ABD'nin “çelik hamlesi” Türk çelik sektörünü nasıl etkileyecek?
ABD Başkanı Trump’ın Türk çeliğine ithalat kısıtlaması kararı, AB’den sonra Türkiye’yi de harekete geçirdi. Peki, Trump'ın Türk çeliğinin ithalatına karşı hamlesini nasıl okumak lazım?Sektör ve Türkiye ekonomisi bu karardan etkilenir mi? Paraanaliz ekibi olarak sorularımızı, SteelOrbis Direktörü Burçak Odabaşı Alpman ile değerlendirdik Aldığı kararlar ve verdiği mesajlarla uluslararası ticarette büyük endişeler oluşturan ABD Başkanı Trump’ın Türk çeliğine ithalat kısıtlaması kararı, AB’den sonra Türkiye’yi de harekete geçirdi. Türkiye’nin çelik ihracatında ABD pazarı önemli bir yer tutuyor. 2016 yılı rakamlarına göre Türkiye çelik ihracatında ABD’nin payı yüzde 13,6. AB’deki 28 ülkenin payı yüzde ise 24.Karara karşı Türkiye’den yanıt gecikmedi. Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) Genel Sekreteri Veysel Yayan, “Çelik ihracatında ABD’nin payı yaklaşık yüzde 14. Bu ticaretin durması Türkiye’ye çok büyük zarar verir. Bakanlık harekete geçti. ABD ile olan ilişkilerimizde onların ciddi miktarda ithalat yaptığı mısır, pamuk ve bazı sanayi ürünleri var. Avrupa’nın ve diğer ülkelerin ABD’ye karşı benzer tedbirleri alması halinde Türkiye’nin sessiz kalması gibi bir ihtimal asla bulunmuyor” diye konuştu.Peki, Trump’ın Türk çeliğinin ithalatına karşı hamlesini nasıl okumak lazım? Sektör ve Türkiye ekonomisi bu karardan etkilenir mi? Paraanaliz ekibi olarak sorularımızı, SteelOrbis Direktörü Burçak Odabaşı Alpman ile değerlendirdik.Trump’ın Türk çeliğinin ithalatına karşı ‘Section (Bölüm) 232’* yasasını tozlu raflardan indirmesini nasıl okuyorsunuz? Bu hamle ABD için ne anlam ifade eder, Türk çelik üreticileri ve Türkiye ekonomisi bu karardan etkilenir mi?“KARAR TÜM ÇELİK İTHALATINI HEDEFLİYOR”Alpman: Trump henüz seçim çalışmaları sırasında kullanacağı aracın spesifik olarak Section 232 olacağını belirtmemiş de olsa, korumacılığın artacağına dair söylemlerde bulunmuş olduğu için bu konuda çok şaşırdığımızı söyleyemeyeceğim. O dönemlerden beri genel olarak ithalata karşı bir tutum sergiliyor ve Section 232 ile sadece ülkemizden yapılan değil tüm çelik ithalatını hedefliyor.Biliyorsunuz zaten Türk inşaat demirine karşı 2016’da açılmış olan telafi edici ve Antidumping soruşturmaları bulunmaktaydı. Bu yıl Mart ayında geçici vergiler belirlendikten sonra 17 Mayıs’da Türkiye için üretici bazında değişkenlik göstermek üzere yüzde 5,39 ile 8,17 oranında nihai anti damping vergileri ile yüzde 16,21 oranında nihai telafi edici vergiler açıklandı ve ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu Haziran ayında bu vergileri onayladı. Bu arada 20 Nisan’da da yıllardır raflara kaldırılmış olan Section 232 yasası kapsamında çelik ithalatının ABD’nin ulusal güvenliğine tehdit oluşturup oluşturmadığı araştırılıp 270 gün içerisinde bir karara varılacağına yönelik bir açıklama geldi.“TRUMP YÖNETİMİ KONUYA SON DERECE AGRESİF YAKLAŞIYOR…”Önceki soruşturma sonunda inşaat demiri için belirlenen geçici ve nihai damping ve telafi edici vergiler her ne kadar resmi nihai sonuçlar açıklanana kadar taraflar üzerinde bir tedirginlik yaratıp ticaretin yavaşlamasına sebep olmuş olsa da, vergilerin açıklanması ile oranların ticarete engel bir büyüklükte gelmemesi ile ABD’ye olan satışlarımız devam etmişti.Ancak, Section 232 içeriğinin ve sonucunun son derece belirsiz olması ve daha önceden bir örneği olmaması taraflar üzerinde ciddi bir stres yaratmakta olup, olası sonuçlardan zarar etmemek için ABD’de alımların durma noktasına gelmesine yol açmıştır.Trump yönetimi konuya karşı son derece agresif bir şekilde yaklaşmakta, Çin’in zaten teşviklerle adil olmayan ticarete yol açtığını ve bunun ABD’li çalışanların işlerini riske attığını belirterek, küresel bir ticaret savaşını göze alarak çelik ithalatını kısıtlamaya yönelik tehditlerde bulunmaktadır.Konu G20 zirvesinde de gündeme taşınmış olup, Avrupa çelik birliği konunun global çelik sektöründe ticareti ciddi bir şekilde etkileyeceği yönünde uyarıda bulunmuştur.ABD’li çelik üreticilerinin ise 232. Madde soruşturmasını destekledikleri ve üreticilerin yüksek seviyelerde vergi uygulanacağı yönündeki beklentilerinin, bazı tesislerin fiyatları yukarı çekmelerine yol açtığı görülmektedir. Haziran ayında sürpriz bir şekilde ABD Ticaret Bakanlığı gerçekleştirdiği idari incelemenin ardından Meksika’dan ithal inşaat demirine uygulanan damping vergisini güncellemiş ve %20,58-66,7 seviyesinden %0-0,56 seviyesine çekmişti. Bu gelişme tüccarlar ve ABD’li alıcılar arasında olumlu değerlendirilse de birçok piyasa oyuncusu Trump yönetiminin Meksika’dan inşaat demiri ithalatını kolaylaştıracak bir kararı onaylamayacağını, 232. Madde soruşturması ile Meksika çıkışlı inşaat demirine ciddi bir oranda ek vergi getirileceği için bu kararın alınmış olabileceğini belirtmektedir. “İNŞAAT DEMİRİNDE ABD TÜRKİYE İÇİN EN BÜYÜK PAZAR”Türkiye için sadece inşaat demiri olarak bakarsak ABD Türkiye’nin en büyük pazarı olup 2016 yılındaki ihracatımız 1,364 mil. Ton seviyesinde gerçekleşmiştir. Kaldı ki ABD Ticaret Bakanlığı herhangi bir çelik ürününün ve/veya ülkenin soruşturma dışında tutulduğuna dair resmi bir açıklama yapmadı. Tüm çelik ihracatımız göz önüne alındığında Türk çelik endüstrisinin ve ekonomisinin bu soruşturmadan etkilenmeyeceğini söyleyemeyiz.ABD tarafında ise, ithalatı engelleyici düzeyde önlem getirilmesi halinde çelik ürünleri fiyatları hızlı bir yükseliş gösterecektir. Bu sayede, halen önemli karlar elde eden ABD’li üreticilerin karlıklıları katlanırken, çelik kullanan sektörlerin maliyetleri yükselecek ve bu da nihai tüketiciye ve ABD halkının ortalama refah düzeyine olumsuz etki edecektir.Bu karara karşı, Türk çelik sektöründen nasıl bir tepki bekliyorsunuz? Karara karşı alınabilecek önlemler ya da atılacak adımlar neler olabilir? “TÜRKİYE İÇİN ÖZEL GÖRÜŞMELER YAPILABİLİR”Alpman: G20 zirvesinde Avustralya Başbakanı Malcom Turnbull ve Maliye Bakanı Mathias Cormann’ın, ABD’li yetkililer ile görüşmelerinin ardından Section 232 soruşturması kapsamında Avustralyalı firmalara vergi uygulanmaması yönünde anlaşma sağladıklarına yönelik duyumlarımız olsa da, her iki tarafın resmi kaynaklarınca böyle bir açıklama yapılmamıştır. Bu örnekten yola çıkarak ilk aklıma gelen, ne kadar sonuç vereceğini bilmesem de, Türkiye’nin bu kapsam dışında tutulması için özel görüşmelerin yapılmasıdır.Diğer yandan, olumsuz bir gelişme halinde Türk çelik sektörünün DTÖ nezdinde protesto etme ve haklarını arama dışında bir yaptırım ya da önlem alma imkânı yoktur. Ancak hükümetler düzeyinde bir takım görüşmeler olabilir.*Section 232: ABD Başkanlığını John F. Kennedy’nin dönemindeki 1962 Ticaret Yasası’nın uzmanlara göre ‘belirsiz’ bir bölümü olan Section 232, ABD Başkanı’na Kongre’nin onayına gerek duyulmaksızın önlem almasına imkân sağlıyor. Son 54 yılda ABD başkanları Section 232 maddesini yani ithalatın milli güvenliğe tehdit oluşturduğu gerekçesiyle kısıtlama yetkisini ABD başkanına verme uygulamasını sadece 5 kez kullandı. Bunlardan sonuncusu 2001 yılında Bush’un yine çelik ithalatı için yaptığı başvuruydu ki bu soruşturmada ABD’nin ulusal güvenliğine tehdit bulunamadı.