2020 Beklentiler
Yeni yılda bizleri ekonomide ve piyasalarda bekleyenler herkesin merak konusu. 2019 ve öncesi yılları aratacak mı, daha dalgalı ya da sakin bir seyir yılı mı olacak?
Bitirdiğimiz yılı şöyle kısaca bir hatırlamak gerekirse;
Koca tarihi Thomas Cook tarih oldu, ABD Başkanı Kuzey Kore’ye geçti. Kuzey Kore, İran ambargolarını beklerken Çin ile ticaret savaşları öne çıktı, tarifeler konuldu, arttırıldı. ABD Başkanının azil süreci başlarken, İngiltere’de iki kere seçim oldu, Theresa May istifa etti, Boris Johnson iki kere başbakan oldu.
Brexit ile birlikten anlaşmasız çıkış tescil olurken, Merkel artık aday değilim dedi, pariteler bir gitti iki geldi. FED üç kere faiz indirirken Çin ve ABD merkez bankaları likidite sıkışıklığı ve enflasyon nedeni ile piyasaya likidite vermek zorunda kaldı. Hong Kong, Fransa, Şili, Irak, Lübnan, İran büyük halk hareketleri ile piyasaları yakından ilgilendirdi. Türkiye özelinde ABD ilişkileri, enflasyon, merkez bankası faiz kararları ile yine yoğun bir gündem vardı.
Peki, 2020 yılı nasıl geçecek, bizleri neler bekliyor?
Ocak ayında tempo yine hızlı, gündem sıcak geçecek. Anlaşmasız Brexit kararı gerçekleşirse Avrupa Birliği ile İngiltere arasında birçok konu havada kalacak ve bu Pound, Euro başta olmak üzere döviz piyasalarını yakından etkileyecek. Her ne kadar 2020’de gelişmiş merkez bankalarının faiz indirimi ve alınmış kararlarını pek değiştirmeleri beklenmese de paritelerde dalgalı bir yıl gözlenmesi olasılığı çok yüksek.
Buna Ocak ayında beklenen Trump’ın azil kararı eşlik ederse dalga boyu sörfçülerin beklentisinin üzerinde tsunami etkisi yaratabilir. Kasım ayına doğru yaklaştıkça ABD seçimlerinin etkisi piyasalarda daha fazla hissedilecek. Haliyle Trump azil edilmezse de seçimdeki tansiyon daha da yükselecek. Bu şekilde içeride ve dışarıda mesaj vermek adına Trump daha agresif bir politika izlemek zorunda kalabilir. Bu nedenle Ocak ayında gelmesi muhtemel Çin–ABD ilk faz ticaret anlaşması çok önemli.
Türkiye açısından 2020 ne getirecek?
YEP’te büyüme hedefi %5 oranına yakın bir büyümenin yıl içerisinde görülmesi mümkün. Bunun işsizlik oranına geçişkenlik etkisini ise yılın ikinci yarısında gözlemlemek daha büyük olasılık. Enflasyon sıcak havalar, kur ve petrol fiyatları etkisi ile baz etkisi sonrası piyasalarda beklendiği kadar büyük bir sıçrama yapmadı.
TCMB faiz indirim kararlarının kredi aktarım mekanizması üzerinden büyümeye katkısı, küresel piyasalardaki tansiyonun düşük seyretmesi halinde, BİST’e olumlu bir etki yapabilir. Özetle, küresel piyasalarda tansiyon düşük çıkar, enflasyon ve büyüme kontrollü şekilde hedefe yakın giderse yatırımcıların mutlu olduğu bir yılı izleyebiliriz.
Ancak sermayedar açısından karların sermayeye eklenmesi gereken bir yıl 2020. Çünkü 2021’de Libor kalkıyor, Kasım sonrası ABD’nin zirve iyi rakamları gören ekonomisinin ne yöne evrileceği şimdilik meçhul. Mutlu bir 2020 dileğiyle…
Dr.Cüneyt Dirican