Ulusal kaynaklarımızı iyi değerlendirelim
Çin ve ABD çekişmesiyle yön bulan küresel atmosferi 'Bir karşılıklı bağımlılık dünyası ama ortak yönetim sistemine ve ortak standartlara sahip değil. Sorun bu. Yoksa bu soğuk savaş değil' şeklinde yorumlayan Dr. Kaleağası, 'Türkiye iki şeyi daha iyi yapan bir ülke haline gelmeli' dedi
RECEP ERÇİNParis Bosphorus Enstitüsü Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası ile küreselleşmeyi ve koronavirüs sonrası nasıl bir dünyanın şekilleneceğini tartışmayı sürdürüyoruz. Söyleşimizin dün yayınlanan ilk bölümünde, koronavirüs sonrası ülkelerin bir müddet içe kapanacağını, ancak daha sonra, sentez dönemiyle birlikte, tekrar ortak hedefler etrafında iletişim kurulması yönünde adımlar atacaklarını sizlere aktardık. Dr. Kaleağası, bu noktada belirleyici ilkelerin Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri olacağını söyledi. Dr. Kaleağası'na, söyleşimizin ikinci bölümünde ise küresel karar alma mekanizmaları ve Çin-ABD saflaşmasına yönelik görüşlerini sorduk.
ÇÖZÜMÜN ADRESİ G20 OLABİLİR
SADECE BİYOLOJİK VİRÜSLER YOK
Sorun bu. Yoksa bu soğuk savaş değil. Herkes birbirine muhtaç müşterekte sorun yaşıyorlar. Çin'in de içinde kırılganlıklar var. Bu antitez döneminden geçiyorken, herkes daha fazla uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyacak. Uluslararası sorunların, uluslararası yönetimine daha fazla ihtiyaç olacak. Tabii bu eğililer ideal bir sisteme gitmez. İnsanlık buna hazır değil. Ama geçen döneme göre daha aklı başında bir dönem olacaktır. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bütün dünyanın daha iyi benimsediği bir erdem haline gelecek. Küresel yönetim G20 veya BM nezdinde olabilir standartlar daha fazla ortaklaşacak. Virüsler küresel, pandemi yaratıyorlar. Sadece biyolojik virüsler değil; finansal, dijital, karbondioksit, dogmatik, dezenformasyonel ve terörist virüsler...
BU SORULAR CEVAP ARIYOR!Aynı zamanda da başka sorunlu eğilimler sürecek; acaba teknoloji daha baskıcı bir toplum kurmak için mi devreye giriyor? Veya blok zinciri iyi kullanabiliyor muyuz? Demokrasi kendini yenileyip Toplum 5.0 ile beraber bir Demokrasi 5.0 da oluşuyor mu? Yakın gelecek bu sorularla şekilleniyor.
BİR FIRSAT PENCERESİ AÇILDIÇok ama çok önemli bir husus daha var. Korona krizi ve dijital devrim sonucunda dünyadaki sanayi üretiminin, hizmetlerin, dijital ağların, lojistiğin ve turizmin tedarik zinciri değişiyor. Çin’e bağlılık azalacak. Bazı ülkeler fırsat değerlendirip muazzam yatırım çekecek, teknoloji transfer edecek ve istihdam yaratacak; geleceklerini kurtaracak. Türkiye bu ülkeler arasında yer almalı. Bir kaç yıllık bir fırsat penceresi bu ve derhal şimdi eylem gerektiriyor.Türkiye iki şeyi daha iyi yapan bir ülke haline gelmeli. Ulusal kaynaklarını daha iyi değerlendiren, dış dünyaya da daha açık olan. Bu ikisi birbiri ile çelişkili değil. İkisini birden yapması gerekiyor. Bunu yapmak siyasetin önümüzdeki dönemde başarı kriteridir. Dünyadaki gelişmelere Türkiye açık ve özgürlüklere açık bir ülke olmalı ama kendi öz sermayesini de çok iyi kullanmalı. Yasak getirmeden dünyaya kapanmadan ulusal kaynakları daha iyi kullanmak da mümkündür. Bunun ortamını yarattığınızda Türk toplumu ülkeyi dünyada yükseltecek güce sahip.
MESELE, OLANI AKTARMAK DEĞİL ANALİZ ETMEK
Çin ve ABD çekişmesiyle yön bulan küresel atmosferi 'Bir karşılıklı bağımlılık dünyası ama ortak yönetim sistemine ve ortak standartlara sahip değil. Sorun bu. Yoksa bu soğuk savaş değil' şeklinde yorumlayan Dr. Kaleağası, 'Türkiye iki şeyi daha iyi yapan bir ülke haline gelmeli' dedi
RECEP ERÇİNParis Bosphorus Enstitüsü Başkanı Dr. Bahadır Kaleağası ile küreselleşmeyi ve koronavirüs sonrası nasıl bir dünyanın şekilleneceğini tartışmayı sürdürüyoruz. Söyleşimizin dün yayınlanan ilk bölümünde, koronavirüs sonrası ülkelerin bir müddet içe kapanacağını, ancak daha sonra, sentez dönemiyle birlikte, tekrar ortak hedefler etrafında iletişim kurulması yönünde adımlar atacaklarını sizlere aktardık. Dr. Kaleağası, bu noktada belirleyici ilkelerin Birleşmiş Milletler'in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri olacağını söyledi. Dr. Kaleağası'na, söyleşimizin ikinci bölümünde ise küresel karar alma mekanizmaları ve Çin-ABD saflaşmasına yönelik görüşlerini sorduk.
ÇÖZÜMÜN ADRESİ G20 OLABİLİR
- Sayın Cumhurbaşkanı da dile getiriyor "Dünya beşten büyüktür" diye. G20'nin aldığı kararların uygulanmadığını görüyoruz ama dünya çok büyük ve bir bölgede çıkan virüs bütün dünyayı sarabiliyor. Küresel anlamda daha güçlü oluşumlara mı ihtiyaç var?
SADECE BİYOLOJİK VİRÜSLER YOK
- Yükselen bir Çin ve diğer yanda ABD var. Çin küreselleşme tarafında yer aldı. ABD ise kendi kabuğuna çekiliyor. Bu iki dev arasında gidip gelen bir dünya var ve Avrupa burada ayrı bir denge. Bu çekişme nereye varacak?
Sorun bu. Yoksa bu soğuk savaş değil. Herkes birbirine muhtaç müşterekte sorun yaşıyorlar. Çin'in de içinde kırılganlıklar var. Bu antitez döneminden geçiyorken, herkes daha fazla uluslararası işbirliğine ihtiyaç duyacak. Uluslararası sorunların, uluslararası yönetimine daha fazla ihtiyaç olacak. Tabii bu eğililer ideal bir sisteme gitmez. İnsanlık buna hazır değil. Ama geçen döneme göre daha aklı başında bir dönem olacaktır. Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri bütün dünyanın daha iyi benimsediği bir erdem haline gelecek. Küresel yönetim G20 veya BM nezdinde olabilir standartlar daha fazla ortaklaşacak. Virüsler küresel, pandemi yaratıyorlar. Sadece biyolojik virüsler değil; finansal, dijital, karbondioksit, dogmatik, dezenformasyonel ve terörist virüsler...
BU SORULAR CEVAP ARIYOR!Aynı zamanda da başka sorunlu eğilimler sürecek; acaba teknoloji daha baskıcı bir toplum kurmak için mi devreye giriyor? Veya blok zinciri iyi kullanabiliyor muyuz? Demokrasi kendini yenileyip Toplum 5.0 ile beraber bir Demokrasi 5.0 da oluşuyor mu? Yakın gelecek bu sorularla şekilleniyor.
- Türkiye de ekonomisini kurtarmak için bir takım adımlar atıyor. Fakat ciddi bir kayıt dışı ve işini kaybeden çok kişi var. Hangi adımlar atılmalı sizce?
BİR FIRSAT PENCERESİ AÇILDIÇok ama çok önemli bir husus daha var. Korona krizi ve dijital devrim sonucunda dünyadaki sanayi üretiminin, hizmetlerin, dijital ağların, lojistiğin ve turizmin tedarik zinciri değişiyor. Çin’e bağlılık azalacak. Bazı ülkeler fırsat değerlendirip muazzam yatırım çekecek, teknoloji transfer edecek ve istihdam yaratacak; geleceklerini kurtaracak. Türkiye bu ülkeler arasında yer almalı. Bir kaç yıllık bir fırsat penceresi bu ve derhal şimdi eylem gerektiriyor.Türkiye iki şeyi daha iyi yapan bir ülke haline gelmeli. Ulusal kaynaklarını daha iyi değerlendiren, dış dünyaya da daha açık olan. Bu ikisi birbiri ile çelişkili değil. İkisini birden yapması gerekiyor. Bunu yapmak siyasetin önümüzdeki dönemde başarı kriteridir. Dünyadaki gelişmelere Türkiye açık ve özgürlüklere açık bir ülke olmalı ama kendi öz sermayesini de çok iyi kullanmalı. Yasak getirmeden dünyaya kapanmadan ulusal kaynakları daha iyi kullanmak da mümkündür. Bunun ortamını yarattığınızda Türk toplumu ülkeyi dünyada yükseltecek güce sahip.
MESELE, OLANI AKTARMAK DEĞİL ANALİZ ETMEK
- Yeni dönemde medyaya nasıl bir görev, pay düşüyor?