'Kamu borcundaki yükseliş ciddi sorunlara yol açabilir'
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, bankanın 96. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla AA muhabiri Murat Birinci'ye, pandemi döneminde dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri değerlendirdi.
"İş Bankası dur kalk bankası değil, sürekliliğin adıdır" diyen Adnan Bali, Milli Mücadele'nin ardından 26 Ağustos 1924 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından, siyasi bağımsızlığın iktisadi bağımsızlık ile perçinlenmediği sürece payidar olamayacağı vizyonu ile kurulan; sadece bankacılık değil cam, tekstil, dokuma, şeker fabrikaları, kömür işletmeleri gibi genç Cumhuriyet'in ihtiyaç duyduğu her alanda ihtiyaçları karşılayacak şekilde iştirakleriyle ekonomiye katkı sağlayan İş Bankası’nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin iktisadi bağımsızlığının sembolü olduğunu vurguladı.
'DÜNYA KENDİNİ RESETLEYECEK'
Kamu otoritelerinin iş ve gelir kayıplarını telafi etmek için çok ciddi paketler açıkladıklarını, bunun sonucu olarak da küresel ölçekte ülkelerin kamu borçlarının yükseldiğini ve bu yükselişin ciddi sorunlara yol açabileceğini ifade eden Bali, şöyle devam etti: "Pandemi sonrasında mutlaka yeni bir dünya düzeni oluşacak, ama esas önemli husus, bunu ülkelerin ve toplumların ne şekilde en az hasarla atlatabileceği… Ben eskisine dönülemeyecek ölçüde yeni bir faza geçen dünyanın, birçok alanda ezberleri bozarak adeta kendini resetleyeceği bir dönemde olduğunu düşünüyorum. İklim değişikliği, gelir dağılımında da daha önce ifade edilen farklılıklar, kapsayıcı büyüme kavramları önümüzdeki dönemde çok daha fazla öne çıkacak.
Son yıllarda zaten başta ABD ve Çin olmak üzere önde gelen ekonomiler arasında süregelen ticaret savaşları, gündemi neredeyse her gün meşgul ediyor, ters-küreselleşme tartışmaları giderek ağırlık kazanıyordu. Pandemi ile birlikte bu tartışmalar güçlendi.”
ÖLÇEK YERİNE ESNEK ÜRETİM DÖNEMİ
Pandeminin ardından üretimde yerelleşme eğiliminin güçleneceğini ve ticarette coğrafi yakınlığın daha da önemli hale geleceğini ifade eden Bali, "Bu iki unsur, Türkiye’nin coğrafi konumunun kıymetini daha da arttıracak. Artık ölçek ekonomisiyle dünyanın bir ucundan öbür ucuna her tür kolaylıkla ve esneklikle değil; üretimi daha çok yerinde, ticareti daha çok yakın yerlerde yapmaya dönük, kısa terminlerle ve onun yarattığı küçük stokların ihtiyaçlarla uyumlu bir şekilde eritildiği bir üretim modeli önemli hale gelecek. Esnek üretim altyapısı olan, coğrafi konumu itibarıyla kısa uçuş mesafesinde çok iyi pazarlara erişebilen ve aynı zaman dilimi içerisinde iş yapma imkânı bulan Türkiye, böyle bir konjonktürden faydalanabilir ve bunu ihracatını artırmak, ürün ve bölge açısından ihracatını çeşitlendirmek için bir fırsat olarak kullanabilir" diye konuştu.
BÜYÜME 2019'A YAKIN KALACAK
İş Bankası Genel Müdürü Bali, Türkiye'nin büyüme oranlarına ilişkin değerlendirmesinde, 2020'nin ilk çeyreğinde yüzde 4.5 gibi iyi bir büyüme performansı kaydedildiğini, ikinci çeyrekte salgının ekonomik ve finansal etkileri daha da belirginlik kazandıkça çift haneli oranlarda bir daralma yaşanacağının tahmin edildiğini söyledi. Bali, "Biz 2020'nin ikinci yarısında ekonomik büyümenin yeniden başlamasını bekliyoruz.
2020’nin başında Türkiye için yıl genelinde yüzde 4 civarında bir büyüme bekliyorduk. Şimdi salgının ardından yaptığımız revizyon çalışmalarında, ekonomimizin reel olarak 2019 yılındakine yakın bir büyüklükte kalacağını tahmin ediyoruz. Ancak belirsizliğin bu derece yoğun olduğu bir ortamda aşağı yönlü riskleri de göz ardı etmiyoruz” yorumunu yaptı.
Bali, ayrıca, Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervinin ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltması açısından önemli olduğunu vurgulayarak, “Hepimizin temennisi hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de devam eden sondaj faaliyetlerinin ülkemiz ekonomisine fayda sağlayacak şekilde sonuçlar vermesi” dedi.
'DÜNYA KENDİNİ RESETLEYECEK'
Kamu otoritelerinin iş ve gelir kayıplarını telafi etmek için çok ciddi paketler açıkladıklarını, bunun sonucu olarak da küresel ölçekte ülkelerin kamu borçlarının yükseldiğini ve bu yükselişin ciddi sorunlara yol açabileceğini ifade eden Bali, şöyle devam etti: "Pandemi sonrasında mutlaka yeni bir dünya düzeni oluşacak, ama esas önemli husus, bunu ülkelerin ve toplumların ne şekilde en az hasarla atlatabileceği… Ben eskisine dönülemeyecek ölçüde yeni bir faza geçen dünyanın, birçok alanda ezberleri bozarak adeta kendini resetleyeceği bir dönemde olduğunu düşünüyorum. İklim değişikliği, gelir dağılımında da daha önce ifade edilen farklılıklar, kapsayıcı büyüme kavramları önümüzdeki dönemde çok daha fazla öne çıkacak.
Son yıllarda zaten başta ABD ve Çin olmak üzere önde gelen ekonomiler arasında süregelen ticaret savaşları, gündemi neredeyse her gün meşgul ediyor, ters-küreselleşme tartışmaları giderek ağırlık kazanıyordu. Pandemi ile birlikte bu tartışmalar güçlendi.”
ÖLÇEK YERİNE ESNEK ÜRETİM DÖNEMİ
Pandeminin ardından üretimde yerelleşme eğiliminin güçleneceğini ve ticarette coğrafi yakınlığın daha da önemli hale geleceğini ifade eden Bali, "Bu iki unsur, Türkiye’nin coğrafi konumunun kıymetini daha da arttıracak. Artık ölçek ekonomisiyle dünyanın bir ucundan öbür ucuna her tür kolaylıkla ve esneklikle değil; üretimi daha çok yerinde, ticareti daha çok yakın yerlerde yapmaya dönük, kısa terminlerle ve onun yarattığı küçük stokların ihtiyaçlarla uyumlu bir şekilde eritildiği bir üretim modeli önemli hale gelecek. Esnek üretim altyapısı olan, coğrafi konumu itibarıyla kısa uçuş mesafesinde çok iyi pazarlara erişebilen ve aynı zaman dilimi içerisinde iş yapma imkânı bulan Türkiye, böyle bir konjonktürden faydalanabilir ve bunu ihracatını artırmak, ürün ve bölge açısından ihracatını çeşitlendirmek için bir fırsat olarak kullanabilir" diye konuştu.
BÜYÜME 2019'A YAKIN KALACAK
İş Bankası Genel Müdürü Bali, Türkiye'nin büyüme oranlarına ilişkin değerlendirmesinde, 2020'nin ilk çeyreğinde yüzde 4.5 gibi iyi bir büyüme performansı kaydedildiğini, ikinci çeyrekte salgının ekonomik ve finansal etkileri daha da belirginlik kazandıkça çift haneli oranlarda bir daralma yaşanacağının tahmin edildiğini söyledi. Bali, "Biz 2020'nin ikinci yarısında ekonomik büyümenin yeniden başlamasını bekliyoruz.
2020’nin başında Türkiye için yıl genelinde yüzde 4 civarında bir büyüme bekliyorduk. Şimdi salgının ardından yaptığımız revizyon çalışmalarında, ekonomimizin reel olarak 2019 yılındakine yakın bir büyüklükte kalacağını tahmin ediyoruz. Ancak belirsizliğin bu derece yoğun olduğu bir ortamda aşağı yönlü riskleri de göz ardı etmiyoruz” yorumunu yaptı.
Bali, ayrıca, Karadeniz’de keşfedilen doğalgaz rezervinin ülkemizin enerjide dışa bağımlılığını azaltması açısından önemli olduğunu vurgulayarak, “Hepimizin temennisi hem Karadeniz’de hem Akdeniz’de devam eden sondaj faaliyetlerinin ülkemiz ekonomisine fayda sağlayacak şekilde sonuçlar vermesi” dedi.