PANDEMİ SÜRECİNDE MAĞDURİYET YAŞAYAN AMATÖR KULÜPLERİMİZ
Pandemi sürecinde yaşanansorunlar ile birlikte birçok sektörde olduğu gibi amatör kulüplerimiz de neredeyse kapanma noktasına geldi. Amatör kulüplere bu dönemin getirdiği en büyük sorunlardan bir tanesi de elbette ki ekonomik durumlarının kötüye gitmiş olması.
Arzu Yılmaz
Büyük şehirlerde bulunanamatör kulüplerin%90’a yakını kendi mülkü olmadığı için kiralık yerlerde faaliyet gösteriyorlar. Amatörün tanımında; “sporun para için değil zevk için yapıldığı” yazsa da pandemi kulüp çalışanlarını, antrenörlerini, sporcularını çok ama çok olumsuz şekilde etkilemiş durumda. Özellikle ülkemizde amatör futbol neredeysebir sektör haline gelmiş vaziyette.
Pandemi sürecinde yaşanansorunlar ile birlikte birçok sektörde olduğu gibi amatör kulüplerimiz de neredeyse kapanma noktasına geldi. Amatör kulüplere bu dönemin getirdiği en büyük sorunlardan bir tanesi de elbette ki ekonomik durumlarının kötüye gitmiş olması.
Arzu Yılmaz
Büyük şehirlerde bulunanamatör kulüplerin%90’a yakını kendi mülkü olmadığı için kiralık yerlerde faaliyet gösteriyorlar. Amatörün tanımında; “sporun para için değil zevk için yapıldığı” yazsa da pandemi kulüp çalışanlarını, antrenörlerini, sporcularını çok ama çok olumsuz şekilde etkilemiş durumda. Özellikle ülkemizde amatör futbol neredeysebir sektör haline gelmiş vaziyette.
Salgın öncesinde birçok spor kulübüsadece futbol okulları açarak hayatlarını idame ettirmeye çalışırken bugünlerde başka gelirleri olmadığı için ve futbol okulu gelirleri de maalesef kesildiği için zor duruma düştüler.Salgın bu kadar yayılma göstermişken amatör liglerde futbol oynatılmaması elbette doğru bir karardır.
Eğer oynatılmış olsaydı kovit-19 hastalığı için Türkiye genelinde akıl almaz bir yayılma olabilirdi.
Tabii bunun yanında işin ekonomik boyutuna gelince amatör sporcuların da birçoğu geçimini buradan sağlamakta olan futbolcu kardeşlerimiz ve onların hiçbirimaalesef kievlerine ekmek götüremez hale geldi.
Bu durum aslında o kadar bir kısır döngü haline geldiki çözümü de nasıl olacak bilinmiyor.
Ümit ediyorum ki büyüklerimiz bu mağduriyete bir çözüm bulacaklardır.
Bende bir amatör spor kulübünün yöneticisi olarak birebiryaşamış olduğumuz bu sıkıntıları gündeme getirerek yaşanan mağduriyete dikkat çekmek istedim. Kulübümüzün yeri kira ve giderleri gelen aidatlar ile dönüyordu. Şu süreçte ise aidat toplamak imkansız hale geldi. Bizler şu ana kadar kendi imkanlarımızile takviye ettik,sporcularımıza elimizden geldiğince ve karınca kararınca yardım etmeye çalıştık.
Bu durum sadece bize özel bir şey değil, neredeyse bütün kulüplerimizin içinde olduğu acı tablo bu.
Amatör kulüp diyerek geçmemek gerekir, bakın nereden nereye bu durum kaç kişiyi ilgilendirir hale gelen bir konu. Konu ile ilgili olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı ufak da olsa bir yardım yapacağını bildirdi.
Kulüpler için rakamlar küçük görünse de Türkiye genelini düşündüğümüzde ciddi rakamlar ortaya çıkıyor.
Dönelim kısır döngüye;kulüpler haklı, sporcular haklı,antrenörler haklı, TFF haklı, Spor Genel Müdürlüğü haklı, Gençlik ve Spor Bakanlığı haklı, Devlet haklı… Pekinasıl olacak şimdi?Maalesef şuan için bir çözüm yok gibi görünüyor. Başımızda öyle bir bela varki ne olduğunu tam bilemediğimiz, göremediğimiz korkunç bir düşman…
Sporcuların çoğu haklı olarak isyanda olsa da bu durum sadece sağlık açısında değil ekonomik olarak da mümkün görünmüyor. Bu liglerin oynatılması durumunda her hafta yapılacak maçlar için yapılması gereken testlerin maliyetitakım başına yaklaşık 7/8 bin lira.“Kim karşılayabilir bunu? Soruyorum.
Sporcunun maliyeti, yol, yemek ve malzeme masrafları vb. bunları saymakla bitmez.
Gelelim devlet tarafına;diyelim ki maçların oynatılmasına izin verildi. Allah korusun oynatılan bir maçta hastalıktan dolayı ölümler veya çok ağır vakalar olursa sorumlusu kim olacak?
Bütün Dünya’nın ortak kaderiolan Kovit-19 belasından umarım en kısa sürede kurtuluruz.
Uzun lafın kısası bu iş lanet hastalık ortadan kalmadan rayına girmeyecek gibi. Bildiğim kadarıyla federasyon ligleri oynatabilmek için tüm hazırlıklarını yapmış durumda ve özelikle bilim kurulunun vereceği onayı beklenmekte…
Tebrikler Arzu Hanım....Çok önemli konuya değinmişsiniz...Sizi kutluyorum...