Cumhuriyet Gazetesi muhabirlerinden Olcay Büyüktaş Prof. Seyfettin Gürsel’le 2018 ekonomik trendlerini değerlendirdi. Prof Gürsel’e 2018 2017’den daha çetin geçecek. […]
Cumhuriyet Gazetesi muhabirlerinden Olcay Büyüktaş Prof. Seyfettin Gürsel’le 2018 ekonomik trendlerini değerlendirdi. Prof Gürsel’e 2018 2017’den daha çetin geçecek. İşsizlik yükselebilir Halen işsiz sayısı 3 milyon 300 binin üzerinde, tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 12,7. İşsizliğin azalmaya devam edebilmesi için ekonomik büyümenin en azından yüzde 5’in üzerinde seyretmesi gerekiyor. 2018’e yönelik ekonomik büyüme tahminleri şimdilik yüzde 4-5 arasında geziniyor. Benim de tahminim bu yönde. Bu kriz demek değil ama büyüme yüzde 4 civarında kalırsa işsizlik yeniden artışa geçebilir. Böyle bir gelişmeye iktidarın nasıl bir tepki vereceğini, yani kamu musluklarını yeniden açıp açmayacağını kestirmek güç. Çünkü makro dengeler açısından bu değişikliğin bedeli olacaktır. Büyüme hız kesebilirİlk olarak dikkat çekilmesi gereken çeyrekten olgu çeyreğe büyümenin 3. çeyrekte yüzde 1.2 ile sınırlı kaldığı…… Önceki çeyreklerdeki büyüme oranları ile karşılaştırıldığında yavaşlama açıkça görülüyor. Ama daha da yavaşlayabilir.çeyrekte kamu harcamalarının önceki çeyreğe kıyasla yüzde 2.1 oranında azaldığı görülüyor. Frene basılmaya devam edilecekse yüksek büyümenin ardındaki önemli bir etken bu kez büyümeyi aşağıya çekecek demektir. Bir diğer olumsuzluk net ihracatın büyümeye katkısında. Yüksek büyümeye ithalattan daha hızlı artan ihracat önemli ölçüde katkıda bulunmuşken, yılın 2. çeyreğinden itibaren katkının negatife döndüğü görülüyor. Son altı ayda çeyreklik ihracat artışı önce yüzde 0.6’ya düştü, ardın da yüzde 0,6 azaldı. Bu dönemde çeyreklik ithalat artışları yüzde 4.6 ve 3.9 oldu. Son açıklanan ekim dış ticaret miktar rakamları da bu gidişi teyit ediyor.
Kur ve faizde istikrar sağlanması zorSon PPK toplantısında “ne şiş yansın ne kebap” tadında fonlama faizinde 0.5 puanlık artış yaptılar. Yatırımcılar 1 puan artış bekliyordu. Bu koşullarda enflasyonda sert ve kalıcı bir düşüş beklenmiyor. Önümüzdeki iki ay baz etkisiyle bir gerileme olacak ama sonra ne olacağı belli değil. Çift haneli enflasyon iyice katılaştı. Banka faizleri yüksek düzeylerini uzun süre koruyacak. Yüksek faizler ve belirsizlik tüketici ve yatırımcı davranışlarını olumsuz etkilemeye devam edecek. Son aylarda gerek tüketici güveninde gerek reel kesim güvenindeki sürekli düşüşler bu yüksek enflasyon-yüksek faiz ortamının bir yansıması olarak değerlendirilmeli. Kısacası, faiz politikası hususunda bu kadar tezat varken ne kur ne de fiyat istikrarı sağlanır.