HİSSE SENEDİ YATIRIMCILARI ÇİFTE BAYRAM YAPIYORYatırımcılar için bu bayram nasıl geçecek? Döviz kazananlar için serin bir yaz olurken, düğüne gideceklerin iki defa düşüneceği bir yaz olacak gibi görünüyor.
Tuğba Ekin /Araştırma Uzmanı
Seçim gündemiyle birkaç aydır baskılanan ve yatay pozitif hareketle yavaş yavaş yükselen Doları izleyen piyasa ve dolar yatırımcıları seçim gündeminin bitmesi ile kabinede yer alacak isimleri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası başkanının kim olacağını merakla bekliyordu.İsimler açıklandı, haftalardır ihtimaller arasındaki en güçlü isim Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanı olurken, TCMB Başkanı ise sürpriz bir isim oldu.Hem Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kadın Merkez Bankası başkanı hem de geçmiş TCMB başkanları arasında en genç kişi olan Hafize Gaye Erkan. Kendisi Türkiye siyasi tarihindeki ilk ve tek kadın Başbakan Tansu Çiller’den sonra en çok dikkat çeken kadın profili oldu. Oldukça başarılı bir eğitim hayatı olan ve küresel piyasada finansal kuruluşlarda yönetici olarak çalıştığı bilinen Hafize Gaye Erkan başkanlığındaki 22 Haziran’da yapılacak olan ilk para politikası toplantısı da piyasada heyecan yarattı.Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı görevini teslim alışının ardından yaptığı açıklamalarda ‘’Sosyal refahı artıracağız. Bu hedefe ulaşmada şeffaflık, öngörülebilirlik, uluslararası normlara uygunluk temel hedefimiz olacaktır. Türkiye'nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır.Enflasyonla mücadele temel politikamız olacak.’’ Demesi ile TCMB para politikası toplantısı öncesin de genel beklenti faiz artış yönünde ilerledi. Piyasa önden yüklemeli faiz uygulaması ve kademeli faiz uygularken maliye politikalarıyla destekleyerek aşamalı geçiş yapması ihtimalleri arasında piyasa fikren ayrıştı. Ekonomistlerin çok geniş bir yelpazede faiz tahmininde bulunmasının ardından, beklentilerin ortalaması 21% bandında konumlandı.22 Haziran öncesi faiz beklentisi ile yurtdışı büyük kuruluşlar vadeli işlemler piyasasında yer alan Dolar Kontratı alış pozisyonlarını kapamaya başladılar. Hafta başından toplantının yapılacağı 22 Haziran Perşembe gününe dek vadeli Dolar TL kontratları fiyatlarında ardı ardına düşüş görüldü. Toplantı öncesi ilgili makamlarda derin bir sessizlik olması heyecanı zirveye taşırken en güvenli liman hisse senedi işlemleri görünüyordu.Kur artışı ihtimalinde zaten küresel piyasalara kıyasla dolar bazlı yarı yarıya fiyatlı olan Borsa İstanbul hisse senetlerinin hedef fiyatları yukarı taşırken, Dolar kuru düşmesi halinde ise getiri imkânı sıralamasında dolarizasyonun geride kalmasıyla Gram Altın ve Dolardan daha cazip konuma yerleşiyordu. Böylece kısa vadede faiz kararını riskli yatırım araçları arasında en ılımlı bekleyen finansal enstrüman oldu.Faiz kararının tek başına bir şey ifade etmediğini söylemek gerek. Para politikaları ve maliye politikaları kendi arasında uyumlu olursa ekonomide refah olur. Aksi durumda yalnız taş duvar olmaz. Benzer bir fiyatlamayı genel seçimlerin ardından da görmüştük. Cumhurbaşkanı seçiminin sonuçlanmasının ardından meclis çoğunluğu ile uyumlu çalışma yürütülecek bir Cumhurbaşkanı seçilmiş olmasını hisse senedi piyasası pozitif fiyatlamıştı.Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 29 Ağustos 2007 yılında Ekonomi Bakanı olduğu zamandan, 1 Mayıs 2009 Hazine ve Maliye Bakanı koltuğuna oturması ve 24 Kasım2014 tarihine kadar görev süresince yürüttüğü maliye politikalarındaki başarısı biliniyor. Bu dönemlerde 17,5% olan politika faizi TCMB tarafından 7.5%’ye kadar düşürülmüştü.Uzun zaman aralığında ise Dolar kurunda agresif bir artış olmamıştı. 29 Ağustos 2007 tarihinde 1 Dolar 1.33 Türk Lirası iken, 1 Mayıs 2009 tarihinde 1.59 Türk Lirasına yükselmiş , 24 Kasım 2014 ise 1 Dolar 2.22 Türk Lirası olmuştu. Düşen politika faizlerine rağmen Amerikan Dolarının Mehmet Şimşek’in görev yaptığı 7 yılda sadece %66 yükseldiğini görüyoruz.Bugün geldiğimiz noktaya bakarsak sadece son 1 yılda %66 oranında bir artış olduğunu görüyoruz. Bu artışın birçok sebebi var. Sadece maliye politikaları ve para politikaları arasındaki uyumsuzluk söz konu değil. Aynı zamanda pandemi sonrası tüm Dünya pandemi ekonomisindeki genişlemeyi faiz artışları ile daraltmaya çalışırken Türkiye’nin faiz indirimini tercih etmiş olması, yani küresel ekonomi akışına uyumsuzluk diyebiliriz buna, küresel ve yerel faktörler, jeopolitik durum, beraberinde son bir yılda seçim ekonomisine giren bir ülke oluşumuz ve siyasi belirsizlik, döviz gelirlerinin azalması ve kredi notundaki gerileme de cabası.TCMB, 27 ay sonra ilk kez faiz arttırarak politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını 650 baz puanla %8,5 düzeyinden %15 düzeyine yükseltti. 650 baz puan TCMB tarihinde tek seferde baz puan olarak en çok artış olarak tarihe geçse de bu oran hem beklentilerin altında kaldı hem de enflasyonun gerisinde. İş böyle olunca hızla yükselen Dolar kuru ortaya çıktı. Dolar TL korelasyonu etkisinde fiyatı yükselen Gram Altın ve dolar bazlı geride kalan hisse senedi fiyatları da yükseldi. Gram Altın rekor üzerine rekor tazelemeye devam ediyor.Kur korumalı mevduat hesaplarında da geniş bir kitle ve yüklü bir bakiye var. Peki yatırımcıları önümüzdeki dönem neler bekliyor. En az Haziran ayı kadar yoğun Merkez Bankaları toplantılarıyla takvimin dolu olduğu bir Temmuz ayı var. Bayram sonrasında Temmuz ayı beklentilerinin fiyatlamalarını piyasada göreceğiz. Genel olarak hisse senedi piyasalarında yükselişin devamı bekleniyor.TCMB bir sonraki toplantısı 20 Temmuz’da gerçekleşecek. Kademeli artışı tercih eden TCMB’dan bir faiz artışı daha gelene kadar döviz ve altın tarafında pozitif hareket devam edebilir. Yatırımcılar bu yükseliş sürecinde hedef fiyatlarında çıkışı gerçekleştirmeli ve kar realizasyonlarına yakalanmamaya çalışmalılar…
çok iyi özetlenmiş bir makale olmuş