12. KALKINMA PLANI AÇIKLANDI MİLLİ GELİR ARTARKEN REFAH TABANA NASIL YAYILACAK
Ortadoğu’da İsrail Hamas çatışmaları devam ederken yurtiçinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından 12. Kalkınma planı açıklandı.
2053 perspektifiyle hazırlandığı söylenen ülkenin 5 yılına dair yol haritasını ortaya koyan plan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonuna sunuldu. 12'nci Kalkınma Planı şu 5 ana eksende oluşturulmuş;
İstikrarlı büyüme, güçlü ekonomi
Yeşil ve dijital dönüşümle rekabetçi üretim
Nitelikli insan, güçlü aile, sağlıklı toplum
Afetlere dirençli yaşam alanları, sürdürülebilir çevre
Adaleti esas alan demokratik iyi yönetişim
Buraya kadar bana çok klasik ve sıradan bir dosya olarak göründü. Genel geçer bir çerçeve ve her yerde görebileceğiniz vizyon ve misyon temalarından başka bir şey yok bu eksende. Detaylara baktığımızda yıllık ortalama %5 oranında istikrarlı ve dengeli bir büyüme hedefleniyor. 375 Milyar Dolar mal ihracatı, 100 milyar Dolar turizm geliri ve yılda ortalama %3 istihdam artışı dikkat çeken noktalar.
Plana göre 2028 yılında 1 trilyon 589 milyar Dolar millî gelir ile 17 bin 554 Dolar kişi başına gelir bekleniyor.
Türkiye ekonomisi, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından hala gelişmekte olan piyasa ekonomisi olarak tanımlanan bir ekonomi ve IMF tahminlerine göre 2026'da Türkiye'de kişi başına gayrisafi yurt içi hasıla 13 bin Dolar olabilir.
Dünya Bankası ise, ülkeleri kişi başına gelirlerine göre sınıflandırırken dört gruba ayırıyor.
Düşük gelir grubundaki ülkeler
Alt orta gelir grubundaki ülkeler
Üst orta gelir grubundaki ülkeler
Yüksek gelir grubundaki ülkeler
2022’de yüksek gelirli ülke sınıfı için kişi başı gelirin en az 13 bin 845 Dolar olması gerekiyordu. Türkiye’nin kişi başına geliri ise 10 bin 595 Dolarda kaldı. Şunu eklemek istiyorum dünyada toplam 208 ülke bulunuyor ve bunların 88’i üst gelir grubunda yer alıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek 15 Eylül’de yaptığı açıklamada 2026'da Dünya Bankasının tanımıyla yüksek gelirli gelişmiş ülkeler kategorisine girmiş olacak. Bu çok önemli bir eşik demişti. Her fırsatta ekonomideki refahın paylaşılmasının ne kadar önemli olduğunu söyleyen Bakan Şimşek kadar, toplumun beklentisi de 12. Kalkınma planında her bireyin yaşamının daha iyiye taşınması oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine baktığımızda, toplam vergi ve sosyal katkı gelirleri 2022 yılında 3 trilyon 473 milyar 992 milyon TL'ye yükselmiş görünüyor. Üretim ve ithalat üzerindeki vergilerin toplam vergi ve sosyal katkı gelirleri içindeki payı 2021 yılında %45,3 iken 2022 yılında %47,8'e yükseldi. Gelir, servet vb. üzerindeki cari vergilerin payı %28,8'e yükselirken, net sosyal katkıların payı ise %23,1'e geriledi. Sermaye vergilerinin payı %0,3'e yükseldi.
Kaynak:TÜİK
Peki her geçen gün artan vergi yükü ile refah seviyesi yükselebilir mi? Refahı tabana yaymak istiyoruz ama bunun fiilen nasıl olacağı net olarak paylaşılamıyor. Kamu yararına devlet katma değer üretmeli ki bu faydanın getirisini kamuya sunabilsin. Aksi takdirde vergi ile ve sıcak para ile ilerleyen bir ekonomide refah dediğimiz şey geçici serinlikten öteye geçemiyor.
Vergi ile ilerleyen bir ekonomide sanayiciler, üreticiler ve hizmet sunanlar hatta toplumun her bireyi katma değer yaratmakta zorlanıyor. Milli gelir artarken bu artışı gelir dağılımında tabana yaymak için nasıl bir politika izlenecek derken gördüğümüz tablolarda artan vergi yükü göze çarpıyor.