“Yenilenebilir” kelimesi zorlu bir kelime. Her şeyden önce söylemesi zorlu. Üst üste tekrar ederseniz yenilenebilir yerine yenebilir demek çok olası.
Ama asıl zorluk kelimenin söylenişinden değil kavramın ifade ettiklerinin kafamıza iyice oturmasında.Çok çok uzun zaman önce, yakın bir geçmişte elektrik insanlık için alışılması gereken bir şeydi. Öyle olunca da o dönemlerde eksikliği veya yokluğu daha kabul edilebilirdi.Mesela elektrik kesintisi olduğunda, hemen hiç kimse televizyon seyredemeyeceğiz diye karalar bağlamaz, onun yerini evdeki çocukların mumu kim yakacak mumu kim söndürecek çekişmesi çok hızlı şekilde alırdı.Geçen bu kısa zaman içinde önce elektrik bizim için vazgeçilmez oldu sonra varlığı genel kabul haline geldi. O kadar yaşantımıza yerleşti ki Amerikan sineması elektriksiz günleri konu alan distopyaları ekrana taşımaya fırsat buldu, tabi o zaman robotu yapay zekayı tam algılayamadığımız için bizim korkumuz elektrik yokluğu ile tavan yapabiliyordu.İnsanın doğasındaki kötü noktalardan biri sahip olduklarının değerini tam olarak bilememesi sanırım. Mesela, en kötü davranışlarımızı en yakınımızdakilere karşı sergileriz. En çok da anne babalar, eşler ve çocuklar nasibini alır bu huyumuzdan. “El güzeli” tabiri de belki bundan çıkmıştır.Biz de varlığını veri olarak aldığımız elektriğe çok kötü davrandık. Deyim yerindeyse değerini bilmeden hunharca kullandık onu. Hani derler ya, keşke dili olsa da anlatsa başına gelenleri. Nasıl üretildiğini, nereden geldiğini, gelirken nelere zarar verdiğini düşünmeden kullandık.Teknoloji geliştikçe, rahatımız için daha da fazla kullanmaya başladık. Yeni teknolojik toplumun hücrelerine kadar girmiş olan enerji ihtiyacının ne olduğunu düşünmeden, enerji üretiminin bizden neler götürdüğünü bilmeden kullandık. Başta elektrik olmaz üzere birçok enerji kaleminin evimizde, işyerimizde, okulumuzda ödenen faturanın dışında da bir maliyeti olduğunu dikkate almadan yaşadık, yaşıyoruz.Mesela, 2022 yılı verilerine göre dünyadaki enerji tüketimi en yüksek 10 ülkenin toplam tüketimlerinin %40’ını gerçekleştiren Çin’in ürettiği ürünleri ucuz diye kapışırken, bize yarattığı diğer maliyetleri göz ardı ettik.Sadece Çin’in tüketimi mi, birçok tüketimi dikkate almadık. Mesela para çekmek için sokağa çıktığımızda biraz yürümek zorunda kaldığımız için mahallemize bir tane daha para çekme makinası koymayan bankamıza içimizden saydırırken, bu makinaların nasıl enerji tüketim canavarı olabileceklerini hiç düşünmedik.Temiz Enerji Haber Portalında Didem Taşbaşı’nın haberine göre ülkemizdeki ATM’lerin yıllık enerji tüketimleri 4 ilimizin yıllık tüketimini aşmış. Ekosfer derneğinin açıklamasına yer verilen haberde, derneğin uygulanabilirliği çok kolay önerileri ile çok ciddi tasarrufların yapılabileceği de gösterilmiş.Hadi ATM’ler bankaların bileceği iş, peki elimizdeki cep telefonunda kullandığımız sosyal medya uygulamalarına ne diyeceğiz? Siz belki can sıkıntısından belki meraktan arkadaşınızın yediği yemeği görmek için elinize telefonunuzu alıp en sevdiğiniz sosyal medya uygulaması açtığınız anda başlıyor taksimetre çalışmaya. Sunucunun enerji harcamasından, veri aktarımı için gerçekleşen harcamaya kadar çok sayıda kalem devreye gidiyor.Statista.com un verilerine göre dünyada en çok kullanılan
Meta (Facebook) enerji tüketimi 2022 yılında bir önceki yıla göre %22 artarak 11,5 terawatt olmuş. (Benim gibi konuya hakim olmayıp, okuyarak öğrenmek isteyenler için 1 terawatt’ın 1 trilyon watt olduğunu belirteyim.) Bizim 50 binden fazla ATM’nin yıllık tüketiminin neredeyse 50 katı. Yine Ekosfer derneğinin açıklamasındaki bilgilerle kıyaslarsak Antalya ilimizin yıllık elektrik tüketiminden fazla.Bankalar gibi Meta’ya da karışamayız, tamam. Hadi onları da bir kenara bırakalım, sizin telefonunuzun şarj düzeyindeki azalma sizin sorumluluğunuzda. Sosyal medyayı daha az kullanın gibi bir efeliğe gerek yok ama yukarıda bahsettiğimiz Meta’yı kullanırken karanlık modu açtığınız zaman telefonunuzun enerji tasarrufunun yaklaşık %25 olduğunu bilin en azından.2023 yılından Ben Ammar tarafından yapılan ve Greenspect sitesinde sonuçları yer alan araştırma bunu söylüyor. Araştırmaya göre en çok enerji tüketimi
Tiktok tarafından gerçekleştirilirken en tasarruflu uygulama ise Linkedn. Yine araştırma sonuçlarına göre karanlık modu açtığınız zaman en çok tasarruf X (Twitter) uygulamasında gerçekleşiyor. Bu da bizim sorumluluğumuz olsun.Yenilenebilir kelimesi yenebilir ile karışıyor diye başlamıştım. Ekonominin çarkları vatandaşı içine çekmiş sıkıştırırken, varlığını doğal kabul ettiği enerjinin nereden veya nasıl üretildiği, fiziki faturasının dışında nasıl bir maliyet kendisine yarattığı çok umurunda olmuyor insanın işin doğrusu. Vatandaş yenilebilirliği düşünmek yerine şimdilik yenebilir olanların peşinde. Ama her geçen gün elimizden de bir şeyler kaçıp gidiyor.Prof. Dr. Ali Argun Karacabey