İstanbul gibisin
Her sokağında farklı renklerin…
Her adımda başka bir sen bekliyor beni
Ben keşfettim sanarken tam seni
Ve gözlerin anlatmış gibiyken kendini,
Bir başka rengin içinde uyanıyorum sana, her defasında…
Bazen korkuyorum karanlığından, ıssız terk edilmiş bir sokak arasında görüyorum seni
Koşmak tutmak istiyorum, çekmek istiyorum seni oradan
Ama sen kayıp gidiyorsun karanlıkta, avuçlarımın arasından…
Bazense güneşin parlıyor yüzümde, sen ısıtıyorsun her şeyden çok içimi…
Gücüm oluyor varlığın, gücüm oluyor nefesin,
Şükrediyorum tanıdığım güne seni…
Korkularıma yenildiğim anlarda,
Tüm güzelliklerinle gelip, unutturuyorsun hayatın acı tarafını bana
Karşıma çıkardığın erguvanlarınla, özgürce uçan martılarınla,
Masmavi derinliğinde serin sularının, gök yüzünün o başı buyruk, umarsız güzelliğinde
ve antik surlarında taşıdığın tüm gizeminle,
Ben senin oluyorum her defasında…
Ben İstanbul,
Her sokağımda farklı bir rengim
Bana attığın her adımda aslında ben hep seni bekledim…
Keşfedemezsin beni,
Sen keşfedeme diye ben hep değişirim.
Gözlerim ele verse de kendini,
Bir başka rengini gösterir sana yüreğim…
Karanlığımdan korkma, ıssız terk edilmiş o sokaklar benim evim,
Yanıma koşma sakın,tutmak istesen de beni tutup çekemezsin.
İzin vermem asla, geceden kalma karanlığımda benimle yok olmana…
Güneşim senin için parlar, seni ısıtmak için doğar her defasında…
Senin o zarif varlığında hayat bulur benim de hayallerim,
Bir nefesin için senin, ılık meltemleri hep sana üflerim…
Korkularına yenilme, asırlardır burdayım ben ve hep olacağım…
Tüm güzelliklerimi senin tek bir gülümseyişine sunacağım,
Karşına çıkan erguvanlarımla, özgürce uçan martılarımla,
Masmavi derinliğinde serin sularımın, gök yüzümün o başı buyruk, umarsız güzelliğinde
ve antik surlarımda saklı tüm gizemlerle,
Ben seninoluyorum her defasında…
Ve sen hep benimsin, İstanbul var oldukça…
Her sokağında farklı renklerin…
Her adımda başka bir sen bekliyor beni
Ben keşfettim sanarken tam seni
Ve gözlerin anlatmış gibiyken kendini,
Bir başka rengin içinde uyanıyorum sana, her defasında…
Bazen korkuyorum karanlığından, ıssız terk edilmiş bir sokak arasında görüyorum seni
Koşmak tutmak istiyorum, çekmek istiyorum seni oradan
Ama sen kayıp gidiyorsun karanlıkta, avuçlarımın arasından…
Bazense güneşin parlıyor yüzümde, sen ısıtıyorsun her şeyden çok içimi…
Gücüm oluyor varlığın, gücüm oluyor nefesin,
Şükrediyorum tanıdığım güne seni…
Korkularıma yenildiğim anlarda,
Tüm güzelliklerinle gelip, unutturuyorsun hayatın acı tarafını bana
Karşıma çıkardığın erguvanlarınla, özgürce uçan martılarınla,
Masmavi derinliğinde serin sularının, gök yüzünün o başı buyruk, umarsız güzelliğinde
ve antik surlarında taşıdığın tüm gizeminle,
Ben senin oluyorum her defasında…
Ben İstanbul,
Her sokağımda farklı bir rengim
Bana attığın her adımda aslında ben hep seni bekledim…
Keşfedemezsin beni,
Sen keşfedeme diye ben hep değişirim.
Gözlerim ele verse de kendini,
Bir başka rengini gösterir sana yüreğim…
Karanlığımdan korkma, ıssız terk edilmiş o sokaklar benim evim,
Yanıma koşma sakın,tutmak istesen de beni tutup çekemezsin.
İzin vermem asla, geceden kalma karanlığımda benimle yok olmana…
Güneşim senin için parlar, seni ısıtmak için doğar her defasında…
Senin o zarif varlığında hayat bulur benim de hayallerim,
Bir nefesin için senin, ılık meltemleri hep sana üflerim…
Korkularına yenilme, asırlardır burdayım ben ve hep olacağım…
Tüm güzelliklerimi senin tek bir gülümseyişine sunacağım,
Karşına çıkan erguvanlarımla, özgürce uçan martılarımla,
Masmavi derinliğinde serin sularımın, gök yüzümün o başı buyruk, umarsız güzelliğinde
ve antik surlarımda saklı tüm gizemlerle,
Ben seninoluyorum her defasında…
Ve sen hep benimsin, İstanbul var oldukça…