SÜRDÜRÜLEBİLİR MOBİLİTE
Sürdürülebilir mobilite, yeşil ve çevre üzerinde düşük etkiye sahip ulaşım araçlarını ifade ediyor. Mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlarımızı dengelerken yürüyüş, bisiklet, toplu taşıma, araba paylaşımı ve yeşil yakıtlı araçlar gibi örnekleri kapsıyor.
Ulaşım, milyarlarca insanın yaşamını ve geçim kaynaklarını iyileştirme potansiyeline sahip. Aynı zamanda, insanların ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra gelecek nesillerin beklentilerine de cevap vermeye hazır olmalıdır. Sürdürülebilir mobilite bu anlamda emisyonları azaltmanın çok ötesine geçerek, ulaşımın olumsuz etkilerini hafifletip bir süre sonra da tamamen kurtulmaya önemli bir destek sunacak.
Sürdürülebilir mobilite için atılan küresel adımlar hızlanıyor
Küresel düzeyde konu, BM Genel Sekreteri'nin Sürdürülebilir Taşımacılıkla ilgili Üst Düzey Danışma Grubu'nun "Kalkınma için sürdürülebilir taşımacılığı seferber etme" başlıklı Ekim 2016 raporuyla önem kazandı. Rapor, sürdürülebilir mobiliteyi ve ulaşımı “insanların ve malların hareketliliği için hizmetlerin ve altyapının - bugünün ve gelecek nesillerin yararına olacak şekilde ekonomik ve sosyal kalkınmayı ilerleterek - güvenli, uygun fiyatlı, erişilebilir, verimli, dayanıklı, karbon ve diğer emisyonları, çevresel etkileri en aza indirme şeklinde tanımlıyor.
Avrupa Birliği Ulaştırma Bakanları Konseyi de sürdürülebilir bir ulaşım sistemini “bireylerin, şirketlerin ve toplumun temel erişim ve kalkınma ihtiyaçlarının güvenli , insan ve ekosistem sağlığı ile tutarlı bir şekilde karşılanmasına olanak tanıyan ve eşitliği teşvik eden bir sistem” olarak nitelendiriyor.
Sürdürülebilir mobilite ile yeni bir ekosistem oluşuyor
Mobilite paylaşımı insanlar için uygun fiyatlı ve sürdürülebilir mobilite seçenekleri sunan bir dizi yenilikçi hareketlilik trendinin gelişmesine ve küresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşılmasına yardımcı olabilir.
Emisyonların yanı sıra trafik yoğunluğunun azaltılmasında da önemli bir rol oynayabilir. Çeşitli ulaşım araçlarının (arabalar, scooterlar, e-bisikletler) paylaşılarak sahip olunan araçların günün büyük bölümünde boşta kalması önleyebilir ve daha azıyla araç kullanımı optimize edilebilir. İnsanların ulaşım araçlarının mülkiyetine sahip olmadığı, kullandığı kadar ödediği 'sahiplik yaklaşımının', özellikle kentsel alanlarda alışkanlıkları değiştirmeye başladığını birçok Avrupa ülkesinde görüyoruz.
MIT tarafından mobilite paylaşımının yararları üzerine yapılan bir araştırmaya göre, bu tür bir hareketliliğin aynı zamanda şehirlerdeki park yerlerinin işgalini yüzde 86 oranında azaltabileceği sonucunu ortaya koyuyor.
Toplu taşıma alternatifleri artırmak sürdürülebilir mobilitede önemli bir adım
Toplu taşıma hizmetlerinin kalitesini ve miktarını artırmak hem emisyonları hem de trafik sıkışıklığını azaltmanın en etkili yollarından biridir. Toplu taşımacılığın gerçek rakibi bireysel taşımacılıktır, bu nedenle kaliteli ve yüksek sıklıkta hizmet sunmak çok önemlidir.
Toplu taşıma sistemlerine en çok yatırım yapan ülkeler veya şehirlere yönelik gerçekleştirilen yakın tarihli bir çalışma, raylı sistem, demiryolu altyapısının ve hizmetlerinin mevcudiyetinin sera gazı emisyonları üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor.
Gelişen dijital teknolojiler ve mobilite uygulamaları
Dijital teknolojiler, mobilite ve akıllı trafik yönetimini mümkün kılarak ulaşımı daha verimli hale getiriyor ve böylece emisyonları azaltıyor. Akıllı ulaşım sistemleri, yollarımızda, suda ve havada hareketliliği daha verimli hale getirmede kilit bir rol oynayacak.
Sürdürülebilir yolculuk seçeneklerini destekleyecek uygulamalar, çok seçenekli ulaşıma izin verebilir, toplu taşımaya erişimi iyileştirebilir ve yakıt tüketiminin yanı sıra trafik yoğunluğunu azaltabilir. Bağlantı, seyahat modunu ve rota seçimini optimize ederek trafik akışını iyileştirebilir ve yakıt tüketimini düşürebilir.
Sürdürülebilir mobilitede gelecekte, gelir veya konuma bakılmaksızın hareketliliğe erişimi kolaylaştırarak, artan verimli kullanıma paralel olarak, 'karbonsuzlaştırma'ya da büyük katkı sunacak. Yaklaşık 200 yıldır, ulaşımı güçlendirmek için fosil kaynaklara güvendik. Hızla yenilenebilir kaynaklara geçmeliyiz.
Bu, temel bir değişim anlamına gelir ve gerçekleştirmek için tüm çözümlere ihtiyaç duyulacak.