Şubat ayı enflasyonunun son 6 ayın en düşük seviyesinde gerçekleştiğinin açıklanmasının ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararına dair…Şubat ayı enflasyonunun son 6 ayın en düşük seviyesinde gerçekleştiğinin açıklanmasının ardından Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz kararına dair beklentiler daha net konuşulmaya başlandı.
Faizlerde değişiklik beklenmiyor
QNB Finansbank Araştırma Bölümü’nün yayınladığı raporda, önümüzdeki döneme ilişkin olarak Mart ayında gıda fiyatlarında belirgin bir düşüşün gerçekleşmediği ortamda enflasyonun yeniden %20 seviyesinin üzerini görebileceği belirtildi.Yüksek enerji ve ilaç fiyatlarının manşet enflasyona 0.35 baz puanlık bir artış etkisi ekleyebileceğine de notlarda yer verildi.Raporda “Dahası tahminlerimize göre, TL de yakın dönemde göreceli olarak zayıf seyredecek gibi görünüyor. Ek olarak hizmet fiyatlarında bir iyileşme henüz görülmüyor… Sonuç olarak TCMB’nin faiz oranlarını sabit tutmasını ve Çarşamba günkü PPK toplantısında buna uygun bir yönlendirmede bulunmasını bekliyoruz.” denildi.Ek olarak yılsonu enflasyon hedeflerini değiştirmediğini belirten Finansbank yılsonu enflasyonunu yıllık bazda %17.6 olarak TCMB’nin %14.6 hedefinin üzerinde gerçekleşeceği tahminini yineledi.QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı, bu verinin TCMB’nin yakın dönemdeki kararlarına etki etmeyeceğini söyledi.Bankanın defalarca açık ve net biçimde enflasyonda ciddi bir iyileşme yapmadan politika faizinde değişiklikte bulunmayacağının sinyalini verdiğini hatırlatan Kanlı, “Bu çerçevede, haziran ayına kadar enflasyonun yüzde 20 civarında dalgalanmasını ve ardından da ikinci yarıda yüzde 16’lar civarına gerilemesini bekliyorum. TCMB’nin haziran ayından itibaren faizleri indirmesini bekliyorum.” değerlendirmesinde bulundu.Enflasyondaki düşüş faiz indirimine yetecek ölçüde değil
Londra merkezli Bluebay Asset Management Stratejisti Timothy Ash, son açıklanan enflasyon verilerinin, Merkez Bankası’nın 6 Mart’ta faizi indirmesine yetecek bir aşağı yönlü harekete işaret etmediği yorumunda bulundu.Kişisel Twitter hesabında yaptığı değerlendirmede Ash, enflasyondaki yükselişin beklentilerin altında kalmasının ‘cesaretlendirici’ olduğu yorumunda bulunurken; “Kaygının, uzun süreli fiyat kontrollerinin arz üzerindeki etkisi konusunda olacağını tahmin ediyorum” dedi.
Ash, “Para Politikaları Kurulu’nun 6 Mart’taki toplantısında faizleri azaltmasına izin verecek aşağı yönlü bir hareket olduğunu düşünmüyorum. Bu, özellikle de son dönemlerde liranın az da olsa zayıfladığı görüldüğünde büyük bir risk olur” diye ekledi.Destekleyici koşullar var ama…
Halk Yatırım Araştırma Direktörü Banu Kıvci Tokalı, enflasyon verilerine ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, enflasyonda bekledikleri ılımlı gelişimin gerçekleştiğini belirtti.Tokalı, bu durumda, yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 17,5’ten yüzde 14,5’e çektiklerini, 2020 sonu enflasyon tahminini ise yüzde 11’de koruduklarını dile getirdi.Merkez Bankasının çarşamba günkü toplantısına ilişkin görüşlerini paylaşan Tokalı, “Bu haftaki toplantısında, destekleyici küresel koşullara karşın, enflasyonda özellikle gıda tarafında kalıcı rahatlatıcı sinyaller alınana kadar herhangi bir değişiklik beklemiyoruz.” ifadelerini kullandı.Faiz indirimleri Haziran’da başlayabilir
İş Portföy Başekonomisti Nilüfer Sezgin şubat ayında TÜFE enflasyonunun aylık yüzde 0,16 ile yüzde 0,6’lık kendi beklentilerinin altında açıklandığını belirtti.Gıda fiyatlarında aylık yüzde 0,9 artışın yüzde 1,2 olan beklentilerinin altında olduğunu söyleyen Sezgin, “Ancak, beklediğimiz gibi tanzim satışların fiyatları düşüremese de doğa olayları sebebiyle yaşanan keskin yükselişi sınırladığı görülüyor.” ifadelerini kullandı.Sezgin, Merkez Bankasının çarşamba günkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizi sabit bırakacağına ve faiz indirimlerine haziran ayında başlayacağına dair görüşlerini koruduklarını dile getirdi.Merkez sıkı duruşunu koruyacaktır
İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu da şubat ayında TÜFE’nin beklentilerin altında bir artış kaydettiğini, bu sapmada ulaştırma, konut ve ev eşyası gruplarındaki artışın öngörülerden daha az olmasının etkili olduğunu söyledi.Enflasyonun seyrine ve faiz kararına dair beklentilerinde bir değişiklik olmadığını söyleyen Kömürcüoğlu, yıllık enflasyonun yılın ilk yarısında yüzde 19-20 bandında seyrettikten sonra üçüncü çeyrekte düşüşünü hızlandıracağını ifade etti.Kömürcüoğlu, bu bağlamda enflasyonda ikna edici bir düzeltme oluncaya kadar sıkı duruşunu koruyacağını söyleyen Merkez Bankasının faiz indirimlerine haziran toplantısı ile başlayacağı kanısında olduklarını sözlerine ekledi.Yılın ikinci yarısında parasal gevşeme devreye girebilir
GCM Yatırım Ekonomisti Enver Erkan enflasyon verisi sonrası Merkez Bankası toplantısına dair yorumlarında “Enflasyonda %20 altına hareket çerçevesinde alan açılmış olmasına rağmen, Merkez Bankası’nın Çarşamba günü faizlerde aşağı yönlü bir değişikliğe gitmesini beklemeyiz. Talep düşüşü, her ne kadar ekonominin yavaşlaması gibi negatifliğin en önemli unsuru olsa da, enflasyonu da aşağıda tutmada önemli bir faktör olacak, aynı zamanda erken bir politika gevşemesinin TRY’deki istikrar açısından olumsuz olacağı kanısındayız.Merkez Bankası’nın enflasyon ve nominal faiz arasında oluşan boşluğu acele bir şekilde kullanmasını beklemeyiz, bu yüzden Çarşamba faiz aksiyonu olmamasına ek olarak sıkı para politikası yönlendirmesinin de devamını öngörüyoruz.Merkez Bankası’nın faiz indirim döngüsünü, yılın ikinci yarısından itibaren enflasyondaki düşüş trendinin belirginleşmesinin akabinde başlatmasını bekleriz. Enflasyon dinamiklerinde normalleşme ve dengelenme, kalıcı hale geldiği zaman yılın ikinci yarısından itibaren politika faizi ile yıllık enflasyon arasındaki makas referans alındığında belli bir miktar parasal gevşeme devreye girebilir. Burada kilit nokta, Merkez’in zamansız bir faiz indirimi yapmaması üzerine kuruludur.” dedi.