VEGASTA OLAN VEGASTA KALIR
KRİZİ TAHMİN EDEMEYEN YOLDA KALIR!!!!!!!!!!!!!!
Son günlerde herkesin gundemi ekonomi iken ve tüm televizyon kanallarında boy yorumcular ekonomiden bahsetmekteyken aklıma birbirinden farklı dünyadakı üç kahraman aklıma geliyor.
Bır tanesı ünlü FED başkanı Ben Bernanke. ABD nın 1 Şubat 2006 tarıhınde atanan ve 2008 krizini yöneten ünlü akademisyen FED Başkanı.
Diğeri İstanbul doğumlu ünlü ekonomist Prof. Dr. Nouriel Roubini, Namı diğer kriz kahini. Son kişi de bizim sokağın başında çiçek satan aslen Roman olan Gülbahar abla.
Dünya ekonomisinde hızla yayılan küreselleşme hareketi olumlu etkilerinin yanında olumsuzlukları da beraberinde getirmiştir.
Ülkelerin birbirleri ile ekonomik açıdan sınırları neredeyse ortadan kalkmış ve kırılganlığında giderek arttığı bir döneme girilmiştir. Ekonomide yaşanan kırılganlık, krizlerin sıklığının ve toplum üzerinde maddi ve manevi yükün artmasına neden olmuştur.
Ekonomik istikranın sağlanmasını hedef edinmiş politika uygulayıcıları için krizlerin öngörülmesi önem kazanmıştır, politika uygulayıcılarına yön göstermesi amacıyla krizler hakkında erken uyarı sistemleri geliştirilmeye çalışılmıştır.
Dünya Bankası’nda 1997 ve 2000 yılları arası başkan yardımcı ve baş ekonomist olarak da çalışan dünyaca ünlü Nobelli iktisatçı J.Stiglitz’ten gelmektedir. Stiglitz 2003 yılında kaleme aldığı “küresel finansal sistem nasıl reforme edilir” adlı makalesinde; Global finansal sistemde bir şeylerin yanlış gittiğini, fonların, bu fonların bol olduğu zengin ülkelerden fon açığı olan ülkelere doğru gitmesi gerektiğini; böylece küresel ekonomik istikrara yardım edeceğini ancak mevcut sistemin bunu sağlamaktan uzak olduğunu belirtmektedir.
Bunun sonucunda finansal krizlerin olağan hale geldiğini ileri sürmektedir. Sorulması gerekenin asıl soru kriz olup olmayacağından çok, nerede olacağıdır.
Geçmiş 35 senede 100 tane krizin olduğunu ve görevi küresel finansal sistemin istikrarını sağlamak olan IMF’nin meseleleri daha da kötüleştirerek başarısız olduğunu ifade etmektedir.
Yaşanan rekabet ortamında ülkelerin zayıf bir finansal yapıya sahip olması, kriz dönemlerinde şirketlerin durumunun hızla kötüleşmesini ve ekonominin en alt birimine kadar etkisini göstermesine neden olmaktadır. Bu nedenle erken uyarı metodları daha da önem kazanmıştır.
Finansal krizleri tahmin etmede kullanılan istatistiksel metodolojiler iki grupta toplanabilir. İlk grupta standart metodolojiler ıkinci grup ise çoğunlukla standart metodolojilere alternatif olarak geliştirilmiş farklı metodolojik yaklaşımlardan oluşur. Standart metodolojiler ise gölge değişken yaklaşımı ile Sinyal yaklaşımı’ndan oluşmaktadır
Sinyal yaklaşımı, ilk kez Kaminsky ve Reinhart tarafından önerilmiştir. Her bir değişkenin kriz öncesi dönemdeki ortalama düzeyi ile sakin dönemdeki ortalama düzeyi kıyaslanır. Kriz öncesinde bir değişkenin belli bir eşik değerini aşması halinde uyarı sinyali olarak kabul edilir.
Finansal krizlerin tarihleri oldukça eski tarihlere dayanmasına rağmen Altın Standardından çıkıldıktan sonra bu krizlerin sıklığı artmıştır. Finansal krizlerle ilgili çok büyük bir literatür oluşmuştur. Teorik düzeyde 1970 ve 1980’li yıllarda özellikle Latin Amerika ülkelerinde meydana gelen krizleri açıklamak için kurulan temel modellerdir ve temel olarak Krugman(1979) çalışmasına dayanmaktadır.
FED ABD Merkez Bankası olması yanı sıra bir ekonomi laboratuvarı şeklinde de çalışmaktadır. Tüm ekonomik veriler birarada toparlanıp değerlendirmeler yapılmaktadır.2008 krizinde sorunlu konut kredilerindeki artışlar emlak fiyatlarındaki şişkinlik raporlarda ortaya konmasına rağmen birinci kahramanımız Ben Barnenke krizin sinyalleri konusunda zamanında önlem almamakla eleştiririlmiştir.
Oysaki ikinci kahramanımız Prof. Nouriel Roubini 2006 yılında krizin yaklaştığını açıklamıştı.2006 yılında Prof. Nouriel Roubini ni dışında krizi Marc Cerbere olan Fransız bir falcı da söylüyordu.
Roubini'nin adı "Yüzyılın krizi geliyor" açıklaması ile 'kahin'e çıkarken, Fransız falcı Marc Cerbere de "2008 ile 2010 arasında dünya, tarihin en büyük depresyonunu yaşayacak.
Finans sisteminin temelleri sallanacak. Çünkü Satürn ve Uranüs gezegenleri karşı karşıya gelecek" diyordu.
Her ikisinin de söyledikleri çıktı.
Dünya 'Böylesi ancak yüz yılda bir görülür' denilen bir kriz ile karşı karşıya kaldı.
Bernanke başarılı bir ekonomist olarak değerlendirilmesine rağmen krizi öngörememiş veya bu boyutta olabileceğini tahmin edememişti. Roubini ise ekonomideki tüm sinyalleri algılamış tepki alabileceğini bilmesine rağmen bunu dile getiren ilk kişi olmuştu.
2006 yılında borsa iyi gidiyor büyüme verileri herkesi memnun ediyorken büyük bir cesaretle kriz öngörüsünü dile getirmekten çekinmemişti.
Acemi Finansçı ise.cok yazdı çizdi.
Okundu mu bilmem ama gelin bakalım son kahramanımız çiçekçi Gülbahar ablayla sohbetini okuyalım. Bu zamana kadarki tüm krizleri nasıl doğru tahmin etmiş öğrenelim Ekonomi bakanı yapsalar yeridir yemin ediyorum açıklamalar sebep sonuç ilişkisi son derece mantıklı…
Acemi Finansçı Ablacığım nasılsın
Çiçekçi Gülbahar Nasıl olsun ablam ekonominin durumu belli
AF Abla sen bilirsin ekonomide son durum nedir Kriz var mı sence
ÇG Var ablam var olmaz olur mu Ben bunu aylar oncesinden anlamıştım
AF Abla nasıl anladın onlarca ekonomist herşey yolunda diyor
ÇG Ablam bu sokaktan hergün sayısız kişi geçiyor Elinde gazete olanların sayısı azaldı yürüyenlerin sayısı arttı eeee halk ekmeğin önündeki kuyruk arttı daha ne olsun ablam be daha ne söyliyeyim
AF Peki sence durum ne kadar kötü
ÇG Ablam biz gecekonduda otururuz bilirsin bizim konduların faresi eksik olmaz Fare deliğini gördüğümüz yerde ufak çakıl taşı ile orayı kapatırız delik büyüdükçe daha büyük taş koyarız Geçende benim herif bağırdı Güllü koş bana leylon getir İş leylona geldiyse delik büyümüştür be ablam
AF Sağol varol be Güllü abla akıllı kadınsın taşı gediğine koydun
Ponçik Ekonomik analizlerde olayların sebep sonuç ilişkileri veya etkisinin büyüklüğü için ekonometrik modeller kullanılmaktadır Ancak bütün ekonomik modellere rağmen 2008 krizinde olduğu gibi ekonomistlerin meslek körlüğü ile yaklaşan kriz sinyallerini gözardı edebildiği görülmektedir
Parametre sayısı çoğaldıkça ekonomik etkenlerin arasındaki etkileşim arttıkça veya etkilerin belirlenmesi zorlaştıkça reel sektörde yaşanan durumun gözlenmesi çok daha başarılı sonuçlar vermektedir.
Belki de sorun meslek körlüğünde değildir de ekonomistlerin gerçek dünyadan uzaklaşmasındadır kimbilir
Gülümseten finans kitabı ‘Acemi Finansçının Günlüğü’nü keyifle okumanız dileğiyle…
http://www.kitapyurdu.com/kitap/acemi-finanscinin-gunlugu/432984.html&filter_name=ilknur%20k%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1g%C3%BCl
http://www.dr.com.tr/Kitap/Acemi-Finanscinin-Gunlugu/Ilknur-Kirmizigul-Uner/Edebiyat/Turk-Gunluk-Ani/urunno=0001716102001
http://www.idefix.com/Kitap/Acemi-Finanscinin-Gunlugu/Ilknur-Kirmizigul-Uner/Edebiyat/Turk-Gunluk-Ani/urunno=0001716102001
KRİZİ TAHMİN EDEMEYEN YOLDA KALIR!!!!!!!!!!!!!!
Son günlerde herkesin gundemi ekonomi iken ve tüm televizyon kanallarında boy yorumcular ekonomiden bahsetmekteyken aklıma birbirinden farklı dünyadakı üç kahraman aklıma geliyor.
Bır tanesı ünlü FED başkanı Ben Bernanke. ABD nın 1 Şubat 2006 tarıhınde atanan ve 2008 krizini yöneten ünlü akademisyen FED Başkanı.
Diğeri İstanbul doğumlu ünlü ekonomist Prof. Dr. Nouriel Roubini, Namı diğer kriz kahini. Son kişi de bizim sokağın başında çiçek satan aslen Roman olan Gülbahar abla.
Dünya ekonomisinde hızla yayılan küreselleşme hareketi olumlu etkilerinin yanında olumsuzlukları da beraberinde getirmiştir.
Ülkelerin birbirleri ile ekonomik açıdan sınırları neredeyse ortadan kalkmış ve kırılganlığında giderek arttığı bir döneme girilmiştir. Ekonomide yaşanan kırılganlık, krizlerin sıklığının ve toplum üzerinde maddi ve manevi yükün artmasına neden olmuştur.
Ekonomik istikranın sağlanmasını hedef edinmiş politika uygulayıcıları için krizlerin öngörülmesi önem kazanmıştır, politika uygulayıcılarına yön göstermesi amacıyla krizler hakkında erken uyarı sistemleri geliştirilmeye çalışılmıştır.
Dünya Bankası’nda 1997 ve 2000 yılları arası başkan yardımcı ve baş ekonomist olarak da çalışan dünyaca ünlü Nobelli iktisatçı J.Stiglitz’ten gelmektedir. Stiglitz 2003 yılında kaleme aldığı “küresel finansal sistem nasıl reforme edilir” adlı makalesinde; Global finansal sistemde bir şeylerin yanlış gittiğini, fonların, bu fonların bol olduğu zengin ülkelerden fon açığı olan ülkelere doğru gitmesi gerektiğini; böylece küresel ekonomik istikrara yardım edeceğini ancak mevcut sistemin bunu sağlamaktan uzak olduğunu belirtmektedir.
Bunun sonucunda finansal krizlerin olağan hale geldiğini ileri sürmektedir. Sorulması gerekenin asıl soru kriz olup olmayacağından çok, nerede olacağıdır.
Geçmiş 35 senede 100 tane krizin olduğunu ve görevi küresel finansal sistemin istikrarını sağlamak olan IMF’nin meseleleri daha da kötüleştirerek başarısız olduğunu ifade etmektedir.
Yaşanan rekabet ortamında ülkelerin zayıf bir finansal yapıya sahip olması, kriz dönemlerinde şirketlerin durumunun hızla kötüleşmesini ve ekonominin en alt birimine kadar etkisini göstermesine neden olmaktadır. Bu nedenle erken uyarı metodları daha da önem kazanmıştır.
Finansal krizleri tahmin etmede kullanılan istatistiksel metodolojiler iki grupta toplanabilir. İlk grupta standart metodolojiler ıkinci grup ise çoğunlukla standart metodolojilere alternatif olarak geliştirilmiş farklı metodolojik yaklaşımlardan oluşur. Standart metodolojiler ise gölge değişken yaklaşımı ile Sinyal yaklaşımı’ndan oluşmaktadır
Sinyal yaklaşımı, ilk kez Kaminsky ve Reinhart tarafından önerilmiştir. Her bir değişkenin kriz öncesi dönemdeki ortalama düzeyi ile sakin dönemdeki ortalama düzeyi kıyaslanır. Kriz öncesinde bir değişkenin belli bir eşik değerini aşması halinde uyarı sinyali olarak kabul edilir.
Finansal krizlerin tarihleri oldukça eski tarihlere dayanmasına rağmen Altın Standardından çıkıldıktan sonra bu krizlerin sıklığı artmıştır. Finansal krizlerle ilgili çok büyük bir literatür oluşmuştur. Teorik düzeyde 1970 ve 1980’li yıllarda özellikle Latin Amerika ülkelerinde meydana gelen krizleri açıklamak için kurulan temel modellerdir ve temel olarak Krugman(1979) çalışmasına dayanmaktadır.
FED ABD Merkez Bankası olması yanı sıra bir ekonomi laboratuvarı şeklinde de çalışmaktadır. Tüm ekonomik veriler birarada toparlanıp değerlendirmeler yapılmaktadır.2008 krizinde sorunlu konut kredilerindeki artışlar emlak fiyatlarındaki şişkinlik raporlarda ortaya konmasına rağmen birinci kahramanımız Ben Barnenke krizin sinyalleri konusunda zamanında önlem almamakla eleştiririlmiştir.
Oysaki ikinci kahramanımız Prof. Nouriel Roubini 2006 yılında krizin yaklaştığını açıklamıştı.2006 yılında Prof. Nouriel Roubini ni dışında krizi Marc Cerbere olan Fransız bir falcı da söylüyordu.
Roubini'nin adı "Yüzyılın krizi geliyor" açıklaması ile 'kahin'e çıkarken, Fransız falcı Marc Cerbere de "2008 ile 2010 arasında dünya, tarihin en büyük depresyonunu yaşayacak.
Finans sisteminin temelleri sallanacak. Çünkü Satürn ve Uranüs gezegenleri karşı karşıya gelecek" diyordu.
Her ikisinin de söyledikleri çıktı.
Dünya 'Böylesi ancak yüz yılda bir görülür' denilen bir kriz ile karşı karşıya kaldı.
Bernanke başarılı bir ekonomist olarak değerlendirilmesine rağmen krizi öngörememiş veya bu boyutta olabileceğini tahmin edememişti. Roubini ise ekonomideki tüm sinyalleri algılamış tepki alabileceğini bilmesine rağmen bunu dile getiren ilk kişi olmuştu.
2006 yılında borsa iyi gidiyor büyüme verileri herkesi memnun ediyorken büyük bir cesaretle kriz öngörüsünü dile getirmekten çekinmemişti.
Acemi Finansçı ise.cok yazdı çizdi.
Okundu mu bilmem ama gelin bakalım son kahramanımız çiçekçi Gülbahar ablayla sohbetini okuyalım. Bu zamana kadarki tüm krizleri nasıl doğru tahmin etmiş öğrenelim Ekonomi bakanı yapsalar yeridir yemin ediyorum açıklamalar sebep sonuç ilişkisi son derece mantıklı…
Acemi Finansçı Ablacığım nasılsın
Çiçekçi Gülbahar Nasıl olsun ablam ekonominin durumu belli
AF Abla sen bilirsin ekonomide son durum nedir Kriz var mı sence
ÇG Var ablam var olmaz olur mu Ben bunu aylar oncesinden anlamıştım
AF Abla nasıl anladın onlarca ekonomist herşey yolunda diyor
ÇG Ablam bu sokaktan hergün sayısız kişi geçiyor Elinde gazete olanların sayısı azaldı yürüyenlerin sayısı arttı eeee halk ekmeğin önündeki kuyruk arttı daha ne olsun ablam be daha ne söyliyeyim
AF Peki sence durum ne kadar kötü
ÇG Ablam biz gecekonduda otururuz bilirsin bizim konduların faresi eksik olmaz Fare deliğini gördüğümüz yerde ufak çakıl taşı ile orayı kapatırız delik büyüdükçe daha büyük taş koyarız Geçende benim herif bağırdı Güllü koş bana leylon getir İş leylona geldiyse delik büyümüştür be ablam
AF Sağol varol be Güllü abla akıllı kadınsın taşı gediğine koydun
Ponçik Ekonomik analizlerde olayların sebep sonuç ilişkileri veya etkisinin büyüklüğü için ekonometrik modeller kullanılmaktadır Ancak bütün ekonomik modellere rağmen 2008 krizinde olduğu gibi ekonomistlerin meslek körlüğü ile yaklaşan kriz sinyallerini gözardı edebildiği görülmektedir
Parametre sayısı çoğaldıkça ekonomik etkenlerin arasındaki etkileşim arttıkça veya etkilerin belirlenmesi zorlaştıkça reel sektörde yaşanan durumun gözlenmesi çok daha başarılı sonuçlar vermektedir.
Belki de sorun meslek körlüğünde değildir de ekonomistlerin gerçek dünyadan uzaklaşmasındadır kimbilir
Gülümseten finans kitabı ‘Acemi Finansçının Günlüğü’nü keyifle okumanız dileğiyle…
http://www.kitapyurdu.com/kitap/acemi-finanscinin-gunlugu/432984.html&filter_name=ilknur%20k%C4%B1rm%C4%B1z%C4%B1g%C3%BCl
http://www.dr.com.tr/Kitap/Acemi-Finanscinin-Gunlugu/Ilknur-Kirmizigul-Uner/Edebiyat/Turk-Gunluk-Ani/urunno=0001716102001
http://www.idefix.com/Kitap/Acemi-Finanscinin-Gunlugu/Ilknur-Kirmizigul-Uner/Edebiyat/Turk-Gunluk-Ani/urunno=0001716102001