SOLLAMA PALAYI BULURSUN BELAYI!!!!!
Prof. Dr. Turgay Berksoy, Marmara Üniversitesinin efsane akademisyenlerinden biridir. Uzun yıllar Maliye Bölümünün bölüm başkanlığını yapmış olan Turgay hoca Kamu Maliyesi dersini şiir gibi anlatarak öğrencileri kendine hayran bırakır. (Çok şanslıyım ki Turgay hoca gibi Marmara Üniversitesinin çok değerli akademisyenlerinden ders alma şansım oldu)
Devlet memuru çocuğu olduğum, devlet okullarında eğitim gördüğüm için çocukluğumda ‘devlet ne iş yapar, nasıl para kazanır, bu kadar memura nasıl para verir’ diye düşünürdüm. (Acemi Finansçının kafasının karışık olduğu o zamandan belliymiş. Çocuk dediğin en fazla öğlen annesi ne yemek pişirmiş diye merak eder. Elinin oyuncağıyla devlet işine karışmak da neymiş. Hayret bişey?)
Merakım hiç bitmiyordu. Yüksek Lisansı da Maliye bölümünde yaparsam belki bu ‘kamu kesiminin gelir-gider dengesi, parçalı yapısının yönetimi’ gibi soruların cevabını bulabileceğimi düşündüm. O dönem ciddi bir yazılı sınavla Maliye Bölümü Yüksek Lisansına kabul edilen az sayıda öğrenciden tek kız öğrenciydim. Yüksek Lisans inanılmaz keyifliydi.
Tek sorun 2001 krizine denk gelen benim güzel ‘Bankacılık Sektöründe Reform ve Kamu Bankalarının Yeniden Yapılandırılması’ tezimi 12 kere yazmış olmamdır. Belki de Maliye konularına bu kadar ilgi duymamın Takdiri İlahisidir.(Tam tezi bitiriyorum gönderiyorum TMSF yeni bir bankaya el koyuyor.Yaz yaz bitmedi yaz yaz bitmedi. Ankara Metrosu gibiydi mubarek)
Yani hayatımın her döneminde kamu kesimi konuları vazgeçilmezlerimdendi. Kafamdaki çılgın sorular hiç azalmadı.
Görev zararı, kamu iktisadi teşebbüslerine hükümetçe piyasa şartlarının dışına çıkacak tarzda görev vermeleri nedeniyle oluşan zararlardır. Örneğin, kamu politik amaçlarla A kamu bankasına çiftçilere piyasa faiz oranın 5 puan altında kredi verdirtir. Verilen bu kredi nedeniyle A bankası piyasa kredi faizi ile düşük kredi faizi arasındaki fark kadar karından mahrum kalmaktadır.
Mahrum kalınan bu fark bu kez Hazinece “görev zararı” adı ile ilgili bankaya ödenecek borç olarak kaydedilir.
233 sayılı KHK uyarınca, ortaya çıkan görev zararı tutarları ise iki şekilde karşılanmaktadır;
1990’lı yıllarda yaygın uygulama alanı bulmuş olan görev zararlarının, son yıllarda tekrar artış eğiliminde olduğu görülmektedir. 2017 ve 2018 yılına ilişkin görev zararı rakamlarının detayları aşağıdaki grafiklerde gösterilmektedir.(vergidosyası.com internet sitesinde ilgili makaledeki tablolar ve ifadeler kullanılmıştır.)
Cumhuriyet gazetesinden Emre Deveci’nin haberine göre ise Zıraat ve Halk Bankasının 2018 yılında görev zararı 3.6 milyar olarak gerçekleşmiştir.
2018 yılında Ziraat Bankası 2.3 milyar lira, Halkbank 1.3 milyar lira görev zararı açıkladı. Ziraat Bankası ile Halkbank’ın görev zararı son 4 yılda ikiye katlanarak 3.6 milyar liraya çıkarken, 2018’de Hazine’ye aktardıkları temettü (kâr payı) sıfır oldu.
İki bankanın Hazine’ye aktardığı temettüye bakıldığında ise; 2017’de Hazine’ye 250 milyon TL temettü aktaran Ziraat Bankası için 2018’de bu rakamın sıfır olduğu görülmüştür. Halkbank da 2018’de Hazine’ye temettü aktarmadı. 2014 yılında Ziraat Bankası ile Halkbank toplam görev zararı 1.6 milyar TL olurken, bu rakam 2015’te 2 milyar TL, 2016’da 2.6 milyar TL, 2017’de 3.2 milyar TL oldu.
Aynı dönemde Ziraat Bankası’nın Hazine’ye aktardığı temettü 2014’te 106 milyon TL, 2015’te 106 milyon TL, 2016’da 230 milyon TL, 2017’de 250 milyon TL olarak gerçekleşti.
Yine aynı habere göre Ziraat Bankası son dönemde Demirören Grubu’na Doğan Medya’yı satın alması için 2018’de verdiği 675 milyon dolarlık kredinin yanı sıra, seçim öncesinde düşük faizli konut kredisi, futbol kulüplerinin borcunun yeniden yapılandırılması ve kredi kartı borçlarının sıfırlanması için verdiği düşük faizli tüketici kredileriyle kamuoyunda tartışmalara neden olmuştur.
Ocak 2019’da olağanüstü genel kurul düzenleyerek seçim öncesinde Hazine’ye 2018 kârından 33.3 milyar TL avans aktaran Merkez Bankası (TCMB), 2018’de Hazine’ye 12.3 milyar TL temettü aktarmıştı.
Hazine’nin 2018’de kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) ile kamu sermayeli bankalardan elde ettiği vergi dışı gelirin toplamı 17.7 milyar TL oldu.
2005 yılında yüzde 55’lik hissesi Oger Telekom’a satılan ve yüzde 25’i Hazine’ye ait olan Türk Telekom da 2017 ve 2018’de Hazine’ye hiç temettü aktarmadı. Telekom, Hazine’ye 2014’te 245 milyon TL, 2015’te 495 milyon TL, 2016’da 226 milyon TL temettü aktarmıştı. Türk bankalarından aldığı krediyle Telekom’u satın alan Lübnanlı Hariri ailesi, borçlarını ödeyemeyince hisselerini bankalara devretmişti.
Uzun lafın kısası kamu bankalarının görev zararları konusu yakın zamanda yine gündem maddelerinden biri haline gelecektir. Şu an finansman konusu önem arz etse de Acemi Finansçının kafasında yine ‘kamu bankalarının büyüyen görev zararları nereden karşılanacak’ sorusu cevap bulmayı beklemektedir.
Yine Aceminin kafasında çılgın sorular???
Hadi bakalım konuyu gülümseyerek kapatalım.
Kadının biri çırılçıplak koşup taksiye biner... Kadının biri çırılçıplak koşup taksiye biner. Taksi şoförüne “falanca yere gidelim” der. Taksici “tamam” der, sürer arabasını. Yolda giderlerken şoför ikide bir dikiz aynasından kadına bakar. Buna sinirlenen kadın:
Ne bakıyorsun, hayatında çıplak kadın görmedin mi?
Şoför kadına bakar ve şöyle der:
Yok abla ondan değil, ben parayı nerenden çıkaracaksın onu merak ediyorum!!!!
Sağlıcakla kalın….
Ponçik: Yazının başlığının konuyla alakası bulunmamaktadır. Kamu bankaları kamyon şöförü mantığıyla yönetiliyor mantığı çıkmasın. Kamyon arkası yazıları hoşuma gidiyor diye bu başlığı attım. Tır şöförü ve
kamyon şöförü dostlara selam olsun…
Devlet memuru çocuğu olduğum, devlet okullarında eğitim gördüğüm için çocukluğumda ‘devlet ne iş yapar, nasıl para kazanır, bu kadar memura nasıl para verir’ diye düşünürdüm. (Acemi Finansçının kafasının karışık olduğu o zamandan belliymiş. Çocuk dediğin en fazla öğlen annesi ne yemek pişirmiş diye merak eder. Elinin oyuncağıyla devlet işine karışmak da neymiş. Hayret bişey?)
Merakım hiç bitmiyordu. Yüksek Lisansı da Maliye bölümünde yaparsam belki bu ‘kamu kesiminin gelir-gider dengesi, parçalı yapısının yönetimi’ gibi soruların cevabını bulabileceğimi düşündüm. O dönem ciddi bir yazılı sınavla Maliye Bölümü Yüksek Lisansına kabul edilen az sayıda öğrenciden tek kız öğrenciydim. Yüksek Lisans inanılmaz keyifliydi.
Tek sorun 2001 krizine denk gelen benim güzel ‘Bankacılık Sektöründe Reform ve Kamu Bankalarının Yeniden Yapılandırılması’ tezimi 12 kere yazmış olmamdır. Belki de Maliye konularına bu kadar ilgi duymamın Takdiri İlahisidir.(Tam tezi bitiriyorum gönderiyorum TMSF yeni bir bankaya el koyuyor.Yaz yaz bitmedi yaz yaz bitmedi. Ankara Metrosu gibiydi mubarek)
Yani hayatımın her döneminde kamu kesimi konuları vazgeçilmezlerimdendi. Kafamdaki çılgın sorular hiç azalmadı.
Görev zararı, kamu iktisadi teşebbüslerine hükümetçe piyasa şartlarının dışına çıkacak tarzda görev vermeleri nedeniyle oluşan zararlardır. Örneğin, kamu politik amaçlarla A kamu bankasına çiftçilere piyasa faiz oranın 5 puan altında kredi verdirtir. Verilen bu kredi nedeniyle A bankası piyasa kredi faizi ile düşük kredi faizi arasındaki fark kadar karından mahrum kalmaktadır.
Mahrum kalınan bu fark bu kez Hazinece “görev zararı” adı ile ilgili bankaya ödenecek borç olarak kaydedilir.
233 sayılı KHK uyarınca, ortaya çıkan görev zararı tutarları ise iki şekilde karşılanmaktadır;
- KİT’lerin temettü borçları ile diğer bazı özkaynak kalemlerine karşılık mahsup işlemi yapılması
- Nakden ödeme yapılması
1990’lı yıllarda yaygın uygulama alanı bulmuş olan görev zararlarının, son yıllarda tekrar artış eğiliminde olduğu görülmektedir. 2017 ve 2018 yılına ilişkin görev zararı rakamlarının detayları aşağıdaki grafiklerde gösterilmektedir.(vergidosyası.com internet sitesinde ilgili makaledeki tablolar ve ifadeler kullanılmıştır.)
Cumhuriyet gazetesinden Emre Deveci’nin haberine göre ise Zıraat ve Halk Bankasının 2018 yılında görev zararı 3.6 milyar olarak gerçekleşmiştir.
2018 yılında Ziraat Bankası 2.3 milyar lira, Halkbank 1.3 milyar lira görev zararı açıkladı. Ziraat Bankası ile Halkbank’ın görev zararı son 4 yılda ikiye katlanarak 3.6 milyar liraya çıkarken, 2018’de Hazine’ye aktardıkları temettü (kâr payı) sıfır oldu.
İki bankanın Hazine’ye aktardığı temettüye bakıldığında ise; 2017’de Hazine’ye 250 milyon TL temettü aktaran Ziraat Bankası için 2018’de bu rakamın sıfır olduğu görülmüştür. Halkbank da 2018’de Hazine’ye temettü aktarmadı. 2014 yılında Ziraat Bankası ile Halkbank toplam görev zararı 1.6 milyar TL olurken, bu rakam 2015’te 2 milyar TL, 2016’da 2.6 milyar TL, 2017’de 3.2 milyar TL oldu.
Aynı dönemde Ziraat Bankası’nın Hazine’ye aktardığı temettü 2014’te 106 milyon TL, 2015’te 106 milyon TL, 2016’da 230 milyon TL, 2017’de 250 milyon TL olarak gerçekleşti.
Yine aynı habere göre Ziraat Bankası son dönemde Demirören Grubu’na Doğan Medya’yı satın alması için 2018’de verdiği 675 milyon dolarlık kredinin yanı sıra, seçim öncesinde düşük faizli konut kredisi, futbol kulüplerinin borcunun yeniden yapılandırılması ve kredi kartı borçlarının sıfırlanması için verdiği düşük faizli tüketici kredileriyle kamuoyunda tartışmalara neden olmuştur.
Ocak 2019’da olağanüstü genel kurul düzenleyerek seçim öncesinde Hazine’ye 2018 kârından 33.3 milyar TL avans aktaran Merkez Bankası (TCMB), 2018’de Hazine’ye 12.3 milyar TL temettü aktarmıştı.
Hazine’nin 2018’de kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) ile kamu sermayeli bankalardan elde ettiği vergi dışı gelirin toplamı 17.7 milyar TL oldu.
2005 yılında yüzde 55’lik hissesi Oger Telekom’a satılan ve yüzde 25’i Hazine’ye ait olan Türk Telekom da 2017 ve 2018’de Hazine’ye hiç temettü aktarmadı. Telekom, Hazine’ye 2014’te 245 milyon TL, 2015’te 495 milyon TL, 2016’da 226 milyon TL temettü aktarmıştı. Türk bankalarından aldığı krediyle Telekom’u satın alan Lübnanlı Hariri ailesi, borçlarını ödeyemeyince hisselerini bankalara devretmişti.
Uzun lafın kısası kamu bankalarının görev zararları konusu yakın zamanda yine gündem maddelerinden biri haline gelecektir. Şu an finansman konusu önem arz etse de Acemi Finansçının kafasında yine ‘kamu bankalarının büyüyen görev zararları nereden karşılanacak’ sorusu cevap bulmayı beklemektedir.
Yine Aceminin kafasında çılgın sorular???
Hadi bakalım konuyu gülümseyerek kapatalım.
Kadının biri çırılçıplak koşup taksiye biner... Kadının biri çırılçıplak koşup taksiye biner. Taksi şoförüne “falanca yere gidelim” der. Taksici “tamam” der, sürer arabasını. Yolda giderlerken şoför ikide bir dikiz aynasından kadına bakar. Buna sinirlenen kadın:
Ne bakıyorsun, hayatında çıplak kadın görmedin mi?
Şoför kadına bakar ve şöyle der:
Yok abla ondan değil, ben parayı nerenden çıkaracaksın onu merak ediyorum!!!!
Sağlıcakla kalın….
Ponçik: Yazının başlığının konuyla alakası bulunmamaktadır. Kamu bankaları kamyon şöförü mantığıyla yönetiliyor mantığı çıkmasın. Kamyon arkası yazıları hoşuma gidiyor diye bu başlığı attım. Tır şöförü ve
kamyon şöförü dostlara selam olsun…