Yoksulluk sınırı 7 bin 839 lira
TÜRK-İŞ açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 2 bin 406 lira oldu. Yaşama maliyetinin yüksek olduğuna dikkat çeken sendikacılar, 'Yapay gündemlerle yalanmayalım, gerçek gündemimize dönelim' dedi
Türkiye suni gündemle meşgul edilmeye çalışılırken, Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Açlık sınırı 2 bin 406 lira olurken, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 7 bin 839 lira. 8 milyondan fazla işsiz, borçlarını ödeyemeyen esnaf, tarlasını ekmekte zorlanan çiftçi, zor durumdaki sanayici sorunlara çözüm beklerken, sendikacılar iktidara ve muhalefete çağrı yaparak gerçek gündeme dönülmesini istedi.Türkiye günlerdir Ayasofya’nın ibadete açılması, açılışta yaşananlar, hilafetin geri getirilme çağrıları, Arapça harflerin geri getirilmesi gibi, çoğu iktidara yakın çevrelerden başlatılan tartışmalarla meşgul. Bu tartışmalar sürerken Türk-İş temmuz ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Mevsim koşullarına bağlı olarak yaş sebze ve meyve fiyatlarında belli bir gerileme görülse de 2020 Temmuz ayında; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.406,46 TL olarak belirlendi.
Bu rakam asgari ücretle hemen hemen aynı. Diğer bir deyişle asgari ücretle çalışan 2 çocuklu bir kişinin aldığı ücret sadece gıda harcamalarına yetiyor. Başta kira olmak üzere, aydınlanma, ısınma, su, giyecek, okul masrafları, ulaşım, sağlık gibi harcamalara para kalmıyor.Araştırmada temmuz ayında gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 7.838,62 TL olarak tespit edildi. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 2.919,00 TL oldu.
SORUNLAR AĞIRLAŞIYORTürkiye ekonomik krizle boğuşurken buna bir de koronavirüs salgını eklendi. Şu anda işten çıkarmalar yasak olsa da kayıt dışı çalışanlar ve ücretsiz izin yoluyla işsizlerin sayısı katlandı. İşsiz sayısı 8 milyonun üzerine çıkarken, bu sayının 10 milyonun üstünde olduğunu iddia edenler de var. Esnafın bazı borçları ötelense de affedilmiyor. Bu nedenle esnaflar borç ödeme zamanı gelecek endişesiyle tedirgin. Özellikle hizmet sektöründe işyerleri açılsa bile işler iyi değil. Birçok işyeri zararına faaliyet gösteriyor. Bu da esnafın durumunu daha da zorlaştırıyor.Çiftçinin durumu da aynı. Yeni üretim sezonu başlarken birçok üründe fiyatlar geçen yılın bile gerisinde. Bazı bölgelerde yüksek elektrik faturası ve artan girdi maliyetleri nedeniyle ekim yapılamazken, çiftçiler hasat döneminden borçlarını ödeyemeden çıkma noktasında. Piyasada yaşanan durgunluk nedeniyle sanayici de zor durumda.
SENDİKACILAR: ESAS GÜNDEMİMİZE DÖNELİMTürkiye’nin içinde bulunduğu kriz ve Türkiye’nin tartıştığı gündemi Aydınlık’a değerlendiren Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri KOOP-İŞ Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alemdar, Türkiye’nin esas derdinin vatandaşın karın doyurması olduğunu kaydederek, şunları söyledi: “Ekonomik kriz ciddi boyutta. İşsizlik çığ gibi büyüyor. Bu koşullarda tartıştığımız gündem maddeleri çok garip.
Türkiye bir an önce esas gündeme dönmeli, üretimi artırmak, çarkları döndürmek için ne yapılması gerekiyor onu konuşmalı. Dünyada üniversiteli işsizlerin oranı yüzde 35’lere çıkmışsa o ülke mutlu olamaz. Türkiye suni gündemlerle meşgul edilmemeli. Önceliğimiz üretimi arttırmak olmalı. Bunu gerçekleştirirsek diğer sorunlara da çare buluruz. İktidar muhalefet kısır çekişmeleri bırakmalı, Türkiye’nin asıl gündemine odaklanmalı. Bu yapılırsa Türk-İş olarak biz her türlü desteği veririz.”
İŞSİZLİK TUSUNAMİ GİBİ GELİYORTürk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve TEKSİF Genel Başkanı Nazmi Irgat Türkiye’de işlerin algı yönetimi ile idare edilmeye çalışıldığını ifade ederek şöyle konuştu:“Türkiye bir an önce gerçek gündemine dönmezse, sıkıntılara çözüm aranmazsa, suni gündemlerle uğraşırsa bugün yaşadığımız sorunlar daha da ağırlaşacak. Bugüne kadar alınan önlemler de yetersiz. Ücretsiz izin çok yaygınlaştı. İşsizlik tsunami gibi geliyor.
TÜİK rakamları gerçeği yansıtmıyor. Gerçekler eninde sonunda kendini hissettirir. Herkes aklını başına almalı ve etkili önlemler bir an önce hayata geçirilmeli. Önlemler ne kadar gecikirse maliyet de o kadar artacaktır.”
Türkiye suni gündemle meşgul edilmeye çalışılırken, Türk-İş açlık ve yoksulluk sınırını açıkladı. Açlık sınırı 2 bin 406 lira olurken, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 7 bin 839 lira. 8 milyondan fazla işsiz, borçlarını ödeyemeyen esnaf, tarlasını ekmekte zorlanan çiftçi, zor durumdaki sanayici sorunlara çözüm beklerken, sendikacılar iktidara ve muhalefete çağrı yaparak gerçek gündeme dönülmesini istedi.Türkiye günlerdir Ayasofya’nın ibadete açılması, açılışta yaşananlar, hilafetin geri getirilme çağrıları, Arapça harflerin geri getirilmesi gibi, çoğu iktidara yakın çevrelerden başlatılan tartışmalarla meşgul. Bu tartışmalar sürerken Türk-İş temmuz ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Mevsim koşullarına bağlı olarak yaş sebze ve meyve fiyatlarında belli bir gerileme görülse de 2020 Temmuz ayında; dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 2.406,46 TL olarak belirlendi.
Bu rakam asgari ücretle hemen hemen aynı. Diğer bir deyişle asgari ücretle çalışan 2 çocuklu bir kişinin aldığı ücret sadece gıda harcamalarına yetiyor. Başta kira olmak üzere, aydınlanma, ısınma, su, giyecek, okul masrafları, ulaşım, sağlık gibi harcamalara para kalmıyor.Araştırmada temmuz ayında gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı ise (yoksulluk sınırı) 7.838,62 TL olarak tespit edildi. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 2.919,00 TL oldu.
SORUNLAR AĞIRLAŞIYORTürkiye ekonomik krizle boğuşurken buna bir de koronavirüs salgını eklendi. Şu anda işten çıkarmalar yasak olsa da kayıt dışı çalışanlar ve ücretsiz izin yoluyla işsizlerin sayısı katlandı. İşsiz sayısı 8 milyonun üzerine çıkarken, bu sayının 10 milyonun üstünde olduğunu iddia edenler de var. Esnafın bazı borçları ötelense de affedilmiyor. Bu nedenle esnaflar borç ödeme zamanı gelecek endişesiyle tedirgin. Özellikle hizmet sektöründe işyerleri açılsa bile işler iyi değil. Birçok işyeri zararına faaliyet gösteriyor. Bu da esnafın durumunu daha da zorlaştırıyor.Çiftçinin durumu da aynı. Yeni üretim sezonu başlarken birçok üründe fiyatlar geçen yılın bile gerisinde. Bazı bölgelerde yüksek elektrik faturası ve artan girdi maliyetleri nedeniyle ekim yapılamazken, çiftçiler hasat döneminden borçlarını ödeyemeden çıkma noktasında. Piyasada yaşanan durgunluk nedeniyle sanayici de zor durumda.
SENDİKACILAR: ESAS GÜNDEMİMİZE DÖNELİMTürkiye’nin içinde bulunduğu kriz ve Türkiye’nin tartıştığı gündemi Aydınlık’a değerlendiren Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri KOOP-İŞ Sendikası Genel Başkanı Eyüp Alemdar, Türkiye’nin esas derdinin vatandaşın karın doyurması olduğunu kaydederek, şunları söyledi: “Ekonomik kriz ciddi boyutta. İşsizlik çığ gibi büyüyor. Bu koşullarda tartıştığımız gündem maddeleri çok garip.
Türkiye bir an önce esas gündeme dönmeli, üretimi artırmak, çarkları döndürmek için ne yapılması gerekiyor onu konuşmalı. Dünyada üniversiteli işsizlerin oranı yüzde 35’lere çıkmışsa o ülke mutlu olamaz. Türkiye suni gündemlerle meşgul edilmemeli. Önceliğimiz üretimi arttırmak olmalı. Bunu gerçekleştirirsek diğer sorunlara da çare buluruz. İktidar muhalefet kısır çekişmeleri bırakmalı, Türkiye’nin asıl gündemine odaklanmalı. Bu yapılırsa Türk-İş olarak biz her türlü desteği veririz.”
İŞSİZLİK TUSUNAMİ GİBİ GELİYORTürk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve TEKSİF Genel Başkanı Nazmi Irgat Türkiye’de işlerin algı yönetimi ile idare edilmeye çalışıldığını ifade ederek şöyle konuştu:“Türkiye bir an önce gerçek gündemine dönmezse, sıkıntılara çözüm aranmazsa, suni gündemlerle uğraşırsa bugün yaşadığımız sorunlar daha da ağırlaşacak. Bugüne kadar alınan önlemler de yetersiz. Ücretsiz izin çok yaygınlaştı. İşsizlik tsunami gibi geliyor.
TÜİK rakamları gerçeği yansıtmıyor. Gerçekler eninde sonunda kendini hissettirir. Herkes aklını başına almalı ve etkili önlemler bir an önce hayata geçirilmeli. Önlemler ne kadar gecikirse maliyet de o kadar artacaktır.”