Sürdürülebilir Tarım Döngüsü, İklim Şurasındaki İzdüşümü ve Enerji Perspektifi..
Yaşamın başlangıç ve doğal döngüsünün sürdürülebilirliğinin sağlanması noktasında, Sürdürülebilir tarımın rolü, hükümetlerin bu açıdan iklim şurasında ki yaklaşımları ve doğal yaşam döngüsünde, enerjinin temel taşı olduğu ekosistemde, enerjinin sürdürülebilir tarıma etkisine mini büyüteçle yakından bakalım..
Pınar Şen
Sürdürülebilir Tarım Döngüsü..
Tarım, gıda zincirinin birincil üretim olarak tanımladığımız başlangıç noktasıdır. Tarımın dayanağı toprak, su, doğadaki türler ve türlerin sahip olduğu çeşitliliktir.
Süreğen, yoğun toprak işleme, giderek artan kimyasal gübre ve pestisit kullanımına dayalı endüstriyel tarım uygulamaları, toprak sağlığını bozup, suları kirlenmesine ve biyolojik çeşitliliği azalmasına sebep olmaktadır.
Bunun sonucu olarak en önemli olarak fark edilmesi gereken husus, bugün olduğu gibi gelecek nesillerin de yaşamı tarımın temel dayanağı doğal varlıklarına bağlı olduğudur.
Sürdürülebilir tarım uygulamaları ile gıda üretimi yaklaşık olarak %60 oranında artırılabilir. Sürdürülebilir tarım, bugünün ve gelecek nesillerin ihtiyacını karşılayan teknolojik uygulamaların yapıldığı, doğal varlıkları ve insan sağlığını koruyan tarım sistemidir ve yeterli, kaliteli gıda maddesinin uygun maliyetlerde üretimi, tarım yapılan arazinin, çiftçilerin, çevrenin ve doğal tarım kaynaklarının korunmasını geliştirecek sistem ve uygulamaları içerir.
Toprak Sürdürülebilir Yaşamın Temeli
Besin döngüsündeki rolü ve su üretimi ile kuşkusuz toprak yaşam kaynağıdır ve kara canlılarının tümünün yaşamı toprağa bağlıdır. Bugün üretilen gıdanın %95’i ise topraktan gelmekte, toprağı korumak ile yaşamı korumak, sürdürülebilirliğin temelini tesis etmektir.
Peki sürdürülebilir tarımı ne şekilde yapmalıyız..
Şimdiye kadar sürdürülebilir tarım organik tarım, iyi tarım uygulamaları ile uygulanmıştır. Sürdürülebilir tarımda amaç, bir taraftan tarımda verimliliği koruyarak, diğer taraftan da çevreye verilen zararı azaltmak, kısa ve uzun dönemde ekonomiyi canlı tutmak, tarım uygulama alanlarını geliştirmektir. Bu süreçte endüstriyel tarımın yarattığı sorunları çözmek hedeflenmiştir.
Organik Tarım nedir..
Standartları oluşturulmuş sürdürülebilir tarım sistemleri, kısaca organik tarım olarak tanımlanmaktadır. Yenilenebilir kaynaklardan üretilmiş doğal maddeleri kullanan, toprak, su ve biyolojik çeşitliliği koruyan, bütüncül bir tarım sistemidir. Sentetik gübre, pestisit, antibiyotik, büyüme hormonları, genetik yapısı değiştirilmiş organizmaların kullanımına izin verilmemektedir.
Tarımsal ilaç, suni gübre, hormon, antibiyotik ve zararlı gıda katkı maddeleri gibi uygulamaları yasaklayan, üretimden tüketime her aşaması kontrollü, doğal kaynakları en iyi şekilde kullanarak sağlıklı tarımsal ürünler üretilmesini sağlayan bir tarım sistemidir.
Organik tarım uygulamalarındaki amaç; toprak, su ve havayı kirletmeden, insan, hayvan, bitki ve çevre sağlığını koruyarak, sürdürülebilir üretim yapmaktır. Böylece, daha sağlıklı ve güvenilir gıdalar üretilirken; toprak, su, hava gibi yaşam için esas olan unsurları da kirletmeden yıllar boyunca korumak mümkün olacaktır.
İyi Tarım Uygulamaları..
Çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirlik ile güvenilir ürün arzının sağlanması amacıyla yapılan bir tarımsal üretim biçimidir. İyi tarım uygulamasında amaç ; zirai ilaç kullanımını en aza indirerek, çevre ve insan sağlığına zarar vermeyen tarımsal üretimin yapılması, gıda güveliği sağlanarak, tüketicinin satın alacağı ürünlere karşı güvenin artırılması, üretimde tutulacak kayıtlarla, tarımda izlenebilirlik ve sürdürülebilirliğin sağlanması ile doğal kaynakların korunmasıdır.
Organik tarım ve iyi tarım uygulamaları ile oluşturulacak sürdürülebilir tarımın faydaları..
Sağlıklı ve besin kalitesi yüksek ürün elde etmek, doğaya zarar vermemek şartıyla gelecek nesilleri korumak, kimyasal maddelerin zararlarının insan, çevre ve hayvanlar üzerinde oluşturduğu olumsuz etkilerden korunmak, üretim masraflarını düşürmek, tarımda çalışan insanların sağlığını korumak olarak sıralayabiliriz.
Dünya nüfusundaki hızlı artış gıda maddelerine ve doğal kaynaklara ulaşımla ilgili sorunların ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Aynı şekilde küresel iklim farklılığına bağlı aşırı sıcak, soğuk ya da yağış gibi mevsimsel değişiklikler, her geçen gün tehdidini artıran bir etken olarak gündeme gelmektedir. Çevreye duyarsız yürütülen ekonomik faaliyetler küresel iklim değişikliğinin en önemli etkenleri arasında yer almaktadır.
Tarımsal üretim de bu ekonomik faaliyetler arasında yer almakta ve yanlış uygulamalar küresel iklim değişikliği sorununun büyümesine katkı sunmaktadır. Bütün bunların sonucu olarak sürdürülebilir tarım uygulamaları dünya çapında gündeme gelmekte ve insanlığın bu alana ilgisi her geçen gün artmaktadır.
Gıda maddelerinin uygun maliyetlerde ve ulaşılabilir olması, dünya çapındaki eşitsizliklerin giderilmesine katkı sağlayacaktır. Sürdürülebilir tarım uygulamaları doğal yaşama da katkı sunmaktadır. Toprağın veriminin artmasına bağlı olarak nesli tükenme tehlikesi altındaki bitki ve hayvan varlıkları üzerinde de olumlu etkilere sebep olacaktır. Sürdürülebilir tarım uygulamaları verimi ve kârlılığı artırdığından istihdama da olumlu şekilde yansıyacaktır.
Sürdürülebilir tarım uygulamalarının 2022 İklim Şurasındaki İzdüşümü..
2022 İklim Şurası Komisyon Tavsiye Kararları uyarınca;
‘’Tarım sektöründe iklim değişikliği ile mücadele ve sera gazı azaltmak için kısa, orta ve uzun vadeli ulusal strateji ve eylemler belirlenerek çiftçi odaklı uygulanmalı ve izlenmeli, “İklim Dostu Tarımsal Destekleme Modeli” oluşturularak uygulanmalıdır.
Bütünleşik bir yaklaşımla ekosistem odaklı gıda üretim modeli oluşturularak tarım-gıda değer zinciri sürdürülebilir ve döngüsel hale getirilmeli, gıda kayıp ve israfının önlenmesi için uygulamada verimlilik artırılarak sürdürülebilir gıda sistemleri oluşturulmalıdır.
Tarımda verimlilik artışı ve emisyonun etkin yönetimi amacıyla arazi bankacılığı sistemi kurulmalı, ulusal arazi kullanım planları yapılmalı ve arazi toplulaştırma çalışmaları tamamlanmalı, tarımsal üretimde kimyasal gübre ve bitki koruma ürünlerinin kaynak verimli tüketimi sağlanmalı ve takip edilmelidir.
Tarım sektöründe iklim değişikliği konusundaki AR-GE faaliyetleri artırılarak sera gazı azaltımı sağlayan tarımsal üretim yöntemleri ve teknolojileri yaygınlaştırılmalıdır. Organik tarımın ülkemizde geliştirilmesi için üretim alanlarının ve miktarlarının artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalı, İklim ve doğa dostu tarımsal üretim ve tüketim için paydaşlara yönelik eğitim, farkındalık ve kültür oluşturma temelli programlar desteklenmelidir.
Tarım ve atık sektörleri kaynaklı metan emisyonlarının yönetimi ve değerlendirilmesi kapsamında gerekli çalışmalar yapılmalı, orman, tarım, mera ve sulak alanlarda karbon yutağı kayıplarına sebep olacak ve erozyon, sel, heyelan, çığ, kuraklık ve çölleşme gibi afet risklerini arttırıcı izin/tahsislerden kaçınılması sağlanarak, entegre sürdürülebilir arazi yönetimiyle yutak alanlar üzerindeki baskının azaltılması ve korunan alanların artırılması sağlanmalıdır.
Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık sektöründe ise karbon tutumunun artırılmasına yönelik iyi uygulamalar desteklenmeli ve AB Sürdürülebilir Karbon Döngüsü stratejisi ile uyumlu karbon sertifikasyon ve diğer teşvik mekanizmaları oluşturulmalıdır. Yerleşimlerde doğa temelli çözüm uygulamaları artırılarak “Yeşil Koridor ve Yeşil Mimariye” önem verilmeli, deniz ve sulak alan ekosistemleri korunmalı, geliştirilmeli ve yutak kapasiteleri artırılmalıdır.
Avrupa Yeşil Mutabakatı uyarınca açıklanan “AB’nin 2030 Orman Stratejisi” altındaki öncelik ve hedeflerin Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık çalışmalarında göz önünde bulundurulmalı ve ekosistem tabanlı ormancılık uygulamaları güçlendirilmelidir.
Karbon tutma potansiyeli bilinmeyen yutak alanların karbon tutma potansiyelleri belirlenerek Ulusal Sera Gazı Envanteri, Arazi Kullanımı, Arazi Kullanım Değişikliği ve Ormancılık sektörüne ilave edilmesi sağlanmalıdır. Ayrıca Ulusal Sera Gazı Envanterinin önemli altlığı olan “Arazi Kullanım Matrisi” güncellenmelidir.
Bu kapsamda Sera Gazı Envanteri hesaplama, doğrulama ve raporlama gibi uzmanlık alanlarında ulusal kapasite geliştirilmelidir.
Alınacak bu tedbirler ve yapılacak çalışmalar doğal yaşam döngüsünde domino etkisi gösterecek, ekosistem kendini hızlıca yenileme sürecine girecektir.
Sürdürülebilir Tarıma Enerji Perspektifinden Bakış..
Modern tarımda enerji, çiftlikte mekanizasyon, gıda işleme, depolama ve nakliye süreçlerinde kullanılır. Bu nedenle enerji fiyatları, gıda fiyatları ile yakından bağlantılıdır. Petrol aynı zamanda tarım kimyasallarında girdi olarak kullanılır. Uluslararası Enerji Ajansı fosil yakıt kaynaklarının tükenmesi sonucunda daha yüksek yenilenemeyen enerji kaynakları fiyatları tahmin etmektedir. Çevreye duyarlı olması ve daha ucuz kaynak olan, yenilenebilir enerji ile 'enerjiyi akıllı kullanan' tarım sistemlerine doğru bir hareketle, fosil yakıt enerjisini gıda üretiminden 'ayırmak' için önlem alınmadığı sürece küresel gıda güvencesi azalabilir.
Güneş enerjili sulama kullanımını, tarımsal su sulama için kapalı bir sistemdir ve son dönemlerde teşvikler ile desteklenmektedir. Mevcut sisteme uygunluğu, sistemin sürdürülebilirliği, yeşil ekonomiye katkısı ile kullanılması en uygun uygulama şeklidir.