Fırsatlar ülkesinde yaşayan Tunç ,iyi bir üniversiteden mezun olmuş, kısa sürede şirketin parlak yöneticilerinin arasında yer almıştı.
Girdiği sektörün lideri olan şirkette hızla yükselmiş ve üst yönetime girmeyi başarmıştı.
Tunç hırslıydı.Üst yönetimde yer almak ona yetmiyordu.Herşeyi değiştirmenin zamanının geldiğini düşünüyordu.Yeni bir iş planı geliştirdi ve üst yönetimde yer alan diğer yöneticileri daha fazla ‘kar’ motivasyonu ile ikna etti.
Aslında iş planı çok basitti. Şirketlerinin iştiraki olan şirketi kendi bünyelerine katıp, o faaliyeti de ana şirket bünyelerinde yürüterek , iştirakleri olan şirketin karının tamamını kendi bünyelerine katacaklardı.O an için yönetimde yer alan hemen hemen tüm yöneticiler daha fazla kar güdüsü ile fikrin uygulanabilir olduğunu düşündü.
Konuyla ilgili kararlar alındı, projeler yapıldı, organizasyon şemaları, teknolojik destek, personel transferleri herşey ayarlandı.Bu proje için çok büyük bir maliyete katlanıldı.Kararın alınmasından tam 1 yıl sonra beklenen birleşme gerçekleşti.Tunç büyük bir alkış ve yüklü de bir prim aldı….
Peki ya sonrası?
1970’lerin ilk yıllarında Raychem şirketinin hisseleri piyasada önemli bir prestije sahipti.Dolayısıyla nispeten yüksek fiyat kazanç oranından işlem görüyordu.Son derece iddalı işletme felsefelerine sahiptiler.
Şirketin genel müdür yardımcısı Robert M.Halperin işletme felsefelerini; teknik olarak basit hiçbir ürün tasarlamayacaklarını, dikey olarak engtre edilmeyen hiçbirşey yapmayacaklarını, patent konusuna dikkat ettiklerini, yeni ürünler geliştirerek pazarda lider konuma gelecekleri yönünde açıklıyordu.
Kurumsal fon yöneticilerin en rağbet ettikleri hisse senetlerinin başında geliyordu.Yüksek fiyat kazanç oranının oluşmasında en etkili şey müthiş bir araştırma çalışması yaptıkları kanısıydı.Yeni ürün cazibesiyle 1975 yılında hisse fiyatları 42.5 USD’nin üstüne çıkmıştı. Oysaki 30 Haziran 1976’da kapanacak mali yıl için tahmin edilen kazancın yaklaşık 25 katıydı.Raychem hisse senetleri o dönemin parlayan yıldızıydı.
Oysaki 30 Haziran 1976 tarihi yaklaşırken Raychem hisse senetlerinin fiyatında iki büyük darbe yaşandı.Uçak sanayisinde tel kaplamada kullanılan diğer bütün bileşenlerden üstün Stilan adlı bir polimer bulmuşlardı.Bu müthiş buluş şirket için son derece parlak bir ürün niteliğindeydi.Bu ürün için çok büyük kaynak tahsis etmişti.Ancak rakipleri olan br şirket teknk açıdan Stilan kadar iyi olmasada işlevsel olarak yeterli ve çok daha ucuz ürünler geliştirdi.
Bilimsel açıdan bir başarı şirkete ticari başarısızlık getirmiş, 9,3 milyon usdlik kayba neden olmuştu.Borsalarda parlayan bir şirket için parlak bir ürün büyük bir kayba ve hayal kırıklığına neden olmuştu. 1976 yılının son üç ayına girildiğinde hisse senedi 14 usdye düşmüştü.Şirket içinde yapılan organizasyonel değişiklik de bu döneme denk gelince Raychem şirketindeki gelişmeler dikkat çekici hale geldi.
Sonrasında şirket ile ilgili gelişen olayları Philip A.Fısher’ın kaleme aldığı ‘Sıradan Hisseler Sıradışı Karlar’ kitabından okuyabilirsiniz.
Parlak fikriyle, karlı projesi ile yıldızı daha da çok parlayan Tunç başka şirketlerden teklif almaya başladı. Çalıştığı şirkette ise iştiraklerden devrolan işler yerine oturmamıştı. Ne transfer olan personel yerini bulabilmişti , ne de verdikleri hizmet eskisi gibi verimli olmuştu.Büyük şirketin bünyesinde verilen hizmet kaybolup gitmişti.Devir gelen işler yüzünden ana şirketin asıl çalışanları da mutsuzdu.Birleşen iki şirkettekiler boşanıp bir evi paylaşmak zorunda kalmış bir çift gibi hem mutsuz hem de gerginlerdi.
Zamanla şirket bünyesine katılan iştirak ne yazık ki müşterilerini, pazar payını, yetişmiş personelini, marka değerini kaybetti.Bütün bu kayıp döneminden sonra çıkan mevzuat değişikliği ile o faaliyetin ana şirket bünyesinde yürütülemeyeceğinin sınırı çiziliyor, iştirak bünyesinde yapılması gerektiği belirtiliyordu.
Kısa sürede çok karlı görünen iş planının 3 yıl gibi kısa bir sürede yanlışlığı ortaya çıkmıştı ancak artık çok geçti. Parlak bir iş, karlı bir alan karanlık sularda kaybolup gitmişti.
Bütün bu süreçte ise Tunç çoktan parlak bir teklifin peşinden gitmiş, bambaşka diyarlara yol almıştı.
Parlak bir öğrenim hayatı, parlak genç bir yönetici, parlak bir iş planı……..
Ekonomik bir kararda veya bir iş planında çok parlak görülen fikirler, projeler, kararlar kısa sürede kazanç sağlasa da uzun vadede pek çok olumsuz şeyi peşinden sürükleyebilir.Ekonomik kararları almadan önce her yönü ile düşünüp, kazançları kayıpları bir arada değerlendirmek gerekir.Bazen parlak yöneticiler, bazen parlak fikirler, bazen parlak kararlar oturduğu yerde olmaz….
Bazen Parlak ‘Parlak’ Olmaz
Sınırlı sayıdaki gülümseten finans kitabı ‘Acemi Finansçının Günlüğü’nü kaçırmayınız