TUT ŞUNUN UCUNU SWAPLAYALIM ABİ, BANYOYU MUTFAĞI SWAPLAYALIM ABİ!!!!!!!!!!
Türkiye gündemi her zamanki gibi hareketli iken herkesin küçük dünyasında kendi gündemi farklıdır. Komşumuz Ramazan ağabey kendine münasip bir eş ararken, emekli komşumuz Savaş bey ailesinin geçimi için yeni iş bakmaktadır(çalıştığı yer kapandığı için iki aydır işsiz) Adnan amcanın derdi Fenerbahçe’nin ligdeki durumu iken, Gönül ablanın derdi ise yükselen altın fiyatları nedeniyle yazın evlenecek yeğenine takacağı bileziği nasıl alacağındadır…
Ekonomi gündemini adım adım izleyen mahalle bakkalımız Rıza amcanın derdi ise Swap konusudur. Ne olmuşmuş da faizler 1300 e fırlamış? Bize neymiş de Londra’daki faizlerden? Borsaya yansıması olur muymuş? Ne işler dönüyormuş bu faiz mevzularında?Dış minnoşların oyunu muymuş?
Vallahi Rıza amcayı gören dinleyen ünlü portföy yöneticisi Warren Buffet zanneder.Kıytırık bakkal dükkanı değil Wall Street mübarek…İlla Acemi Finansçı olarak olayları sen bana anlat diyor. Bütün ünlü ekonomistler anlattı dedimse de dinletemedim.
Ehhh be Rıza amcacığım sen istersin de Acemi Finansçı anlatmaz mı? Buyrun bir de benden okuyun bakalım
Gelişmekte olan ülkelerin kalkınmalarını sağlayacak yatırımlar gerçekleştirebilmelerini tasarruf yetersizliği sınırlamaktadır. Tasarruf, planlanan yatırımların kaynağını oluştururken, yurt içinde üretilemeyen makine, donanım ile hammaddenin ithali, kaynağı bulunan yatırımların gerçekleştirilebilmesini kolaylaştırır. Artan ithal talebini karşılamak için gerekli olan dövizi sağlamanın yolu ise ya ihracatı artırarak ülkeye döviz girişini sağlamak ya da dış borçlanmaya giderek gerekli olan finansmanı sağlamaktır.
Türkiye de gelişmekte olan diğer ülkeler gibi dış boçlanma ihtiyacı olan bir ülkedir.2018 yılında Hazine ve Maliye Bakanlığınca hazırlanan raporda, 2019 yılı için 164,6 milyar lirası iç borç, 60,2 milyar lirası da dış borç olmak üzere toplam 224,8 milyar lira tutarında borç servisi yapılmasının öngörüldüğü bildirildi.
Rapora göre, 2019 yılında 118,1 milyar lirası anapara ve 106,7 milyar lirası faiz olmak üzere 224,8 milyar liralık borç servisi gerçekleştirilmesi, borç servisinin 164,6 milyar lirasının iç borç, 60,2 milyar lirasının da dış borç servisi olarak yapılması öngörüldü.
Gelelim bu dış borçlanmanın swap yöntemi ile nasıl yapıldığına ; swap kelimesinin Türkçe karşılığı “takas etmek”tir. Kısaca finansal ürünlerin birbiri ile belli bir süre için değiş-tokuş edilmesidir Bu finansal ürün bir para birimi, emtia, meta-para birimi, sabit fiyat/faiz-değişken faiz olabilir.
Seçimden önceki günlerde en çok konuşulan finans işlem olan swap uzun yıllardır özellikle uzun vadeli Türk Lirası-döviz birimleri arasında yapılmaktadır.
Özellikle uzun vadeli(10 yıllık) sabit faizli TL cinsinden mortgage kredilerini bankalar yurt dışına döviz plase edip, onlardan aldıkları uzun vadeli TL fonları kredi kullandırmaktadırlar. Oldukça likit bir piyasası vardır.
Şimdi sözü değerli ekonomist, ekonomi yazarı Ali Ağaoğlu’nun bu konudaki açıklamalarına bakalım;
Ağustos ayında kurlardaki sıçrama sonrasında BDDK; Türk bankalarının yurt dışındaki yabancı yatırım bankalarına swap aracılığıyla döviz karşılığı aldığı ve piyasaya verebileceği TL miktarını sermayelerinin yüzde 25’i ile sınırlamıştı.
Faizi artırarak radikal önlem almak yerine geçici önlemlerden biri olarak verilen bu karar ile yabancıların döviz almalarının zorlaştırılması amaçlanmıştı.
Benzer bir yöntem de seçimlerden önce; TCMB’nin rezervlerindeki sebebinin net olarak anlaşıl(a)madığı sert düşüş sırasında da devreye alındı ve ‘fiili’ olarak Türk bankalarının yabancı muhataplarına verecekleri TL için sınırlamalara gidildi. Açık döviz pozisyonlarını kapatmak isteyen yabancı bankalar TL fonlamasına ulaşamayınca aralarında işlem yapmak zorunda kaldılar ve seçim öncesinde bu piyasada faizler yüzde 1.300’lere kadar tırmandı. Döviz, hisse senedi ve tahvil satmak zorunda kaldılar. Türkiye ile Londra arasında iki farklı faiz (yüzde 1.300 ve 25) ve iki farklı kur (Aynı gün valörlü dolar/TL 5.35-5.50 gibi) oluştu.
Türk lirasının konvertibiliteye geçtiğinden beri yurtiçi ve yurt dışı arasında bu denli iki farklı faiz/kur oluştuğuna şahit olunmamıştı.
Diye anlatıyor 04.08.2019 tarihli yazısında Ali Ağaoğlu. Ali bey , uzmanlığını konuşturmuş ve basit, net bir şekilde özetlemiş. Acemi Finansçı olarak bu konuyu onun kadar güzel anlatmam mümkün olmadığı için Ali beyin affına sığınarak yazısını paylaşmak durumunda kaldım. Kalemine sağlık Ali hocamın
Bunları Rıza amcaya anlatmamla Rıza amca can alıcı soruyu sordu;
‘Peki dış borçlanma ihtiyacımız varken, yabancı yatırımcıların gelişmekte olan ülkelerle işlemleri de gittikçe zorlaşırken biz neden bu hareketi yaptık ve sence sonucu ne olacak?
(Bu Rıza amca da bakkal mı ekonomi otoritesi mi anlamadım Bu nasıl soru vallahi ekonomi heyeti toplansa bu soruyu zor cevaplar)
Rıza amcacığım ‘neden bu hareketi yaptığımızı açıklamam zor’ ancak sonucunu bir fıkra ile anlatabilirim
Temel kamyonuyla yokuş aşağı inerken kamyonun frenleri patlamış. Ya yoldaki küçük çocuğa çarpacak ya da durabilmek için ya sağ taraftaki kalabalık pazar yerine girecek. Temel çaresiz çocuğa çarpmayı tercih eder ve arabayı çocuğun üstüne sürer...
Mahkemede hakim Temel 'e sorar:
-Nasıl oldu da bu kadar kişinin ölmesine sebep oldun?
-Aslında her şey çocuğun pazar yerine doğru kaçmasıyla başladı.
Vallahi Rıza amcacığım bu swap işinde de bizim çocuk da pazar yerine kaçtı zannedersem
Ponçik; Dış borçlanma konusu başlı başına değerlendirilmesi gereken bir konudur.Alınan dış borcun kullanım yerleri, dış borca ihtiyacı olan kamu/özel sektör ayrımı , dış borcun vadesi, faiz oranı gibi alt başlıklar tek tek incelenmeli ve ona göre değerlendirilmelidir.
Bu yazı son günlerin en çok konuşulan swap konusuna girizgah yapılmak için kaleme alınmıştır.Yazı başlığı da 1980li yıllarda bir boru firmasının reklam sözleri olup, konuyu renklendirmek için kullanılmıştır.
Gülümseten finans magazin kitabi ACEMİ FİNANSÇININ GÜNLÜĞÜ-II geliyor.
Az sonra
Okumayanlar için
https://www.kitapyurdu.com/kitap/acemi-finanscinin-gunlugu/432984.html&filter_name=ilknur%20k%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1g%C3%BCl