Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, "Bizim meşru Trablus hükümetine desteğimiz bundan sonra da devam edecek, siyasi çözümün ilerletilmesi için diplomatik çabalarımız devam edecek." dedi.
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta Sayın Cumhurbaşkanımızın Yunanistan Başbakanı Sayın Miçotakis ile bir telefon görüşmesi oldu, uzun bir aradan sonra ilk defa böyle bir temas kuruldu. Gayet de iyi içerikli bir görüşme oldu. Orada ikili konular, Ege, Doğu Akdeniz ve diğer birçok konu ele alındı, AB konuları da. Geleneksel olarak biliyorsunuz Yunanistan Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemiş bir ülkedir.
İkili ilişkiler konusunda birtakım görüş ayrılıkları var olagelmiştir ama bunlar hep bir şekilde konuşulmuş, müzakere yoluyla yönetilmiş, bazıları çözüme kavuşturulmuş, bazıları da süreç içerisinde yönetilebilir hale gelmiştir. Bizim tabii ki beklentimiz de bir komşumuz olarak Yunanistan'la bu ilişkileri her alanda mümkün olan en pozitif yaklaşımla çözüme kavuşturmaya çalışmak olacaktır. Bu yönde Yunanistan'ın Türkiye'nin AB üyeliğine destek vermesi önemli. Ege gibi konularda doğrudan konuşmamız ve bu konulardaki görüş ayrılıklarını yahut zaman zaman ortaya çıkan ihtilafları çözmemiz mümkündür. Bu kanallar geçmişte açıktı, bundan sonra da yine açık olabilir.
Bizim orada yaşayan Türk kökenli Müslüman vatandaşlarımız var, Batı Trakya'da yaşayan Türk Müslüman azınlık var, onların meseleleri var ve diğer konular var. Bütün bunlarla ilgili bizim müzakere yoluyla, karşılıklı konuşarak mesafe almamız her zaman mümkün. İki lider son telefon görüşmesinde bu yönde bir irade zaten ortaya koydular. Şimdi arzu edilen, beklentimiz bu yönde adımların atılması ve gerek ikili ilişkiler bağlamında gerek AB bağlamında gerekse Doğu Akdeniz ve Ege konularında gerçekten herkesin hak ve menfaatlerini gözeten adil bir bölge düzeninin inşa edilmesi olmalıdır.