.
Hem ABD hem Avrupa’da artan faizler nedeniyle sermaye maliyeti artarken, yeni yatırımlarda azalma, stokların elde kalması ve likidite sorunları ortaya çıktı. Bu durum Mayıs seçimlerine dek düşük faiz uygulamasıyla yurtiçinde hissedilmede de seçim sonrası artan faizlerle yılın üçüncü çeyreğinde bizde de yoğun hissediliyor. Mevcutta nakiti olanlar borçlarının vadesini uzatarak, mevcut nakdîni vadeli mevduatlarda tutmaya çalışırken; eldeki malı nakite dönüştürmeyenlerde zararına satışa yöneliyor. Burada yine nakiti olanlar için orta-uzun vade stok ya da hammadde yatırımı yapmak adına iyi fırsatlar çıkabiliyor.
Merkez Bankası rezervleri tüm zamanların en yüksek seviyesine erişti. Gel gör ki hala dolar kurunda pozitif hareket sürüyor. Kur Korumalı Mevduat (KKM)'yi azaltacak çok sayıda düzenleme yapılmasıyla, belli bir ölçüde erime sağlansa da ne olursa olsun dolarda kalmayı tercih eden kesimi ikna etmek kolay olmayabilir. Sadeleşme sürecine ilişkin ilk adım, 25 Haziran'da menkul kıymet tesis oranının yüzde 10'dan yüzde 5'e düşürülmesiyle başladı. Piyasadaki likiditeyi kontrol etmek adına Türk lirası depo ihaleleriyle sürüyor. Mevcutta yüksek cari açık varken, dolar kurunda bir düşüş ise beklenmiyor.
Yine de 2024 yılında FED’in faiz indirimi yapacağı beklentisi ise Dolar endeksi Temmuz ayından bu yana en düşük seviyesinde. Dolar Endeksindeki bu ivme hız kesmeden devam ederse, yüksek cari açığa rağmen yükseliş hareketi hız kesebilir.
Hisse senedi piyasasında is seçim öncesi yaşanan durgunlukla seçim sonrası oluşan ralli yıl sonu beklentilerini BİST100 Endeksinde 9.000-9.500 seviyesine kadar yükseltmişti. Türkiye’nin 5 yıllık risk primi CDS’in Merkez Bankasının faiz politikalarıyla son 3 yılın en düşük seviyesine gerilemesi ayrıca bu beklentileri destekledi. Fakat yüksek faiz getirilerinin cazip olması Borsaya yeni para girişini baskıladı ve yılı hisse senedi piyasası yıl içinde gördüğü zirvelerin yüzde 15 altında kapatmaya hazırlanıyor.
Bilançosu iyi, temel ve teknik açıdan güçlü hisselerde dahi yüzde 50 ‘ye yakın düşüşlerin olduğunu söylemek mümkün. Yine nakiti olan ve orta-uzun vade hedefleyen yatırımcılar için hisse senedi piyasasında da fırsatlar kapıda diyebiliriz.