Ağırlaşan F/X borç Gelişen Ülkeleri yoruyor, Türkiye riskli
Gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ) şirketleri ABD doları cinsinden borca yüklenirken, eğer yavaş büyüme, artan faiz oranları veya doların yükselmesi devam ederse bu durum bazı bölgelerde ciddi sorunlara neden olabilir.Gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ) şirketleri ABD doları cinsinden borca yüklenirken, eğer yavaş büyüme, artan faiz oranları veya doların yükselmesi devam ederse bu durum bazı bölgelerde ciddi sorunlara neden olabilir.Veri sağlayıcı Dealogic’e göre, gelişmekte olan ülkelerdeki hükümetler ve şirketler ilk çeyrekte 179 milyar dolar borç ihraç ettiler. Bu rakam, ilk çeyrekte kaydedilen en fazla dolar bazlı borç olurken, geçen yılın aynı dönemindeki borca göre iki katından fazla olarak kaydedildi.Uluslararası Takas Bankası’na (Bank of International Settlements) göre, gelişmekte olan piyasalarda ABD doları bazlı borç 2016’nın üçüncü çeyreğinde 3,6 trilyon dolar olarak gerçekleşti. Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) verilerine göre, yerel para birimi borcu da dahil olmak üzere, GOÜ şirketleri borçlanmalarını 2008’den beri 17 trilyon dolara çıkardı.IMF, Washington’da düzenlenen altı aylık toplantıdan önce, yatırımcıların riskten kaçınma yarışının geri ödeme sorunlarının 135 milyar dolarlık kurumsal krediyi temerrüt riskine maruz bırakabileceğini söyleyerek raporda yer alan riskler konusunda uyarıda bulundu.IMF baş finansal ekonomisti Tobias Adrian “GOÜ devletleri, ekonomilerini daha esnek hale getirmek için ilerleme kaydettiler ancak kırılganlıklar devam ediyor” dedi. Fed’in tahvil alım programını sona erdireceğini açıkladığı 2013’ün “Taper Tantrum’una” (piyasalarda gözlenen sert satış ve çalkantı dönemi) işaret etti. Küresel faiz oranları yükseldi ve gelişmekte olan piyasa para birimleri düşerek ekonomileri vurdu. “Küresel faiz oranlarının gelişmekte olan piyasalar üzerinde nasıl negatif etki yaratabileceğini görmüş olduk ve bu riskler hala mevcut.”Dolarla borçlanan şirketler özellikle bu risklere maruz kalabilir. Eğer dolar yükselirse, borçların geri ödenmesi daha da zorlaşacaktır.Bazı telekomünikasyon, emlak ve perakende şirketleri de dahil olmak üzere dolar üzerinden kazanç elde etmeyen şirketler tökezleyebilir. Dış açıkları çok ve döviz rezervi düşük olan ülkelerde geri ödeme riski özellikle daha yüksek.Eğer dolar beklenenden daha hızlı değer kazanırsa, özellikle gelirlerini büyük oranda yerel para birimi üzerinden kazanan bazı şirketler döviz açık pozisyonlarını taşınamaz bulabilir ve merkez bankasından yardım talep edebilirler, ki tüm merkez bankaları bu yardımı yapabilecek pozisyonda değil.Cornell Üniversitesi’nden Prof. Eswar Prasad “Cari işlem açığı ve dolar bazlı borcu yüksek olan ülkelerde dolardaki ani yükseliş iki kat daha kötü etki yaratabilir” diyor.Şimdilik, faiz oranları hala düşük ve yatırımcı iştahı hala egzotik ve yüksek getirili kredilere karşı yüksekken, borçlular piyasaya girmeye devam ediyor. Yatırım yapılabilir seviyesinin altında olan Paraguay Hükümeti, geçtiğimiz ay yüzde 5 altında bir getiriyle 500 milyon dolarlık 10 yıllık borç sattı.1990’lar ve 2000’lerde Latin Amerika ve Asya’da yaşanan kredi krizleri ardından, bazı ülkeler acil durumlar için yüksek döviz rezervi bulundurmaya başladı. Diğerleri artık yerel para birimi ve dövizle borçlanma dengesini daha iyi ayarlıyor. Bu nedenle dünya genelinde kırılganlıklar çeşitlilik gösterir hale geldi.Analistlere göre, daha az dış borç stoğu ve daha sağlıklı döviz rezervine sahip Hindistan ve Filipinler gibi ülkelerde durum daha iyi. Malezya ve Güney Afrika gibi döviz rezervi düşük ve dolar bazlı borç oranı yüksek ülkelerde ise ekonomi riskli konumda. Venezuela ve Türkiye de savunmasız görünüyor.IMF baş analisti Maurice Obstfeld “Var olan siyasi ve ekonomik sıkıntıların olduğu yerlerde stres hala hissedilebiliyor” dedi.Güney Afrika ve Türkiye’de büyük telekom operatörlerinin yanı sıra Venezüela’nın en büyük petrol üreticisi tarafından ödenemeyen/geciken borçlar gelişmekte olan piyasalardaki şirket borçlanmalarında alarm verirken artan borç maliyeti, düşük kazanç oranları, düşük emtia fiyatları ve artan ticari korumacılığını da yansıtıyor.Güney Afrika Merkez Bankası başkanı Lesetja Kganyago “ABD doları faiz oranlarının düşük devam etmesi, gelişmekte olan piyasalarda olması gerekenden daha fazla döviz cinsinden borçlanmaya neden oldu” dedi.Türkiye’nin en büyük telekom şirketi olan Türk Telekom A.Ş’nin büyük ortağı da Eylül ve Mart aylarında liradaki değer kaybını ve durağan kazançları takiben, borç veren kuruluşlara iki kez 290 milyon dolarlık ödemeyi kaçırdı. Şirket, son yıllarda uluslararası yerel bankalardan 4,75 milyar dolar tutarında sendikasyon kredisi alırken agresif bir şekilde borçlandı. Şirkete göre, 2016 yılı sonunda toplam borç 15 milyar lira olurken borcun yüzde 70’i dolar cinsinden gerçekleşti.Hermes Investment Management’dan Elena Tedesco, “Yüksek döviz borcu olan şirketleri gördüğümüzde uzaklaşıyoruz” dedi. Tedesco, ülkede siyasi ve ekonomik belirsizlikler göz önünde bulundurulduğunda Türk lirasındaki görünümün belirsiz olduğunu da ekledi.Cari işlem açığı devam eden Güney Afrika’da S&P Global’e göre, ülkenin üçüncü büyük cep operatörü olan Cell C’nin yükselen enflasyon, düşen rand ve endüstrideki belirsizlikler nedeniyle Ocak ayındaki 400 milyon euro’luk tahvil üzerindeki ödemesini kaçırdı.Venezüela’nın devlet petrol şirketi PdVSA, düşen petrol fiyatları ve eriyen döviz rezervlerinin etkisiyle Kasım ayında 404 milyon dolar değerindeki kupon ödemelerini geciktirdi. S&P Global’e göre 2016 yılında GOÜ’de temerrüte düşen döviz tahvil ihracı sayısı 32’ye yükselerek finansal krizden beri en yüksek seviyeye erişti.Derecelendirme kuruluşu, daha fazla şirketin notunun düşürüleceğini belirtti. Aviva Investors kıdemli ekonomisti Michael Grady “Fed faiz oranlarını piyasaların fiyatlandırmasından daha agresif bir şekilde artırırsa ileride daha fazla potansiyel kırılganlıklar olacaktır.” dedi.