Otomotiv Ekosisteminde Teknolojik Gelişmelerle Beraber Patentler
Kağıdın icadının Çin'den Avrupa'ya yayılması 1000 yıl sürerken günümüzde iletişim gücü ile dünyada yenilikler daha hızlı ve birçok kanaldan gerçekleşiyor.
Küreselleşmenin etkisiyle bilgi ve teknolojinin sınırlar ötesine yayılması kolaylaşırken, gelişmekte olan pazarlara teknoloji transferi hızla gerçekleşiyor. Son dönemdeki küresel gelişmeler önünü kesmiş olarak gözükse bile yenilikler, maliyetler ve üretim, lojistik imkanları daha öne çıkıyor.
Dönüşüm hızlanıyor
Yeni otomotiv ekosistem adımları elektrikli araçlarla şekillenirken, 2026’ya kadar dünya çapında 500 milyar dolardan fazla yatırımla yola devam edecek gibi görünüyor.
Yeni otomotiv ekosistemi, otomotiv sektörüyle birlikte gelişen yazılım sektörünün de araçları birer akıllı araç haline getirmesine imkan sağlıyor. "C.A.S.E." diye adlandırdığımız; daha fazla Bağlantılı (Connected), Otonom (Autonom), Paylaşımlı (Shared), Elektrikli araçlar (Electric) ve mobilite çözümleri tüketicilere farklı hizmetler sunarken, AR-GE faaliyetleriyle gelişen teknoloji ve model çeşitliliğinin artması ile elektrikli araçlar popülerlik kazanıyor.
Elektrikli araçlarla birlikte pil performans artış hedefleri, şarj istasyonları ve devamında bağlantılı araçlarla işlenen müşteri verisiyle araç içi uygulamalar ve servis hizmet modelleri, finans modelleri entegrasyonu, ödeme sistemleri, cüzdan uygulamaları farklı patent çeşitliliğini de getiriyor.
Ülkelerin gelir artışlarında ve halkların yaşam standartlarındaki iyileştirmelerin temel itici gücü teknolojik gelişmelerdir.
Tarihsel olarak incelediğimizde, 1995–2014 yılları arasında ABD, Japonya, Almanya, Fransa ve İngiltere (G5) dünya çapında patentli tüm yeniliklerin dörtte üçünü hayata geçirirken, sonrasında Çin ve Kore birçok sektörde ilk beş arasına girmiş.
Geçmiş dönemlere baktığımızda 1995'te Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa ve Japonya küresel patent alıntılarına hakimken, Çin ve Kore patent alıntılarıyla ölçülen küresel bilgi stokunu giderek daha fazla kullandı.
Küreselleşme teknolojik gelişmeyi hızlandırıyor
Küreselleşme, ülkelerin teknolojik bilgiye daha kolay erişmesini, gelişmekte olan ülkelerde yeni firmaların oluşmasını sağlıyor, uluslararası rekabeti artırıyor. Diğer taraftan artan bilgi iletişiminin yoğunluğu ile Ar-GE, yenilik yaratma- yabancı teknolojilerin dağılımını güçlendiriyor, benimseme teşviklerini güçlendiriyor. İşgücü verimliliğinin ve üretkenlik artışının yaklaşık yüzde 40'ına tekabül ediyor.
Gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde inovasyon kapasitesinin oluşturulmasının arkasındaki önemli bir faktör, çok uluslu şirketlerle küresel tedarik zincirlerine artan katılımlar olarak göz çarpıyor.
Dünyada ilk patent ve ilk otomotiv patenti
Dünyada ilk patenti 1421 yılında Floransalı mimar Filippo Brunelleschi mermer taşımak için geliştirdiği vinç sistemiyle, otomotivde ise 1886 yılında Carl Benz tarafından yapılan Benz Patent-Motorwagen ("patentli motorlu araba") aldı.
Otomotiv, En Fazla Patent Alan Üçüncü Sektör
Otomotiv, şu anda patentler alanında telekomünikasyon ve bilgisayar endüstrisinin ardından en aktif üçüncü sektör olarak kabul ediliyor. Otomotiv şirketleri her yıl geliştirilen teknolojiler için binlerce patent başvurusunda bulunuyor.
Asya son dönemde otomotiv Ar-Ge ve patent alanında bir merkez olurken, Çin’in otomotiv sektöründe 2022 yılında açıklanan patent sayısı yüzde 12,94 oranında artarak 362 bin 200'e ulaştı. Japonya’da büyük otomotiv üreticilerinden biri yılda ortalama 31.650 adet başvuruda bulunuyor. Bu rakamın Kore’de ise başka bir büyük otomotiv üreticisinin iki katı büyüklüğünde olduğu belirtiliyor.
Aşağıda yer alan etkileşimli infografik 2009-2018 dönemi için bölgesi ve ülke başına sürücüsüz araçlarla ilgili patent başvurularının sayısını ifade ediyor. Burada da görüldüğü gibi Avrupa, sürücüsüz araçlara yönelik patentlerde dünya lideri ve bu da tüm patent başvurularının %33'ünden fazlası demek.
Kaynak : ACEA
Otomotiv sektöründe elektrikli araçlarla başlayan yeni ekosistem dönüşümü ve Ar-Ge çalışmalarıyla patent başvuruları artacak ve ülkelerarasındaki teknoloji transferi ile gelişime öncülük edecek.
Otomotiv ekosistemi tüketicilerin talep ve beklentileriyle yeni bir hizmet modelinin, müşteri bağlılığının oluşmasına imkân sağlarken aynı zamanda yeni finansal teknolojileri ve finansman yöntemlerinin oluşmasını sağlıyor.