Türkiye bu ekonomik açmazdan nasıl kurtulur?
Ne yazık ki bugün Türkiye, artık herkesin görüp kabul ettiği bir büyük ekonomik açmazın içerisindedir.
Üstelik bu saatten sonra bunun hangi nedenlerden kaynaklandığı üzerinde yeni yeni tartışmalar açmaya gerek de yok.
Çünkü bir karara varıp çözüm yolunda adım atamadıkça sorun giderek daha da derinleşiyor ve maliyeti yükseliyor.
Çok basit bir anlatımla söyleyecek olursak üzerinde düşünmemiz gereken tablo şu:
1.Bugün itibariyle Türkiye ekonomisi yeteri kadar üretemiyor ve kazanamıyor.
2.Kazanamayan bir ekonomide gerek birikmiş borçlar ve bunları çevirme maliyeti gerekse enerjiden gıdaya kadar her türlü tüketimin karşılanabilmesi için tek kaynak -bir şeyleri daha satmayacaksak- daha çok borçlanmadır.
3.Borçlanmayla finansman arama; giderek daha yüksek ödenen faiz ve bu günün borcunu gelecek kuşaklara yüklemektir. Ancak bu yolla dahi karşılanamayan gereksinimlerin bir sonraki aşamadaki maliyeti, kendisinden borç alınan kurum ya da bunların arkasındakilere verilmek zorunda olan her türlü “taviz”dir.
4.Bu durumdaki bir ekonomide çözüm için önümüze sadece iki yol çıkıyor: Bunlardan birincisi tüketimde özveride bulunup yaşamı eldeki imkanlarla idare etmek; ikincisi ve doğrusu ise; bir şekilde üretimi arttırarak hem içerideki gıda vb acil ihtiyaçları karşılamak ve bunlar için örneğin sadece 2021 yılında 21 milyar dolara ulaşan harcamadan kurtulmak, iç piyasadaki ihtiyacı bir ölçüde giderdikten sonra üretimin bir kısmını da dışarıya satarak döviz girdisi sağlamak yani daha fazla ihracat. (Bu arada Turizm de bu ihracat anlamında kabul edilmelidir; çünkü turizmde dışarıya mal sevki olmasa da “dışarıdakine hizmet satışı” diyebileceğimiz döviz getirici bir işlem vardır).
Ne yazık ki bugün Türkiye, artık herkesin görüp kabul ettiği bir büyük ekonomik açmazın içerisindedir.
Üstelik bu saatten sonra bunun hangi nedenlerden kaynaklandığı üzerinde yeni yeni tartışmalar açmaya gerek de yok.
Çünkü bir karara varıp çözüm yolunda adım atamadıkça sorun giderek daha da derinleşiyor ve maliyeti yükseliyor.
Çok basit bir anlatımla söyleyecek olursak üzerinde düşünmemiz gereken tablo şu:
1.Bugün itibariyle Türkiye ekonomisi yeteri kadar üretemiyor ve kazanamıyor.
2.Kazanamayan bir ekonomide gerek birikmiş borçlar ve bunları çevirme maliyeti gerekse enerjiden gıdaya kadar her türlü tüketimin karşılanabilmesi için tek kaynak -bir şeyleri daha satmayacaksak- daha çok borçlanmadır.
3.Borçlanmayla finansman arama; giderek daha yüksek ödenen faiz ve bu günün borcunu gelecek kuşaklara yüklemektir. Ancak bu yolla dahi karşılanamayan gereksinimlerin bir sonraki aşamadaki maliyeti, kendisinden borç alınan kurum ya da bunların arkasındakilere verilmek zorunda olan her türlü “taviz”dir.
4.Bu durumdaki bir ekonomide çözüm için önümüze sadece iki yol çıkıyor: Bunlardan birincisi tüketimde özveride bulunup yaşamı eldeki imkanlarla idare etmek; ikincisi ve doğrusu ise; bir şekilde üretimi arttırarak hem içerideki gıda vb acil ihtiyaçları karşılamak ve bunlar için örneğin sadece 2021 yılında 21 milyar dolara ulaşan harcamadan kurtulmak, iç piyasadaki ihtiyacı bir ölçüde giderdikten sonra üretimin bir kısmını da dışarıya satarak döviz girdisi sağlamak yani daha fazla ihracat. (Bu arada Turizm de bu ihracat anlamında kabul edilmelidir; çünkü turizmde dışarıya mal sevki olmasa da “dışarıdakine hizmet satışı” diyebileceğimiz döviz getirici bir işlem vardır).