PİYASALARDA ORTADOĞU SICAK GÜNDEM
Merkez Bankası haftalık Para ve Banka İstatistiklerini açıkladı. 29 Eylül 2023 tarihinde 40.629 Milyon Dolar Altını olan 6 Ekim’de 39.731 Milyon Dolar’a düşerken,
29 Eylül tarihinde 81.575 Milyon Dolar olan dövizler ise 83.152 Milyon Dolara yükseldi. Toplam rezervlerdeki artış ise 679 Milyon Dolar. Diğer yandan Ortadoğu’da sıcak gündem devam ediyor.
Filistin ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Filistin topraklarında devam eden çatışmanın ilk başlangıcı 19. Yüzyıla dayansa da 21. Yüzyıl’da hala devam ediyor olması insanlık tarihi için çok endişe verici ve üzücü bir durum.
Filistin toprakları, asırlar boyunca farklı milletlerin hedefi olmuş. 1517'de Osmanlı İmparatorluğu, Memlükler’i yenerek bölgeyi ele geçirdi ve Osmanlı hakimiyeti imparatorluğun I. Dünya Savaşı'nda dağılışına bölgede dek devam ediyor.
Filistin'in yaşadığı en uzun huzurlu ve istikrarlı dönem Osmanlı hakimiyetindeki bu dönem olarak geçiyor. Hatta 1798-1802 yıllarında bugün İsrail sınırı olan Akka şehri yakınlarında Fransızlar kuşatma yapıyor. Osmanlı- Fransızlar arasındaki bu kuşatma da Fransız kuvvetlerini Napolyon Bonapart yönetiyor.
Yani geçmişe bakarsanız Napolyon bile bu topraklara zamanında göz koymuş. Tarihin en dikkat çeken liderlerinden Korsika’lı Napolyon Bonapart’ın meşhur sözü: ‘para para para‘ Başarısız olan kuşatmaların ardından Filistin topraklarını askeri güç ele geçiremiyor ama bu sefer kapitalizm arazi alarak toprakları ele geçirmeye başlıyor.
Bir süre sonra Osmanlı Devleti, kendi toprak bütünlüğünü tehdit edecek ve halkının huzurunu bozacak bu taleplere karşı çıkarak Filistin'de yabancılara arazi satışlarını yasaklamış. İkinci Dünya Savaşı arasında Yahudiler bölgeden toprak satın alarak nüfus bölgesini genişletse de ilk satışlar aslında Fransız kuşatması sonrası bireylerin yaptığı satışlarla başlıyor.
1930'larda parayla alınan toprakların %25'e yakını Filistinlilerden, %50'den fazlası diğer toprak sahiplerinden, %25'e yakın diğer kısmı ise fellahlar (Arap kökenli çiftçiler) ve hükumetten satın alınmış. Bu kısa tarihi bilirsek gelecekte bu toprakların kaderini tahmin etmek te daha doğru yaklaşım elde edebiliriz.
Ayrıca burada hepimizi yakından ilgilendiren bir önemli nokta daha var. Yabancılara toprak satışının hiçbir zaman masum sonuçlar doğurmadığı. İsrail Filistin arasında son yıllarda Filistin tarafında rutin kayıplar sürerken, İsrail ‘in son yaşananlara benzer 2014 yılında da ciddi kayıp verdiğini görüyoruz. Ama 2014 Temmuz grafiklerine baktığımızda ne Altın ne de Gümüş grafiklerinde hızla başlayan agresif yukarı yönlü bir hareket yok.
İlk hafta hafif bir yükseliş olsa da Ons Altın’da sonrasında düşüş geliyor. Hatta petrol üzerinde de dikkate alınacak bir hareket görünmüyor. Yalnız 2014 Temmuz itibariyle başlayan bir Dolar Endeksi yükselişi var sonrasında bu piyasalara başta petrol olmak üzere dolar bazlı fiyatlayan ürünlerde düşüş olarak yansıyor.
Savaşta Altın güvenli liman olarak parlıyor demek o zaman İsrail-Filistin arasındaki gerilim için geçerli değil diyebilir miyiz? Yıl başından bu yana 2023 de artık FED’in son faiz artışları gelecek ve 2024 de faizler Amerika’da düşerken Altın yatırımcısı zirvelere koşacak senaryosu bitti mi? Onun yerine şunu diyebilir miyiz artık; Dolar Endeksinde yükseliş devam edecek, Dolar bazlı ürünlerde ılımlı geri çekilme ve yatay hareket birkaç aya yayılacak böylece hem küresel enflasyonla mücadele de ABD hedefe ulaşılacak. Merkez Bankası da bunu öngörerek kısmi Altın satışı yaparak hem döviz rezervlerini destekleyebilir hem de enflasyonla mücadele de faiz artışlarını beklenilenden yukarı taşımak durumunda kalabilir.
Yine de Altın maliyetlerinde son 5 yılda yaşanan Ons başına 300-400 Dolarlık artış ile ben Ons fiyatının hızla düşmesini beklemiyorum ama tüm bu olanlar bana Ons fiyatında bir baskı oluşabileceğini ve Ons Altın’ın 1.750- 2.100 Dolar aralığında bir süre daha bekleyebileceğini düşündürüyor.