Krizden beri yarım trilyon faiz ödedik
Merkez Bankası 12 Eylül 2019 günü Para Politikası Kurulu'nu toplayarak faiz kararını verecek.Karar öncesi oluşan algı indirimin yapılacağı yönünde. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hafta sonu Eskişehir'de yaptığı açıklamada, "İnanıyorum ki faiz daha da düşecek. Faiz düştükçe enflasyon da düşecektir, bunu göreceksiniz" dedi.
Bu açıklama sonrası temmuz ayında 425 baz puan aşağı çekilerek yüzde 19.75 olarak belirlenen politika faizinde sert bir indirim daha yapılacağı sinyali olarak değerlendirildi. Uzmanlar 200-300 baz puan indirim yapılacağını belirtiyorlar. Piyasa gösterge faizi dün itibarıyla yüzde 15.78 düzeyinde. Enf-lasyondaki aşağı yönlü gidiş ve petrol fiyatları ile kurlardaki yatay hareket dikkate alındığında en az 200 baz puanlık indirime kapı açılmış oldu.KUR BEKLENTİSİ YÜKSELDİBöylece geçen yıl eylülde yapılan 625 baz puanlık şok faiz artışı geri alınmış olacak. Temmuz öncesi kulislere yansıyan bilgilerde de Erdoğan'ın önceki ay 625 baz puan indirim istediği ancak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Merkez Bankası ekibinin Cumhurbaşkanı'nı kademeli faiz indirimine ikna ettiği bildirildi.Böylece temmuzda 425 baz puan eylülde ve sonraki aylarda da kademeli indirim için sinyal verildi. Bununla birlikte Merkez Bankası'nın eylül ayı beklenti anketinde 12 aylık tüketici enflasyonu beklentisi yüzde 12.77'den yüzde 12.21'e geriledi, yıl sonu dolar/TL beklentisi de 5.90'dan 6'ya yükseldi.KRİZİN KAYNAĞI ABD VE ABFaiz oranları cephesinde beklentiler bu şekilde oluşurken dün Marmara Üniversitesi'nde düzenlenen Alternatif Finansta Yeni Ufuklar: Likidite, Yeşil Finans ve Politik Ekonomi Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel finansal sisteme yönelik eleştiriler yaptı.
"Önümüzdeki dönemde alternatif finans konusunda daha cesur ve kararlı adımlar atacak, ülkemizi bu alanda da hak ettiği yere getireceğiz" diyen Erdoğan, "Dünya ekonomisinde söz sahibi çevrelerin önümüze koydukları modeller, bırakınız bizim gibi ülkeleri, kendi vatanlarında dahi ciddi çıkmaza girdi. Bunun en önemli sinyallerinden biri 2008 küresel finans kriziydi. Her ne kadar dikkatler başka yerlere çekilmeye çalışılsa da bu krizin asıl kaynağının Amerika ve Avrupa olduğu bir gerçektir" ifadelerini kullandı.
'BU YAPI SÜRDÜRÜLEMEZ'"Faize dayalı sisteme karşı çıkmamızın sebebi, inancımızın buna cevaz vermemesinin yanında sistemin insani yükünün de ağırlaşmış olmasıdır" görüşünü dile getiren Erdoğan, üretimin ve refahın artışına katkı yapması gereken sistemin ekonominin tamamına hükmeden ve istikrarı tehdit eden bir konuma geldiğini kaydetti. Erdoğan, bütün sektörlerin finans sektörünü beslediği bu sağlıksız yapının sürdürülemez olduğunu vurguladı.
Sosyal ve beşeri maliyetleri dikkate almadan, sadece daha fazla kazanma hırsıyla işleyen bu ekonomik sistemin çökmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Küresel ekonomik ve finansal sistemin hiç vakit kaybedilmeden dönüştürülmesi, insan odaklı ve üretimin asli unsur olduğu bir yapının inşasına süratle geçilmesi gerekiyor.
Bize göre adaletsizliği sürekli büyüten bu sistem, tüm unsurlarıyla tartışılmalı, uzlaşma yoluyla yeniden inşa edilmelidir. Risk paylaşımı yoluyla başka insanların üretimlerine katılımı esas alan yeni finans modellerini de tercih oranı giderek artıyor. Türkiye'nin bu konuda geç kaldığını, geride kaldığını düşünüyorum."
Recep Erçin
Bu açıklama sonrası temmuz ayında 425 baz puan aşağı çekilerek yüzde 19.75 olarak belirlenen politika faizinde sert bir indirim daha yapılacağı sinyali olarak değerlendirildi. Uzmanlar 200-300 baz puan indirim yapılacağını belirtiyorlar. Piyasa gösterge faizi dün itibarıyla yüzde 15.78 düzeyinde. Enf-lasyondaki aşağı yönlü gidiş ve petrol fiyatları ile kurlardaki yatay hareket dikkate alındığında en az 200 baz puanlık indirime kapı açılmış oldu.KUR BEKLENTİSİ YÜKSELDİBöylece geçen yıl eylülde yapılan 625 baz puanlık şok faiz artışı geri alınmış olacak. Temmuz öncesi kulislere yansıyan bilgilerde de Erdoğan'ın önceki ay 625 baz puan indirim istediği ancak Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ve Merkez Bankası ekibinin Cumhurbaşkanı'nı kademeli faiz indirimine ikna ettiği bildirildi.Böylece temmuzda 425 baz puan eylülde ve sonraki aylarda da kademeli indirim için sinyal verildi. Bununla birlikte Merkez Bankası'nın eylül ayı beklenti anketinde 12 aylık tüketici enflasyonu beklentisi yüzde 12.77'den yüzde 12.21'e geriledi, yıl sonu dolar/TL beklentisi de 5.90'dan 6'ya yükseldi.KRİZİN KAYNAĞI ABD VE ABFaiz oranları cephesinde beklentiler bu şekilde oluşurken dün Marmara Üniversitesi'nde düzenlenen Alternatif Finansta Yeni Ufuklar: Likidite, Yeşil Finans ve Politik Ekonomi Konferansı'nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel finansal sisteme yönelik eleştiriler yaptı.
"Önümüzdeki dönemde alternatif finans konusunda daha cesur ve kararlı adımlar atacak, ülkemizi bu alanda da hak ettiği yere getireceğiz" diyen Erdoğan, "Dünya ekonomisinde söz sahibi çevrelerin önümüze koydukları modeller, bırakınız bizim gibi ülkeleri, kendi vatanlarında dahi ciddi çıkmaza girdi. Bunun en önemli sinyallerinden biri 2008 küresel finans kriziydi. Her ne kadar dikkatler başka yerlere çekilmeye çalışılsa da bu krizin asıl kaynağının Amerika ve Avrupa olduğu bir gerçektir" ifadelerini kullandı.
'BU YAPI SÜRDÜRÜLEMEZ'"Faize dayalı sisteme karşı çıkmamızın sebebi, inancımızın buna cevaz vermemesinin yanında sistemin insani yükünün de ağırlaşmış olmasıdır" görüşünü dile getiren Erdoğan, üretimin ve refahın artışına katkı yapması gereken sistemin ekonominin tamamına hükmeden ve istikrarı tehdit eden bir konuma geldiğini kaydetti. Erdoğan, bütün sektörlerin finans sektörünü beslediği bu sağlıksız yapının sürdürülemez olduğunu vurguladı.
Sosyal ve beşeri maliyetleri dikkate almadan, sadece daha fazla kazanma hırsıyla işleyen bu ekonomik sistemin çökmesinin kaçınılmaz olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Küresel ekonomik ve finansal sistemin hiç vakit kaybedilmeden dönüştürülmesi, insan odaklı ve üretimin asli unsur olduğu bir yapının inşasına süratle geçilmesi gerekiyor.
Bize göre adaletsizliği sürekli büyüten bu sistem, tüm unsurlarıyla tartışılmalı, uzlaşma yoluyla yeniden inşa edilmelidir. Risk paylaşımı yoluyla başka insanların üretimlerine katılımı esas alan yeni finans modellerini de tercih oranı giderek artıyor. Türkiye'nin bu konuda geç kaldığını, geride kaldığını düşünüyorum."
Recep Erçin