Yılın ikinci yarısına girdiğimiz temmuz ayının ilk haftasında hem küresel hem de yurt içinde geçtiğimiz yıllara benzer sakin bir seyir göremedik.
Geçtiğimiz hafta içeride dezenflasyon sürecinin başlangıcı dolayısıyla enflasyon verisinin kritik olması, küreselde piyasaların FED’e faiz indirim çağrısının dozunun artmasıyla izlenen tarım dışı istihdam rakamları, İngiltere seçimlerinde muhafazakar partinin hezimeti sonucu İşçi partisinin 1997’den bu yana en büyük seçim farkı gerçekleşmesi gibi majör kırımları gördük. Önümüzdeki süreçte 2024 yılının yaz döneminin devamında da portföy yöneticileri ve piyasa oyuncuları açısından tatil dönemi kısa olabilir.
Kurban Bayramı sonrasında borsada vergi iddialarının rafa kalkmasıyla rahat bir nefes alan piyasalar, geçtiğimiz haftanın ilk işlem gününde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bu iddiaları tekrar gündeme getirmesiyle tekrar bir düzeltme hareketi yaşadı.
Borsa İstanbul açıldıktan sonra borsada kazanç vergisi düzenlemesi konusunda çalıştıklarını aktaran Şimşek’in açıklamaları sonrası BİST100 %3’e yakın değer kaybetti. Özellikle birçok banka hissesinde devre kesiciler çalışırken, hisse bazlı değer kayıpları derinleşti. Yurtiçinde odak noktasında olan bir diğer veri ise enflasyon rakamlarıydı.
Mayıs ayı itibariyle yıllıkta zirve %75,45 seviyesini gördüğümüz yıllık enflasyonda dezenflasyon patikasının başlangıcı beklentisi dolayısıyla, bu veriler yurtdışı piyasalar tarafından da takip edildi.
Tüketici Fiyat Endeksi haziran ayında piyasa analistlerinin beklentilerinin epey altında açıklanarak aylık bazda %1,64 yıllıkta ise %71,60 seviyesine geriledi. Enflasyon verisinin alt kırılımlarında ise en dikkat çeken kalemler, deflasyon sürecine giren ulaştırma ve giyim ayakkabı sektörü oldu.
Enflasyon rakamları sonrası iyimser hava ile CDS görünümü belirgin bir iyileşmeye girerek haziran başında gördüğümüz 258 seviyesine yakınsadı. Vergi iddiaları sonrası tedirginliğin arttığı hisse senetleri piyasamızda enflasyon ve CDS’lerdeki iyimser görünüm sonrası Bankacılık endeksi önderliğinde toparlanma gerçekleşti. Yabancı kurumların TL varlıklara olan pozitif raporlarının öne çıktığı haftada Borsa İstanbul 100 endeksi geçtiğimiz haftanın üzerine çıkarak %1,91 primlendi.
Alımların genele yayıldığı haftada özellikle yılbaşından başından bu yana geride kalan çimento ve GYO şirketlerindeki primler dikkat çekti. Önümüzdeki hafta küresel yatırımcılar ile bir araya gelecek olan Mehmet Şimşek ve Fatih Karahan’ın görüşmeler sonrası basına yansıyacak açıklamalar dikkatle takip edilecek.
Avrupa’da ise İngiltere’de yapılan genel seçimler sonrası oluşan tablo muhafazakarlar açısından hayal kırıklığı oluşturdu. 14 yıllık muhafazakar partinin egemenliğine son veren işçi partisi, avam kamarasında 410’dan fazla koltuk elde etti. Çalkantılı dönemin ardından başbakanlığa gelen Rishi Sunak ise partisinin yaşadığı hezimetin ardından istifa etti.
Göçmenlerin yarattığı rahatsızlık ve son yıllarda yaşanan hayat pahalılığı gibi nedenler bu değişimin ana faktörlerinden olurken, Yeni Başbakan Keir Starmer yönetiminde oluşturulacak politikalar dikkatle takip edilecek.
Küresel piyasalarda haftanın en önemli verisi ise hiç şüphesiz ki ABD’den gelen tarım dışı istihdam veri setiydi. Piyasalar eylül ayında FED’den ilk faiz indirimini beklerken, hafta içi gelen tutanaklarda üyelerle aynı fikirde olmadığını gördük. Cuma günü gelen verilerde ise tarım dışı istihdam beklentilerin bir miktar üzerinde 206 bin kişi artarken mayıs ayına göre keskin bir düşüş gösterdi.
Tek bir veri incelendiğinde panik olabilecek piyasalar bu sefer işsizlik verisine tutundu.
Powell özellikle istihdamdaki bozulma olması durumunda projeksiyonları yeniden değerlendirebilecekleri ifadesinde bulunurken, FED’in kırmızı çizgisi olan %4 işsizlik beklentilerin üzerinde artarak %4,1 seviyesinde gerçekleşti. Bu durumda faiz indirim döngüsünün erken başlayabileceği beklentileri, piyasalarda değerli metaller olmak üzere riskli varlıklarda ralliyi beraberinde getirdi.
Önümüzdeki hafta çeşitli etkinliklere konuk olacak FED Başkanı Powell’ın açıklamaları ve ABD enflasyon verileri piyasalarda volatilite yaratmaya devam edecek gibi gözüküyor.