KAPICILAR KRALI
1980 lerde köyden kente göçün hızlanmasıyla şehirdeki yapılar da değişmeye başlamıştı. Hızla yaşanan değişimle yeni yerleşim yerleri gecekondularla birlikte yeni meslekler de ortaya çıktı. Köyden şehre göç edenler birbirlerine iş bulma ev bulma konusunda destek olurken ‘kapıcılık’ diye bir meslek de hayatımıza girdi.
Kapıcılık hem yerleşim yeri sağlamak hem de sağladığı bir takım avantajlarla köyden kente göçenler için en popüler mesleklerden biri haline geldi. 1980 li yılları, o yıllarda yaşananları en iyi anlatan Türk sinemasının efsane oyuncusu Kemal Sunal da kapıcılık mesleğini Kapıcılar Kralı filminde enfes anlatmıştır.
Film saf görünüşlü ancak cin gibi kurnaz ve işini bilir bir kapıcının apartman sakinleriyle olan renkli ilişkilerini anlatan komedidir. Seyit büyük bir apartmanda kapıcıdır. Eski Yönetici ile arası iyi olan Seyit, yeni yönetici ile arası pek iyi değildir. Apartmanda olup bitenleri lehine çevirmeyi ve yerini sağlama almayı becerir. Zamanla apartmandaki tüm olaylara hakim olan ve daire sakinlerini parmağında oynatan kapıcı, kısa zamanda köşeyi döner. Eline geçen her işi değerlendiren Seyit kısa süre içinde apartmanın %51’ini satın alır.
Seyit’in şark kurnazlıkları, avantaları, ufaktan ufaktan apartmanı ele geçirmesi aslında bizim yabancısı olmadığımız bir şeydir. İşte Kapıcılar Kralı’nın kahramanı Seyit Türkiye’deki ‘hizmet’ sektörünün durumunu birebir yansıtmaktadır.
Hizmet Sektörü
Hizmet sektörü tarım, madencilik ve sanayi-imalat sektörü dışındaki bütün faaliyetler olarak tanımlanabilir.
Hizmetler, şu özellikleri itibari ile diğer ekonomik faaliyetlerden ayrılır.
Dünya da hizmet sektörünün bu kadar gelişip ilerlemesinin ve öneminin artmasının farklı sebepleri söz konusudur. Bunlar; insanların gelirinin yükselmesi, boş vakitlerinin artması, kadınların işgücüne katılımlarının artması, yeni ve değişik malların ortaya çıkması, ekolojiye ve kıt kaynaklara daha fazla önem verilmesi ve insanların yaşam standartlarının farklılaşması olarak sayılabilir(Öztürk, 1998:15).
Hizmet sektörü bazı ekonomistlere göre ‘kısır’ bir sektör olarak nitelendirilmektedir ve kalkınma için sanayi ve tarım gibi ‘üretken’ sektörlerin geliştirilmesi ve hizmet gibi üretken olmayan sektörlerin ağırlığının giderek azaltılması önerilmektedir. Bu görüşlere itiraz eden ekonomistlerin sayısı son dönemlerde artmaktadır. Zira hizmet sektörünün icra ettiği fonksiyon olmaksızın, diğer sektörlerde faaliyetlerin yürütülebileceği düşünülemez. Hizmet faaliyetindeki artışın, sanayi mallarının artmasına sebep olurken, her sanayi malı çıktısının artması hizmet faaliyetinde artışa sebep olmayacaktır (Greenfield, 2002:21)
Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) kapsamında, DTÖ’nün kabul ettiği sınıflandırmadır. Bu sınıflandırma 12 alt sektörü kapsamaktadır
1. Çevre hizmetleri
2. Haberleşme hizmetleri
3. Müteahhitlik ve ilgili mühendislik hizmetleri
4. Dağıtım hizmetleri
5. Eğitim hizmetleri
6. Mesleki hizmetler
7. Mali hizmetler
8. Sağlıkla ilgili ve sosyal hizmetler
9. Turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler
10. Eğlence, kültür ve spor hizmetleri
11. Ulaştırma hizmetleri
12. Başka yere dâhil edilmemiş diğer hizmetler
Türkiye’de ve Dünyada Hizmet Sektörü Büyüklükleri
2016 yılı verilerine göre ABD ihracatta 733 milyar $ ve ithalatta 482 milyar $’la birinci sırada yer almaktadır. İhracatta ilk beş ülke ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Çin; ithalatta ise ABD, Çin, Almanya, Fransa ve İngiltere’dir
Hizmet ticareti sıralamasında GOÜ’ler kendilerini daha fazla hissettirmeye başlamıştır. Çin ilk beşe girerken, Hindistan ise ihracatta 8. sıraya yükselmiştir. Bu durum Çin ve Hindistan’ın artan nüfusuyla yakından ilgilidir. Hizmetlerin birçoğu emek yoğun olarak gerçekleştirilir. Bu iki ülkede ucuz ve çok sayıdaki emek gücü hizmet ihracatında önemli atılımlara sebep olmuştur. Diğer taraftan yüksek nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması GÜ’ler için bu ülkeleri iyi birer pazar haline getirmiştir.
Türkiye ise hizmet ihracatında 37 milyar $’lık payla 29. sırada yer alırken, ithalatta ise ilk otuz içinde değildir.
Türkiye’de Hizmet Sektörünün GSMH ve İstihdamdaki Payı
Türkiye’de de hizmet sektörü zaman içinde hızlı bir gelişme göstermiştir. 1960’larda ekonomik üretim ve toplam istihdam içindeki pay açısından tarımdan sonra ikinci sıradayken 2000’li yıllarda ilk sıraya yerleşmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Türkiye ekonomisinin sektörel olarak ciddi bir dönüşüm geçirdiği görülmektedir. Tarım sektörü küçülürken diğer iki sektörde kayda değer büyüme göze çarpmaktadır. Sanayideki büyüme dikkat çekici olsa da, başlangıçtan beri sanayinin ekonomi içinde ağırlıklı bir paya sahip olmadığı, özellikle 1980’lerden sonraki dışa açılma ve liberalleşme dalgasına kadar sınırlı bir gelişme gösterdiği söylenebilir.
Türkiye’de hizmet sektörünün, daha 1930’lu yıllarda ekonomik yapı içinde tarımdan sonra ancak ona yakın bir payla ikinci büyük sektör olduğu görülmektedir. 1950’lere doğru, tarım sektörü gerilerken hizmet sektörünün ciddi bir sıçrama ile birinciliğe oturmuştur. 1930 - 2017 arasında hizmet sektörü büyüyerek GSMH’nin %66 yakınını oluşturmuştur. Gelişmiş ülkelerde hizmet sektörünün kabaca toplam ekonomik büyüklüğün 3’te 2’sini (% 66,7) oluşturduğu dikkate alınırsa (Banga, 2005b: 1), Türkiye’de hizmet sektörünün önemli bir büyüklüğe ulaştığı anlaşılmaktadır.
GSMH içindeki sektörel paylardaki değişimle aynı yönlü ancak daha keskin bir değişim sektörlerin istihdam paylarında da görülmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında, işgücünün % 90’a yakın bir kısmının istihdam edildiği tarım sektöründe artan mekanizasyonun sonucu olarak 1950’lerden itibaren istihdamın çok hızlı bir şekilde gerilediği görülmektedir. Sanayi kesiminde 1930 - 2017 döneminde istihdam 5 kata yakın artarken hizmetler sektöründeki istihdam artışı 9 kata varmıştır.(
Bu bölümde yer alan tablolar ve açıklamalar sayın Fatih Kıratlı’nın İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi Yıl:2019, 4(9):146-158 yer alan Dünya’da ve Türkiye’de Hizmet Ticaretinin Gelişimi makalesinden alıntılanmıştır.
Türkiye’de Hizmet Sektöründe Yaşanan Sorunlar
Eğitim, sağlık, iletişim, turizm, finans sektörü gibi farklı farklı alanlarda faaliyet gösteren firmaların kanuni boşluklar, denetimsizlik, yaptırımların etkin olmaması gibi nedenle yeterli ve kaliteli hizmeti sağlayamadıkları görülmektedir.
Örneğin internet hizmeti sağlayan bir kuruluşun hakkında açılan davalar nedeniyle ismini ve ticari kimliğini değiştirerek aynı hizmeti, hiçbir yaptırıma tabi olmadan senelerce devam ettirebildiği bilinmektedir.
Tüketici Hakem Heyetine yansıyan tüketici şikayet sayılarına ilişkin tablo aşağıdaki gibidir. Bu şikayetlerin ayıplı mal, ayıplı hizmet, abonelik sözleşmeleri, kredi sözleşmeleri, konut satış sözleşmeleri gibi konularda yoğunlaştığı görülmektedir.
Bu adetler küçük gibi görülse de bunlar sadece Tüketici Hakem Heyetine yansıyan konular olduğu unutulmamalıdır. Bu davaların yaratmış olduğu maddi kayba ilişkin ise her hangi bir veri de bulunmamaktadır. Mahkeme yolu ile çözüm aranan sorunlara ilişkin ne yazık ki sağlıklı bir veri seti bulunmamaktadır.
Birbirinden değerli oyuncuların oynadığı Kapıcılar Kralı filminin baş karakteri Seyit nasıl hizmet ediyor gibi görünüp hizmet etmiyorsa ülkemizde de ne yazık ki hizmet ediyormuş gibi görünüp hizmet etmeyenler faaliyet göstermektedir.
‘Hizmetsiz’ hizmetler sektörü de tıpkı Seyit gibi zengin olmanın kısa yollarını aramaktadır.
Kapıcılık hem yerleşim yeri sağlamak hem de sağladığı bir takım avantajlarla köyden kente göçenler için en popüler mesleklerden biri haline geldi. 1980 li yılları, o yıllarda yaşananları en iyi anlatan Türk sinemasının efsane oyuncusu Kemal Sunal da kapıcılık mesleğini Kapıcılar Kralı filminde enfes anlatmıştır.
Film saf görünüşlü ancak cin gibi kurnaz ve işini bilir bir kapıcının apartman sakinleriyle olan renkli ilişkilerini anlatan komedidir. Seyit büyük bir apartmanda kapıcıdır. Eski Yönetici ile arası iyi olan Seyit, yeni yönetici ile arası pek iyi değildir. Apartmanda olup bitenleri lehine çevirmeyi ve yerini sağlama almayı becerir. Zamanla apartmandaki tüm olaylara hakim olan ve daire sakinlerini parmağında oynatan kapıcı, kısa zamanda köşeyi döner. Eline geçen her işi değerlendiren Seyit kısa süre içinde apartmanın %51’ini satın alır.
Seyit’in şark kurnazlıkları, avantaları, ufaktan ufaktan apartmanı ele geçirmesi aslında bizim yabancısı olmadığımız bir şeydir. İşte Kapıcılar Kralı’nın kahramanı Seyit Türkiye’deki ‘hizmet’ sektörünün durumunu birebir yansıtmaktadır.
Hizmet Sektörü
Hizmet sektörü tarım, madencilik ve sanayi-imalat sektörü dışındaki bütün faaliyetler olarak tanımlanabilir.
Hizmetler, şu özellikleri itibari ile diğer ekonomik faaliyetlerden ayrılır.
- Hizmetlerin maddi bir yapısının olmaması,
- Depolanamaz ve transfer edilemez olması,
- Üretici ve tüketici arasında doğrudan bir etkileşim yaratmalarıdır
Dünya da hizmet sektörünün bu kadar gelişip ilerlemesinin ve öneminin artmasının farklı sebepleri söz konusudur. Bunlar; insanların gelirinin yükselmesi, boş vakitlerinin artması, kadınların işgücüne katılımlarının artması, yeni ve değişik malların ortaya çıkması, ekolojiye ve kıt kaynaklara daha fazla önem verilmesi ve insanların yaşam standartlarının farklılaşması olarak sayılabilir(Öztürk, 1998:15).
Hizmet sektörü bazı ekonomistlere göre ‘kısır’ bir sektör olarak nitelendirilmektedir ve kalkınma için sanayi ve tarım gibi ‘üretken’ sektörlerin geliştirilmesi ve hizmet gibi üretken olmayan sektörlerin ağırlığının giderek azaltılması önerilmektedir. Bu görüşlere itiraz eden ekonomistlerin sayısı son dönemlerde artmaktadır. Zira hizmet sektörünün icra ettiği fonksiyon olmaksızın, diğer sektörlerde faaliyetlerin yürütülebileceği düşünülemez. Hizmet faaliyetindeki artışın, sanayi mallarının artmasına sebep olurken, her sanayi malı çıktısının artması hizmet faaliyetinde artışa sebep olmayacaktır (Greenfield, 2002:21)
Hizmet Ticareti Genel Anlaşması (GATS) kapsamında, DTÖ’nün kabul ettiği sınıflandırmadır. Bu sınıflandırma 12 alt sektörü kapsamaktadır
1. Çevre hizmetleri
2. Haberleşme hizmetleri
3. Müteahhitlik ve ilgili mühendislik hizmetleri
4. Dağıtım hizmetleri
5. Eğitim hizmetleri
6. Mesleki hizmetler
7. Mali hizmetler
8. Sağlıkla ilgili ve sosyal hizmetler
9. Turizm ve seyahat ile ilgili hizmetler
10. Eğlence, kültür ve spor hizmetleri
11. Ulaştırma hizmetleri
12. Başka yere dâhil edilmemiş diğer hizmetler
Türkiye’de ve Dünyada Hizmet Sektörü Büyüklükleri
2016 yılı verilerine göre ABD ihracatta 733 milyar $ ve ithalatta 482 milyar $’la birinci sırada yer almaktadır. İhracatta ilk beş ülke ABD, İngiltere, Almanya, Fransa ve Çin; ithalatta ise ABD, Çin, Almanya, Fransa ve İngiltere’dir
Hizmet ticareti sıralamasında GOÜ’ler kendilerini daha fazla hissettirmeye başlamıştır. Çin ilk beşe girerken, Hindistan ise ihracatta 8. sıraya yükselmiştir. Bu durum Çin ve Hindistan’ın artan nüfusuyla yakından ilgilidir. Hizmetlerin birçoğu emek yoğun olarak gerçekleştirilir. Bu iki ülkede ucuz ve çok sayıdaki emek gücü hizmet ihracatında önemli atılımlara sebep olmuştur. Diğer taraftan yüksek nüfusun ihtiyaçlarının karşılanması GÜ’ler için bu ülkeleri iyi birer pazar haline getirmiştir.
Türkiye ise hizmet ihracatında 37 milyar $’lık payla 29. sırada yer alırken, ithalatta ise ilk otuz içinde değildir.
Türkiye’de Hizmet Sektörünün GSMH ve İstihdamdaki Payı
Türkiye’de de hizmet sektörü zaman içinde hızlı bir gelişme göstermiştir. 1960’larda ekonomik üretim ve toplam istihdam içindeki pay açısından tarımdan sonra ikinci sıradayken 2000’li yıllarda ilk sıraya yerleşmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Türkiye ekonomisinin sektörel olarak ciddi bir dönüşüm geçirdiği görülmektedir. Tarım sektörü küçülürken diğer iki sektörde kayda değer büyüme göze çarpmaktadır. Sanayideki büyüme dikkat çekici olsa da, başlangıçtan beri sanayinin ekonomi içinde ağırlıklı bir paya sahip olmadığı, özellikle 1980’lerden sonraki dışa açılma ve liberalleşme dalgasına kadar sınırlı bir gelişme gösterdiği söylenebilir.
Türkiye’de hizmet sektörünün, daha 1930’lu yıllarda ekonomik yapı içinde tarımdan sonra ancak ona yakın bir payla ikinci büyük sektör olduğu görülmektedir. 1950’lere doğru, tarım sektörü gerilerken hizmet sektörünün ciddi bir sıçrama ile birinciliğe oturmuştur. 1930 - 2017 arasında hizmet sektörü büyüyerek GSMH’nin %66 yakınını oluşturmuştur. Gelişmiş ülkelerde hizmet sektörünün kabaca toplam ekonomik büyüklüğün 3’te 2’sini (% 66,7) oluşturduğu dikkate alınırsa (Banga, 2005b: 1), Türkiye’de hizmet sektörünün önemli bir büyüklüğe ulaştığı anlaşılmaktadır.
GSMH içindeki sektörel paylardaki değişimle aynı yönlü ancak daha keskin bir değişim sektörlerin istihdam paylarında da görülmektedir. Cumhuriyetin ilk yıllarında, işgücünün % 90’a yakın bir kısmının istihdam edildiği tarım sektöründe artan mekanizasyonun sonucu olarak 1950’lerden itibaren istihdamın çok hızlı bir şekilde gerilediği görülmektedir. Sanayi kesiminde 1930 - 2017 döneminde istihdam 5 kata yakın artarken hizmetler sektöründeki istihdam artışı 9 kata varmıştır.(
Bu bölümde yer alan tablolar ve açıklamalar sayın Fatih Kıratlı’nın İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi Yıl:2019, 4(9):146-158 yer alan Dünya’da ve Türkiye’de Hizmet Ticaretinin Gelişimi makalesinden alıntılanmıştır.
Türkiye’de Hizmet Sektöründe Yaşanan Sorunlar
Eğitim, sağlık, iletişim, turizm, finans sektörü gibi farklı farklı alanlarda faaliyet gösteren firmaların kanuni boşluklar, denetimsizlik, yaptırımların etkin olmaması gibi nedenle yeterli ve kaliteli hizmeti sağlayamadıkları görülmektedir.
Örneğin internet hizmeti sağlayan bir kuruluşun hakkında açılan davalar nedeniyle ismini ve ticari kimliğini değiştirerek aynı hizmeti, hiçbir yaptırıma tabi olmadan senelerce devam ettirebildiği bilinmektedir.
Tüketici Hakem Heyetine yansıyan tüketici şikayet sayılarına ilişkin tablo aşağıdaki gibidir. Bu şikayetlerin ayıplı mal, ayıplı hizmet, abonelik sözleşmeleri, kredi sözleşmeleri, konut satış sözleşmeleri gibi konularda yoğunlaştığı görülmektedir.
Bu adetler küçük gibi görülse de bunlar sadece Tüketici Hakem Heyetine yansıyan konular olduğu unutulmamalıdır. Bu davaların yaratmış olduğu maddi kayba ilişkin ise her hangi bir veri de bulunmamaktadır. Mahkeme yolu ile çözüm aranan sorunlara ilişkin ne yazık ki sağlıklı bir veri seti bulunmamaktadır.
Yıllar | Toplam Dosya Sayısı |
2017 | 591.004 |
2018 | 562.049 |
2019 | 547.235 |
Birbirinden değerli oyuncuların oynadığı Kapıcılar Kralı filminin baş karakteri Seyit nasıl hizmet ediyor gibi görünüp hizmet etmiyorsa ülkemizde de ne yazık ki hizmet ediyormuş gibi görünüp hizmet etmeyenler faaliyet göstermektedir.
‘Hizmetsiz’ hizmetler sektörü de tıpkı Seyit gibi zengin olmanın kısa yollarını aramaktadır.