2024 yılının ocak ayında ülkemizin yalnızca görünümünü yükselten Kredi Derecelendirme Kuruluşu Moody’s, geçtiğimiz cuma günü yaptığı Türkiye değerlendirmesinde not görünümünü 2 kademe birden yükselterek B3’ten B1’e revize ederken, kredi notu görünümünü pozitif olarak korudu.
Yaptığı değerlendirmenin alt detaylarını paylaşan Moody’s not yükseltilmesinin ana sebepleri olarak Makroekonomik göstergelerdeki iyileşme, ortodoks politikalara geri dönüş, enflasyonda iyileşen seyir ve döviz rezervlerinin güçlenmesi gibi sebepler yer aldı.
TCMB’nin yeni yönetimi ile artan kredibilitesine değinen Moody’s Türkiye’nin küresel anlamda yaşanabilecek kırılganlıklara daha dayanıklı hale geldiğinin altını çizdi. Türkiye tarihinde ilk kez 2 kademe birden not artışı gerçekleştiren Moody’s, yaptığı bu değerlendirme ile 11 yıl sonra ilk kez not görünümünü yukarı revize etmiş oldu.
Özellikle yurt içinde not görünümü değerlendirmesinin beklendiği haftada sakin bir seyir izleyen Borsa İstanbul haftayı %0,83 değer kazanarak 11.150 puan seviyesinin üzerinde tamamladı. Hafta içerisinde oynaklığın yükseldiği ve önemli destek seviyelerinin test edildiği borsada güçlü görünüm korunurken, bankacılık ve hizmetler endeksi primleriyle BİST100’den pozitif ayrıştı. Bilanço sezonuna yavaş yavaş yaklaşırken, BİST100 dışı şirketlerdeki toparlanma dikkatlerden kaçmadı.
Piyasadaki tüm analist ve yorumcuların neredeyse 1 kademe not artırımı beklediği Moody’s değerlendirmesinde 2 kademe not artışı sürpriz olarak tanımlandı diyebiliriz. Gerçekleşen bu iyileşmenin başta ülke risk primimiz olmak üzere, borçlanma maliyetlerimize ciddi pozitif etkisi olduğunu da unutmamak gerek.
İç piyasalarda ise Borsa İstanbul başta olmak üzere tahvil piyasamızda da bu pozitifliğin yansımalarını görebiliriz. Yılbaşından bu yana dolar bazlı getirisi ile dünyada en üst sıralarda yer alan hisse senetleri piyasamız için yılın ikinci yarısı daha da pozitif geçebilir. Önümüzdeki hafta itibariyle bankacılık endeksi başta olmak üzere yabancıların Türkiye’ye ilgisi dikkatle takip edilmeye devam edilecek.
Global piyasalarda ise takip edilen birinci gündem maddesi ise hiç şüphesiz ki ABD seçimleri, başkan adaylarından Biden ve Trump’ın yapacağı açıklamalar. Başkan adaylarından Trump, suikast girişiminin ardından Bloomberg Business’a verdiği mülakatta önemli açıklamalarda bulundu, bu açıklamalar ile volatilitenin rekor seviyelere ulaşmasına öncülük etmiş gibi gözüküyor.
Beklendiği gibi korumacılık tavrından taviz vermeyen başkan adayı, Avrupa’ya ekstra vergi getirmekten bahsederken, Tayvan’a destek çıkmaya devam etmeleri durumunda Tayvan’ın mali bir bedel ödemesi gerektiğinden bahsetti. Bu açıklamalar sonrası yarı iletken sektörü başta olmak üzere yenilenebilir enerji şirketlerinde sert değer kayıpları yaşanırken, çip devi ASML holding 5 günde %20’ye yakın değer kaybetti.
Yeni Trump döneminin sesleri yavaş yavaş yükselirken, birinci Trump döneminde gördüğümüz volatilite ve aşırılık kendisini kaldığı yerden devam ettireceğe benziyor. Demokratların adayı ve güncel Başkan Joe Biden giderek güç kaybı yaşamaya devam ederken, kendi partisi içerisinde neredeyse kimse tarafından istenmiyor diyebiliriz.
Hafta içerisinde kovid hastalığına yakalanan Biden’ın önümüzdeki günlerde seçim yarışından çekilme ihtimali en güçlü senaryo olarak karşımızda duruyor.
Temmuz ayını bitireceğimiz yeni hafta itibariyle yoğun gündem takvimine girmiş bulunuyoruz. Yurt içinde gözler TCMB’nin temmuz ayı faiz kararında olacak.
Faizlerde herhangi bir değişiklik beklenmezken politika metni dikkatle takip edilecek. Hafta içerisinde özellikle ABD ve Avrupa’dan gelecek PMI verilerini karşılarken, küresel piyasaların merakla beklediği ABD büyüme verileri perşembe günü açıklanacak.
Büyüme verisi sonrasında haftanın son işlem gününde açıklanacak kişisel tüketim harcamaları ABD enflasyonu ve Fed politikaları için belirleyici olmaya devam edecek.