Küresel iklim değişikliği, sürekli artan sera gazı emisyonları nedeniyle insanlık ve doğa için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
Bu kapsamda Paris Anlaşması gibi uluslararası protokollerle belirlenen sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlandırma hedefi, karbon nötrlüğe geçişi zorunlu hale getirmiştir. Türkiye, 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi ile bu dönüşüm sürecine entegre olmuş ve "Yeşil Dönüşüm" sürecini Adil Geçiş ilkesi ile destekleyen bir strateji belirlemiştir.
Karbon Nötrlük Yolunda Stratejiler
Yeşil dönüşüm, ekonomik ve endüstriyel faaliyetlerin çevresel etkilerini minimize etmek amacıyla yenilikçi politikalar ve teknolojik ilerlemeler ışığında geliştirilen bir dönüşüm sürecidir. Türkiye'nin "İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı (2024-2030)" doğrultusunda belirlediği yeşil dönüşüm hedefleri şu temel bileşenleri içermektedir:
Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji Kullanımı: Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş, enerji verimliliğinin artırılması ve karbon yoğunluğunun azaltılması hedeflenmektedir.
Sanayide Karbon Azaltımı: Karbon ayak izini düşürecek teknolojilerin teşvik edilmesi ve sürdürülebilirlik raporlamalarının yaygınlaştırılması planlanmaktadır.
Döngüsel Ekonomi: Atıkların azaltılması, geri dönüşüm oranının artırılması ve sürdürülebilir tüketim modellerine geçiş desteklenmektedir.
Ulaşımda Karbonsuzlaşma: Elektrikli ve düşük emisyonlu ulaşım sistemlerinin yaygınlaştırılması ve toplu taşıma altyapısının güçlendirilmesi.
Karbon Fiyatlandırma Mekanizmaları: Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) gibi pazar bazlı mekanizmaların devreye sokulması.
Adil Geçiş: Sosyoekonomik Etkiler ve Sürdürülebilir Kalkınma
Adil Geçiş, yeşil dönüşüm sürecinin ekonomik ve sosyal etkilerini minimize ederek, istihdam kayıplarını önlemeye ve toplumun her kesiminin bu dönüşümden eşit şekilde faydalanmasını sağlamaya yönelik politikaları içermektedir. Türkiye'nin Adil Geçiş politikasında öne çıkan noktalar şunlardır:
Yeşil Ekonomi ve Yeni İstihdam Alanları: Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve sürdürülebilir sanayi uygulamalarıyla yeni iş alanlarının oluşturulması.
Eğitim ve Kapasite Geliştirme: Yeşil iş gücüne yönelik eğitim programlarının hayata geçirilmesi.
Sosyal Destek Mekanizmaları: Madencilik gibi yüksek karbonlu sektörlerden etkilenen iş gücünün yeni alanlara entegrasyonunu sağlamak için sosyal desteklerin sağlanması.
Bölgesel Dönüşüm Programları: Karbon yoğun sanayilerin bulunduğu bölgelerde ekonomik çeşitliliğin artırılması ve yeşil teknoloji yatırımlarının desteklenmesi.
Türkiye, yeşil dönüşümü ve karbon nötrlük hedeflerini, adil geçiş ilkeleri ile destekleyerek daha kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma modelini benimsemektedir. Bu sürecin başarıyla gerçekleştirilmesi, kamu ve özel sektör işbirliği, teknolojik yatırımlar ve toplumsal farkındalığın artmasıyla mümkün olacaktır.
2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi'ne doğru ilerlerken, yeşil dönüşüm ve adil geçiş politikalarının etkili bir şekilde uygulanması, sadece iklim krizine karşı verilen mücadeleyi güçlendirmekle kalmayacak, aynı zamanda ekonomik refahı da artıracaktır.