TBF Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz: Açıklanan tüketici güven endeksi yerinde saydığımızı gösteriyor
TÜİK’in bugün açıkladığı Tüketici Güven Endeksi rakamlarını Ekotürk TV’ye değerlendiren TBF Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, endeks rakamlarının; Merkez Bankasının faiz indiriminin, konut, taşıt ve tüketici kredisinde düşen oranların ekonomide bir miktar geriye dönüşü ifade ettiğini ama bunun tüketici açısından yeterli görülmediğinin göstergesi olduğunu ifade etti.
Deniz, “Açıklanan tüketici güven endeksindeki tabiri caiz ise yerinde sayan rakamlardır” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Ocak ayında bir önceki aya göre %0,1 oranında arttı; Aralık ayında 58,77 olan endeks, Ocak ayında 58,82 oldu.
Endeks rakamlarının açıklanmasının ardından Ekotürk TV’ye değerlendirmelerde bulunan Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, tüketici güven endeksinin federasyon olarak en çok dikkatle takip ettikleri, başat endekslerden biri olduğunu söyledi. “Tüketici güven endeksi; önümüzdeki 6 ila 8 ay içerisinde tüketicinin konut, taşıt, elektronik eşya gibi, hacim olarak biraz daha büyük ürünlerle ilgili satın alma kararlılığını ortaya koyar” diyen Deniz, bugün açıklanan rakamları şöyle değerlendirdi.
Tüketicinin ekonomi yönetiminin alacağı kararlara ilişkin güven duygusunu ifade etmesi açısından önemli
Tüketici güven endeksi 2018’deki kur şokundan sonra diplere doğru gitmeye başladı. 2019’un başından itibaren bir geriye dönüş sinyali verdi ama bugün açıklanan rakam da yeterli bir algıyı ortaya koymuyor. Bu şu anlama geliyor; önümüzdeki yaz aylarına kadar tüketicinin ev alırken, araba alırken veya televizyon, cep telefonu gibi elektronik ürün satın alırken yatırım kararlarında yerinde saydığımızı gösteriyor. Dövizdeki yükselişin bunda etkisi olabildiği kadar aslında tüketicinin önümüzdeki günlerde ekonomi yönetiminin alacağı kararlara ilişkin güven duygusunu ifade etmesi açısından bizim için önemli.
Şubat ayında açıklanacak tüketici güven endeksinde daha net göreceğiz
Şu anda gıda konusunda ve özellikle son günlerde gündeme gelen doğalgaz, elektrik ücretlerindeki artışlar nedeniyle tüketici biraz daha zorunlu tüketimini finanse etmek, karşılamak amacıyla tüketim harcamalarını planlamaya çalışıyor. Diğer yandan, kara kış şu anda Türkiye’de söz konusu değil, mevsim sıcaklıkları normallerin üzerinde seyrediyor. Buna rağmen geçtiğimiz hafta gelen doğalgaz faturaları tüketicinin canını epeyce sıktı. Bunun etkisini şubat ayında açıklanacak tüketici güven endeksinde daha net göreceğiz. Çünkü zorunlu tüketimi finanse etmekte zorlanan tüketici açısından, diğer harcamalara kaynak ayırması çok da söz konusu olmayabiliyor.
Bugün açıklanan tüketici güven endeksi tabiri caiz ise yerinde sayan rakamlar
Bu arada düşen faizlerin tüketici için biraz nefes alma imkânı oluşturduğunu söyleyebiliriz belki. Birkaç aydır Merkez Bankasının faiz indirimi, konut, taşıt ve tüketici kredisinde düşenoranlar bir miktar geriye dönüşü ifade etti ama bunu tüketici şu anda yeterli görmüyor. Yeterli görmediğinin temel kanıtı da bugün açıklanan tüketici güven endeksindeki tabiri caiz ise yerinde sayan rakamlar.
Yüzde 80’in üzerine çıkması halinde ekonomide işlerin iyiye gidebildiğini ifade edebiliyoruz
Bu rakamların yüzde 80’in üzerine çıkması halinde biz Türkiye’de ekonomide işlerin iyiye gidebildiğini ifade edebiliyoruz. Çünkü, 80’lerin üzerindeki bir tüketici güven endeksi bizim örgütümüzün öngörülerine göre, harcamaların daha bollaştığı, arttığı, buna ilişkin de reel sektörün üretimini arttırdığı yönünde bir sinyal haline gelecektir.
Bir dipten dönüş teyit ediliyor bu ayki rakamlarla ama bu dipten dönüşün kalıcı olup olmayacağı ve bu dönüşün yukarıya dönük ivmelenip ivmelenmeyeceği konusunda henüz kararsız bir durumdayız.
TÜİK’in açıklamış olduğu enflasyon rakamlarının tüketicinin hissettiği enflasyon ile bir ilgisi yok
Enflasyon oranlarındaki düşüşün tüketici güven endeksine olumlu olarak yansıması gerekir evet bu bir ekonomik formül aslında fakat Türkiye’de yaşanan bir problem var; TÜİK’in açıklamış olduğu enflasyon rakamlarının tüketicinin hissettiği enflasyon ile bir ilgisi yok. Tüketici Birliği Federasyonu olarak yaklaşık iki yıldır sürdürdüğümüz bir “İşlenmiş gıda enflasyon endeksi”miz var; işlenmiş gıda yani mutfak harcamalarında geçtiğimiz yıldan bugüne kadar hissedilen enflasyonun yüzde 40’ların üzerinde olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde enerji giderlerindeki, doğalgaz ve elektrik giderlerindeki artış da açıklanan yüzde 11,84’lük enflasyon rakamının çok çok üzerinde.
2003/2019 (Aralık) tarihleri arası tüketici enflasyonu grafiği (Aylık değişimlere göre)
2004/2019 (Aralık) tüketici enflasyonu yıllık değişim oranları grafiği
Bu ülkede 80’lerin 90’ların üzerinde gerçekleşen tüketici güven endeksleri de gördük
Bizim yapmış olduğumuz araştırma ve gözlemlerde, tüketicinin açıklanan enflasyon rakamlarının çok daha üzerinde bir algıya sahip olduğu görülüyor. Dolayısıyla zorunlu harcamaları ile ilgili yani gıda, ısınma, aydınlanma, giysi, eğitim ve bir miktar sağlık harcamaları gibi kendisini finanse etme arayışı var.
2004/2020(Ocak) tarihleri arası tüketici güven endeksi oranları
Dolayısıyla önümüzdeki günlerde ekonomi yönetiminin ifade ettiği gibi, Merkez Bankası bir yandan faizleri düşürüp bir yandan da enflasyon rakamları tek haneye doğru gerçekten ilerler ve tüketici de bunu hissetmeye başlarsa, biz bu endeksin yüzde 80’lerin üzerine çıkabileceğini düşünüyoruz. Nitekim geçtiğimiz yılarda tek haneli enflasyon olduğunda, işler yolunda giderken 80’lerin 90’ların üzerinde gerçekleşen tüketici güven endekslerini de gördük bu ülkede. Fakat bu noktada, açıklanan bugünkü rakamlarla beraber, geriye dönüşün teyit edildiğini ama bu dönüşün kalıcı olup olmayacağı veya yukarıya doğru ivmelenip ivmelenmeyeceği konusunda tüketicinin bir algısı şu anda oluşmuş görünmüyor.
2004/2020 (Ocak) tarihleri arasındaki tüketici güven endeksi grafiği
Yaz aylarının başına kadar tüketicinin çok ciddi bir harcama eğilimi olmayacak
Bir de şu var; kış ayları tüketici açısından harcamaların yaz aylarına göre bir miktar daha azaldığı, daha içine kapanık bir tüketici profili oluşturduğu dönemlerdir. Dolayısıyla kış aylarında açıklanan endeks rakamlarını bir de bu açıdan yorumlamak gerekir. Ama şu bir gerçek, henüz tüketici ev almak, arabasını değiştirmek, elektronik eşya konusunda yatırım yapmak, tatil yapmak konusundaki kararlarını gözden geçirmeye devam ediyor. Bu noktadaki algının değiştiğini, ancak endeks 70’lerin, 80’lerin üzerine doğru hareketlendiğinde görebileceğiz. Fakat tahmin ediyorum ki bizim bu konudaki kestirimimiz önümüzdeki yaz aylarının başına, haziran, temmuz aylarına kadar tüketicinin çok ciddi bir harcama eğilimi olmayacak.
Ümit ederim ki şaşırırız, ekonomi yönetiminin ifade ettiği gibi bir tek haneli enflasyon görürüz. Tüketici de bunu algılayabilir, hissedebilirse sanıyorum harekete geçecektir.
TÜİK’in bugün açıkladığı Tüketici Güven Endeksi rakamlarını Ekotürk TV’ye değerlendiren TBF Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, endeks rakamlarının; Merkez Bankasının faiz indiriminin, konut, taşıt ve tüketici kredisinde düşen oranların ekonomide bir miktar geriye dönüşü ifade ettiğini ama bunun tüketici açısından yeterli görülmediğinin göstergesi olduğunu ifade etti.
Deniz, “Açıklanan tüketici güven endeksindeki tabiri caiz ise yerinde sayan rakamlardır” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası işbirliği ile yürütülen tüketici eğilim anketi sonuçlarından hesaplanan mevsim etkilerinden arındırılmış tüketici güven endeksi, Ocak ayında bir önceki aya göre %0,1 oranında arttı; Aralık ayında 58,77 olan endeks, Ocak ayında 58,82 oldu.
Endeks rakamlarının açıklanmasının ardından Ekotürk TV’ye değerlendirmelerde bulunan Tüketici Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mehmet Bülent Deniz, tüketici güven endeksinin federasyon olarak en çok dikkatle takip ettikleri, başat endekslerden biri olduğunu söyledi. “Tüketici güven endeksi; önümüzdeki 6 ila 8 ay içerisinde tüketicinin konut, taşıt, elektronik eşya gibi, hacim olarak biraz daha büyük ürünlerle ilgili satın alma kararlılığını ortaya koyar” diyen Deniz, bugün açıklanan rakamları şöyle değerlendirdi.
Tüketicinin ekonomi yönetiminin alacağı kararlara ilişkin güven duygusunu ifade etmesi açısından önemli
Tüketici güven endeksi 2018’deki kur şokundan sonra diplere doğru gitmeye başladı. 2019’un başından itibaren bir geriye dönüş sinyali verdi ama bugün açıklanan rakam da yeterli bir algıyı ortaya koymuyor. Bu şu anlama geliyor; önümüzdeki yaz aylarına kadar tüketicinin ev alırken, araba alırken veya televizyon, cep telefonu gibi elektronik ürün satın alırken yatırım kararlarında yerinde saydığımızı gösteriyor. Dövizdeki yükselişin bunda etkisi olabildiği kadar aslında tüketicinin önümüzdeki günlerde ekonomi yönetiminin alacağı kararlara ilişkin güven duygusunu ifade etmesi açısından bizim için önemli.
Şubat ayında açıklanacak tüketici güven endeksinde daha net göreceğiz
Şu anda gıda konusunda ve özellikle son günlerde gündeme gelen doğalgaz, elektrik ücretlerindeki artışlar nedeniyle tüketici biraz daha zorunlu tüketimini finanse etmek, karşılamak amacıyla tüketim harcamalarını planlamaya çalışıyor. Diğer yandan, kara kış şu anda Türkiye’de söz konusu değil, mevsim sıcaklıkları normallerin üzerinde seyrediyor. Buna rağmen geçtiğimiz hafta gelen doğalgaz faturaları tüketicinin canını epeyce sıktı. Bunun etkisini şubat ayında açıklanacak tüketici güven endeksinde daha net göreceğiz. Çünkü zorunlu tüketimi finanse etmekte zorlanan tüketici açısından, diğer harcamalara kaynak ayırması çok da söz konusu olmayabiliyor.
Bugün açıklanan tüketici güven endeksi tabiri caiz ise yerinde sayan rakamlar
Bu arada düşen faizlerin tüketici için biraz nefes alma imkânı oluşturduğunu söyleyebiliriz belki. Birkaç aydır Merkez Bankasının faiz indirimi, konut, taşıt ve tüketici kredisinde düşenoranlar bir miktar geriye dönüşü ifade etti ama bunu tüketici şu anda yeterli görmüyor. Yeterli görmediğinin temel kanıtı da bugün açıklanan tüketici güven endeksindeki tabiri caiz ise yerinde sayan rakamlar.
Yüzde 80’in üzerine çıkması halinde ekonomide işlerin iyiye gidebildiğini ifade edebiliyoruz
Bu rakamların yüzde 80’in üzerine çıkması halinde biz Türkiye’de ekonomide işlerin iyiye gidebildiğini ifade edebiliyoruz. Çünkü, 80’lerin üzerindeki bir tüketici güven endeksi bizim örgütümüzün öngörülerine göre, harcamaların daha bollaştığı, arttığı, buna ilişkin de reel sektörün üretimini arttırdığı yönünde bir sinyal haline gelecektir.
Bir dipten dönüş teyit ediliyor bu ayki rakamlarla ama bu dipten dönüşün kalıcı olup olmayacağı ve bu dönüşün yukarıya dönük ivmelenip ivmelenmeyeceği konusunda henüz kararsız bir durumdayız.
TÜİK’in açıklamış olduğu enflasyon rakamlarının tüketicinin hissettiği enflasyon ile bir ilgisi yok
Enflasyon oranlarındaki düşüşün tüketici güven endeksine olumlu olarak yansıması gerekir evet bu bir ekonomik formül aslında fakat Türkiye’de yaşanan bir problem var; TÜİK’in açıklamış olduğu enflasyon rakamlarının tüketicinin hissettiği enflasyon ile bir ilgisi yok. Tüketici Birliği Federasyonu olarak yaklaşık iki yıldır sürdürdüğümüz bir “İşlenmiş gıda enflasyon endeksi”miz var; işlenmiş gıda yani mutfak harcamalarında geçtiğimiz yıldan bugüne kadar hissedilen enflasyonun yüzde 40’ların üzerinde olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde enerji giderlerindeki, doğalgaz ve elektrik giderlerindeki artış da açıklanan yüzde 11,84’lük enflasyon rakamının çok çok üzerinde.
2003/2019 (Aralık) tarihleri arası tüketici enflasyonu grafiği (Aylık değişimlere göre)
2004/2019 (Aralık) tüketici enflasyonu yıllık değişim oranları grafiği
Bu ülkede 80’lerin 90’ların üzerinde gerçekleşen tüketici güven endeksleri de gördük
Bizim yapmış olduğumuz araştırma ve gözlemlerde, tüketicinin açıklanan enflasyon rakamlarının çok daha üzerinde bir algıya sahip olduğu görülüyor. Dolayısıyla zorunlu harcamaları ile ilgili yani gıda, ısınma, aydınlanma, giysi, eğitim ve bir miktar sağlık harcamaları gibi kendisini finanse etme arayışı var.
2004/2020(Ocak) tarihleri arası tüketici güven endeksi oranları
Dolayısıyla önümüzdeki günlerde ekonomi yönetiminin ifade ettiği gibi, Merkez Bankası bir yandan faizleri düşürüp bir yandan da enflasyon rakamları tek haneye doğru gerçekten ilerler ve tüketici de bunu hissetmeye başlarsa, biz bu endeksin yüzde 80’lerin üzerine çıkabileceğini düşünüyoruz. Nitekim geçtiğimiz yılarda tek haneli enflasyon olduğunda, işler yolunda giderken 80’lerin 90’ların üzerinde gerçekleşen tüketici güven endekslerini de gördük bu ülkede. Fakat bu noktada, açıklanan bugünkü rakamlarla beraber, geriye dönüşün teyit edildiğini ama bu dönüşün kalıcı olup olmayacağı veya yukarıya doğru ivmelenip ivmelenmeyeceği konusunda tüketicinin bir algısı şu anda oluşmuş görünmüyor.
2004/2020 (Ocak) tarihleri arasındaki tüketici güven endeksi grafiği
Yaz aylarının başına kadar tüketicinin çok ciddi bir harcama eğilimi olmayacak
Bir de şu var; kış ayları tüketici açısından harcamaların yaz aylarına göre bir miktar daha azaldığı, daha içine kapanık bir tüketici profili oluşturduğu dönemlerdir. Dolayısıyla kış aylarında açıklanan endeks rakamlarını bir de bu açıdan yorumlamak gerekir. Ama şu bir gerçek, henüz tüketici ev almak, arabasını değiştirmek, elektronik eşya konusunda yatırım yapmak, tatil yapmak konusundaki kararlarını gözden geçirmeye devam ediyor. Bu noktadaki algının değiştiğini, ancak endeks 70’lerin, 80’lerin üzerine doğru hareketlendiğinde görebileceğiz. Fakat tahmin ediyorum ki bizim bu konudaki kestirimimiz önümüzdeki yaz aylarının başına, haziran, temmuz aylarına kadar tüketicinin çok ciddi bir harcama eğilimi olmayacak.
Ümit ederim ki şaşırırız, ekonomi yönetiminin ifade ettiği gibi bir tek haneli enflasyon görürüz. Tüketici de bunu algılayabilir, hissedebilirse sanıyorum harekete geçecektir.