FUTBOLDA EKOSİSTEM
Türk futbolu yüz yıla aşkın bir süredir gelişimini sürdürmeye devam etmektedir.
İngiltere’deki sanayi devrimi ile başlayan futbolun kurumsallaşma serüveni birçok limanlara ulaştığı gibi İstanbul ve oradan Anadolu’ya da yayılmıştır.
Türkiye’deki futbolda ilk kurumsallaşma çabaları aslında bu gün arzu edilen kendi kendini yöneten yapılar iken, bu gün geldiğimiz noktada, Türk futbolu idari mali ve sportif olarak birçok problemler ile karşı karşıya bulunmaktadır.
Futbol yapısal özelliği itibari ile genel yönetim ve ekonominin kurallarından bire bir etkilenmektedir. Uluslararası kuruluşların ve hükümetlerin almış olduğu kararlar ve uygulamalar, futbolun tepe yönetimlerini etkilediği gibi en alt temsilcisi olan kulüpleri de çok yakından etkilemektedir.
Türkiye’deki spor kulüplerinin en temel problemi yasalar düzenlemelerdeki (Kanunlar, yönetmelikler, tüzükler) eksiklikler ve hatalardan kaynaklanmaktadır. Türkiye‘de kulüpler Dernekler yasası ile yönetilmeye çalışılmaktadır.
Ayrıca birçok kulübün tüzükleri ilk kurulduğu yıllardaki değiştirilmeyen, eksik ve yetersiz maddelerden oluşmaktadır.
Kulüplerin genel kurul yapıları ve üyelerinin yetersizliği veya çarpıklığı, kulüplerin sağlıklı ve uzun süre yönetilmesine çokta izin vermemektedir. Birçok kulübün yılsonu faaliyet raporları, mali raporları genel kurullarda yeterince irdelenmeden ve tartışılmadan o günkü yönetimlerin işgüzarlıkları, baskıları ve algıları ile kabul edilmekte, kulüpler hak etmediği şekilde borçlandırılmaktadırlar. Hatta birçok kulüp bir takım çevreler tarafından ele geçirilerek; transfer, sponsorluk, reklam, ürünlerden elde edilen gelirler kontrolsüz bir şekilde mevcut yönetimlerin menfaatleri doğrultusunda kullanılmakta, bu gelir ve giderler çok rahatlıkla mali kongrelerde ibra edilerek, gelecek olan bir sonraki yönetimlere borç yükü olarak bırakılmaktadır.
Türk futbolunda profesyonelleşme ile birlikte başlayan ticarileşme süreci dernekler yasasına bağlı olan kulüp yönetimlerinin hızlı, esnek hareket etmelerine engel teşkil etmektedir. Futbolun profesyonel yapısı bankacılık sistemlerinde olduğu gibi dinamik bir özellik kazanmıştır. Özellikle de Avrupa’da birçok kulüp finansal yapıları uluslararası birçok şirketle rekabet edebilecek yapılara kavuşmuştur. Günümüzde futbolun ulaşmış olduğu kar marjı ve parasal hareketler, mali disiplin ve ekonomi yönetimi anlayışını da beraber getirmiştir.
Futbolun tepe yönetimleri FIFA, UEFA gibi kuruluşlar futbolda ekonomi yönetimi ile ilgili birçok kararları ve uygulamaları hayata geçirmişlerdir. Dünyada futbolun ekonomik gelişimini sürdürmeye yönelik alınan ‘Finansal Fair Play` gibi uygulamalar Türkiye’de yeterince anlaşılmamış ve uygulamalarda yetersizlikler ve problemler devam etmektedir.
Ayrıca Türk futbol yönetiminden sahip olmuş olduğu esnek olmayan hantal yapılardan kaynaklanan problemlerden dolayı, dünyadaki bilim ve teknolojilerdeki gelişmelere ayak uyduramamıştır. Dünya’daki rakipleri ile rekabet edebilecek düzeyi yakalayamamıştır.
Türk futbolu uzun yıllar kendi markasını oluşturamamış, ligini, kulüplerini, futbolcularını ihraç edememiş, üretmeden tüketici durumunda kalarak yüksek fiyatlı ithal futbolcu, teknik heyetler transfer ederek ile sınırlı gelirleri bol bol harcayarak çökme noktasına getirilmiştir.
Devletin, hükümetlerin, belediyelerin destekleri olmadan, Türk futbolunun ayakta durması mümkün görünmemektedir. Kulüplerin devlet destekli TRT yayın gelirleri, şans oyunu ve TFF’nin isim hakki gibi gelirleri olmazsa bu gün birçok Anadolu kulübü varlığını sürdüremeyecektir. Hatta birçok kulüp bu desteklere ve resmi gelirlere rağmen iflas etmiş ve kapanmıştır.
Sonuç olarak: Türk futbolunun kurtuluşu ve rekabetçi bir yapıya kavuşmasının en temel çözümü yasal düzenlemelerde yapılacak olan reform niteliğindeki değişiklikler olmalıdır.
FIFA’nın UEFA’nın almış olduğu kararlara özgü kulüplerin profesyonel bölümleri ticari ve finansal olarak yeniden yapılanması gerekmektedir. TFF bu konuda ısrarcı ve yaptırım uygulamalıdır.
Futbolda ekonomi yönetimine geçirilerek yükselen futbol gelirleri pastasından pay alabilecek sistematik yapılar oluşturmak gerekmektedir.
Türk futbolunun kurtuluşu dünyadaki gelişmelere uyum sağlayacak, objektif kriterlere dayalı, hesap verebilir, sürdürülebilir futbol ekosisteminin hayata geçirilmesi ile mümkün olacaktır.
Kaynak : Sebahattin Devecioğlu, Türk Futbolu Nasıl Kurtulur?, Kurtuluş “futbol ekosistem” indedir…!Derin Ekonomi Dergisi Eylül 2018. http://www.derinekonomi.com/dosya/turk-futbolu-nasil-kurtulur/
Türk futbolu yüz yıla aşkın bir süredir gelişimini sürdürmeye devam etmektedir.
İngiltere’deki sanayi devrimi ile başlayan futbolun kurumsallaşma serüveni birçok limanlara ulaştığı gibi İstanbul ve oradan Anadolu’ya da yayılmıştır.
Türkiye’deki futbolda ilk kurumsallaşma çabaları aslında bu gün arzu edilen kendi kendini yöneten yapılar iken, bu gün geldiğimiz noktada, Türk futbolu idari mali ve sportif olarak birçok problemler ile karşı karşıya bulunmaktadır.
Futbol yapısal özelliği itibari ile genel yönetim ve ekonominin kurallarından bire bir etkilenmektedir. Uluslararası kuruluşların ve hükümetlerin almış olduğu kararlar ve uygulamalar, futbolun tepe yönetimlerini etkilediği gibi en alt temsilcisi olan kulüpleri de çok yakından etkilemektedir.
Türkiye’deki spor kulüplerinin en temel problemi yasalar düzenlemelerdeki (Kanunlar, yönetmelikler, tüzükler) eksiklikler ve hatalardan kaynaklanmaktadır. Türkiye‘de kulüpler Dernekler yasası ile yönetilmeye çalışılmaktadır.
Ayrıca birçok kulübün tüzükleri ilk kurulduğu yıllardaki değiştirilmeyen, eksik ve yetersiz maddelerden oluşmaktadır.
Kulüplerin genel kurul yapıları ve üyelerinin yetersizliği veya çarpıklığı, kulüplerin sağlıklı ve uzun süre yönetilmesine çokta izin vermemektedir. Birçok kulübün yılsonu faaliyet raporları, mali raporları genel kurullarda yeterince irdelenmeden ve tartışılmadan o günkü yönetimlerin işgüzarlıkları, baskıları ve algıları ile kabul edilmekte, kulüpler hak etmediği şekilde borçlandırılmaktadırlar. Hatta birçok kulüp bir takım çevreler tarafından ele geçirilerek; transfer, sponsorluk, reklam, ürünlerden elde edilen gelirler kontrolsüz bir şekilde mevcut yönetimlerin menfaatleri doğrultusunda kullanılmakta, bu gelir ve giderler çok rahatlıkla mali kongrelerde ibra edilerek, gelecek olan bir sonraki yönetimlere borç yükü olarak bırakılmaktadır.
Türk futbolunda profesyonelleşme ile birlikte başlayan ticarileşme süreci dernekler yasasına bağlı olan kulüp yönetimlerinin hızlı, esnek hareket etmelerine engel teşkil etmektedir. Futbolun profesyonel yapısı bankacılık sistemlerinde olduğu gibi dinamik bir özellik kazanmıştır. Özellikle de Avrupa’da birçok kulüp finansal yapıları uluslararası birçok şirketle rekabet edebilecek yapılara kavuşmuştur. Günümüzde futbolun ulaşmış olduğu kar marjı ve parasal hareketler, mali disiplin ve ekonomi yönetimi anlayışını da beraber getirmiştir.
Futbolun tepe yönetimleri FIFA, UEFA gibi kuruluşlar futbolda ekonomi yönetimi ile ilgili birçok kararları ve uygulamaları hayata geçirmişlerdir. Dünyada futbolun ekonomik gelişimini sürdürmeye yönelik alınan ‘Finansal Fair Play` gibi uygulamalar Türkiye’de yeterince anlaşılmamış ve uygulamalarda yetersizlikler ve problemler devam etmektedir.
Ayrıca Türk futbol yönetiminden sahip olmuş olduğu esnek olmayan hantal yapılardan kaynaklanan problemlerden dolayı, dünyadaki bilim ve teknolojilerdeki gelişmelere ayak uyduramamıştır. Dünya’daki rakipleri ile rekabet edebilecek düzeyi yakalayamamıştır.
Türk futbolu uzun yıllar kendi markasını oluşturamamış, ligini, kulüplerini, futbolcularını ihraç edememiş, üretmeden tüketici durumunda kalarak yüksek fiyatlı ithal futbolcu, teknik heyetler transfer ederek ile sınırlı gelirleri bol bol harcayarak çökme noktasına getirilmiştir.
Devletin, hükümetlerin, belediyelerin destekleri olmadan, Türk futbolunun ayakta durması mümkün görünmemektedir. Kulüplerin devlet destekli TRT yayın gelirleri, şans oyunu ve TFF’nin isim hakki gibi gelirleri olmazsa bu gün birçok Anadolu kulübü varlığını sürdüremeyecektir. Hatta birçok kulüp bu desteklere ve resmi gelirlere rağmen iflas etmiş ve kapanmıştır.
Sonuç olarak: Türk futbolunun kurtuluşu ve rekabetçi bir yapıya kavuşmasının en temel çözümü yasal düzenlemelerde yapılacak olan reform niteliğindeki değişiklikler olmalıdır.
FIFA’nın UEFA’nın almış olduğu kararlara özgü kulüplerin profesyonel bölümleri ticari ve finansal olarak yeniden yapılanması gerekmektedir. TFF bu konuda ısrarcı ve yaptırım uygulamalıdır.
Futbolda ekonomi yönetimine geçirilerek yükselen futbol gelirleri pastasından pay alabilecek sistematik yapılar oluşturmak gerekmektedir.
Türk futbolunun kurtuluşu dünyadaki gelişmelere uyum sağlayacak, objektif kriterlere dayalı, hesap verebilir, sürdürülebilir futbol ekosisteminin hayata geçirilmesi ile mümkün olacaktır.
Kaynak : Sebahattin Devecioğlu, Türk Futbolu Nasıl Kurtulur?, Kurtuluş “futbol ekosistem” indedir…!Derin Ekonomi Dergisi Eylül 2018. http://www.derinekonomi.com/dosya/turk-futbolu-nasil-kurtulur/