İnekler her konuda bize bilgi verirler. İneğe sorarsak mutlaka en doğru yanıtı alırız. İnek derdini de mutluluğunu da anlatır. Yeter ki biz ineğin ‘’vücut dilini’’ anlamaya çalışalım. Anlamaya çalışmak en başta iyi bir gözlem ile olur. Ancak; diğer duyularımızı da kullanmalıyız. Koku alma, duyma, dokunma, gibi.

Sütçü sığır işletmelerinde iyi kayıt, iyi gözlem zaten sürü yönetiminin başlıca ilkeleri arasındadır. İneğin zayıf ya da şişman olması, topallık, ayaklarında, eklem yerlerinde yaralar, sıyrıklar, baldırların kirli olması, sebepsiz yere ayakta durma, tırnakların aşırı uzamış ve asimetrik olması, normalden değişik davranışlar, boş yemlikteki dil ve salya izleri bize bir şeyler ifade eder. Diğer yandan rahat, keyifle yatan inekler de bize mutluluklarını anlatır. Yatan grubun en az yarısının günün herhangi bir anında geviş getirir halde olması da ineklerin çiftlik sahibine ‘’kazanç’’ getirdiklerini gösterir.

Doğumdan önceki günlerde aşırı şişmanlamış, doğumu takip eden günlerde ise aşırı zayıflamış, hatta kemikleri fırlamış bir inek ‘’yanlış besleme’’nin her türlü uyarısını bağıra bağıra vermektedir. Üstelik bu durum çiftliklerde, ne yazık ki, çok rastlanan bir sorundur. Ayakta sebepsiz yere duran, yatmayan bir inek ‘’ben buranın havasını beğenmiyorum, yatacak yerim konforsuz, bana refah sağlayamıyorsunuz’’ demektedir.

Eklemlerinin üzeri sıyrık, yaralı ya da şiş olan inekler ise tamamen hayvan refahı konusundan uzak bir yerde yaşadıklarını anlatmaktadırlar. Sağımhanede bir inek sütünü indirmiyorsa sağım öncesindeki hazırlığın iyi yapılmadığını ya da sağıma girerken sert davranışlar gördüğünü bize belli etmektedir. Hatta bu hata sıklıkla yapılmaktaysa ‘’sütü kasmak’’ huy halini de alabilir.

İnek doğumu takiben 21. gün civarında ilk kızgınlığını göstermiyorsa ya yumurtalığında kist vardır (C.L. kisti) ya da yumurtalığında yeni bir yumurta geliştirmeye yetecek kadar enerjisi yoktur.

Bir işletmede topallık, iştahsızlık, cıvık ve köpüklü dışkı sorunları birlikte görülmekteyse işletmedeki inekler asidoz sorunuyla baş başa kalmış demektir.

Süt sığırcılığında ineklerin konfor içinde barındırılması şarttır. Eğer bir süt sığırcılığı yapan çiftlikte topallık, mastitis ve asidoz sıklıkla görünüyorsa işletmede sürü yönetimi sorunları olduğu belirgin bir gerçektir. Çünkü bunlar ağrılı, hayvan refahını ve ineğin yaşamını olumsuz etkileyen konulardır. Dolayısıyla bu gibi işletmeler zarar ederler. Ağrı çeken bir hayvandan nasıl verim bekleyebiliriz?

Barınaklardaki aşırı nem, havalandırma sorunları, kalabalık, sıkışık ortam strese sebep olan ve verimi kısıtlayan etmenlerdir.

Özet olarak; usulüne göre ineklere soralım, ineklerin dışkılarını, hareketlerini, yemliklerini iyi gözleyelim. En doğru bilgiler oradadır. Bunu yapmanın en iyi yollarından biri sağım dönüşü inekleri gözlemektir. Ayrıca gün içinde de inekler iyi gözlenirlerse birçok ipucu elde edilir. İneğe sormak sürü yönetiminin başlangıç noktasıdır.