Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa: "Bütün acılara rağmen Türkiye Cumhuriyeti'ne hükümet, halk ve lider olarak teşekkürlerimi sunmak istiyorum"
Suudi Arabistan Ulaştırma Bakanı Salih el-Casir, stratejilerini geliştirmeye yönelik ilerlemeye devam ettiklerini belirterek, "Suudi Arabistan güçlü bir altyapıya sahip. Ülkede 9 uluslararası liman bulunuyor" dedi.
İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu kapsamında "Orta Doğu'nun Orta Asya ve Avrupa ile Bağlantısı Oturumu" başlıklı panel gerçekleştirildi.
Suudi Arabistan Ulaştırma Bakanı Salih el-Casir, buradaki konuşmasında, ülkesinin stratejik konumunun Asya, Afrika ve Avrupa'nın ortak noktasında bulunmasından gücünü aldığını ve ülkenin ulaştırma ve yollar konusundaki stratejisinin Suudi Arabistan'ı daha üst seviye getirmek için belirlendiğini belirtti.Suudi Arabistan'ın güçlü bir altyapıya sahip olduğunu, ülkede 9 uluslararası liman bulunduğunu ve bunlardan en büyüğünün Cidde'deki liman olduğunu anlatan el-Casir, "Uluslararası ticaretin yüzde 13'ü bu limandan geçmektedir. Bu da uluslararası ticaretin ana damarlarında birini oluşturuyor. İkinci liman ise Arap Körfezi'ndeki Kral Abdülaziz Limanı'dır. Arap Körfezi'nin de çok önemli stratejik konumu bulunmaktadır. Birçok ihracat ürünü Arap Körfezi'nden geçmektedir." dedi.el-Casir, sanayi ve turizm stratejilerini geliştirmek, refah seviyesini yükseltmek ve Suudi Arabistan'ı uluslararası stratejik bir konuma ulaştırmak için ülkenin ciddi bir ulaştırma ağı oluşturduğunu ifade ederek, "Suudi Arabistan'daki kara yolları yaklaşık 75 bin kilometreye ulaştırmaktadır. 19 ticari amaçlı havaalanı bulunmaktadır. Suudi Arabistan'daki demir yolları 5 bin 500 kilometre boyundadır. 450 kilometresi hızlı tren için ayrılmıştır. Özellikle Harameyn Demir Yolları Mekke'yi Medine'ye bağlayan, Cidde'den ve Kral Abdülaziz Havalimanı'ndan geçen bir hızlı tren projesidir." diye konuştu.Stratejilerini geliştirmeye yönelik ilerlemeye devam ettiklerini aktaran el-Casir, "Özellikle demir yolları alanındaki stratejilerimiz, bunları tamamlamak, trenler arası bağlantıların güçlendirilmesi ve hızlı tren bağlantılarının hayata geçirilmesine odaklanmıştır. Bununla birlikte, havaalanlarına yönelik altyapı yatırımları ve çeşitli ürünlerin taşınmasına yönelik stratejiler de bu bütünleşmenin bir parçasıdır." ifadelerini kullandı.el-Casir, Suudi Arabistan'ın bölgede bağlantı kurma konusunda da üzerine düşeni yaptığını ve yapmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.
Filistin'in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa ise Filistin'in bu diyalog toplantılarına katılmasının büyük bir fırsat olduğunu kaydederek, bunun bölge halklarına ve ekonomilerine katkı sağlayacağını söyledi.
Mustafa, "Filistin meselesinin kritik bir süreçten geçtiği bu dönemde, özellikle Kudüs, Batı Şeria ve Gazze'de yaşanan gelişmeler, İsrail'in Filistin'in ulusal birliğini zayıflatma çabalarını göstermektedir. Bu durum, 1967 sınırları temelinde ve Kudüs başkent olmak üzere kurulması hedeflenen bağımsız Filistin Devleti'ne yönelik hedeflere balta vurmaktadır. Ne yazık ki Filistin, hala aralıksız süren saldırılar altında acı çekmektedir." değerlendirmesinde bulundu.Filistin'in devlet bazında yardıma ihtiyaç duyduğunu söyleyen Mustafa, "Bu aynı zamanda Filistin'deki altyapının gelişmesine de katkı sağlayacaktır. Benim bu sözlerim halkımızın acısından kaynaklanmaktadır ama buna rağmen umut dolu sözlerdir bunlar. " dedi."Bütün acılara rağmen Türkiye Cumhuriyeti'ne hükümet, halk ve lider olarak teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Aynı zamanda bizi böyle güzel ağırladıkları için ve bize sürekli destek verdikleri için de çok teşekkür ediyorum." diyen Mustafa, şöyle devam etti:"Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a da teşekkürümü tekrar etmek istiyorum. Filistin'in yanında durması, İsrail'in karşısında durması ve sürekli bizim meselemize destek vermesinden dolayı ona tekrar teşekkür etmek istiyorum. Bu forumu büyük bir fırsat olarak görüyorum. Pratik çözümler konusunda umut dolu bir forum olduğunu görüyorum ve buradan çıkacak sonuçlar da Filistin'deki çabalara destek verecektir. Bağımsız ve bütünleşik bir ulaştırma sağlamak için Filistin'e destek olacaktır."Ukrayna Topluluklar ve Bölgesel Kalkınma Bakan Yardımcısı Serhiy
Derkach ise şu anda hava sahalarının kapalı olduğunu, hiçbir havaalanının çalışmadığını ve geniş çaplı işgalin başladığı ilk günden itibaren deniz limanlarının da kapatıldığını anımsatarak, tüm lojistik zincirlerin değiştiğini belirtti.Derkach, savaşa ve tüm risklere rağmen mücadele etmeye ve çalışmaya devam ettiklerini belirterek, "Deniz yolu bağlantısı açısından, Eylül 2023'ten itibaren bir deniz koridoru açtık ve o zamandan bu yana çeşitli ülkelere toplamda 125 milyon ton mal ihraç ettik. Elbette bu giderek zorlaşıyor çünkü liman altyapımıza her gün saldırılar oluyor. Şu anda Odessa'daki üç derin deniz limanımız faal durumda, ancak bu limanlarda hasar görmüş 400’den fazla yapı var. 30 sivil gemi zarar gördü. Limanlarda sivil can kayıpları yaşandı. Bu da bize ulaşımdan söz ederken öncelikle güvenliği düşünmemiz gerektiğini gösteriyor." dedi.Deniz yollarının kapalı olması ve demir yollarının da büyük ölçüde zorlanması nedeniyle Ukrayna'da kara yolu taşımacılığının çok daha esnek ve önemli hale geldiğini kaydeden Derkach, "Bu nedenle Avrupa Birliği üye ülkeleriyle olan tüm eski prosedürlerimizi serbestleştirdik. Türkiye'ye de teşekkür borçluyuz, kara yolu taşımacılığı için geçici bir şekilde izin şartı kaldırıldı ve bu sayede yük taşımacılığı yollar üzerinden serbestçe yapılabilir hale geldi." değerlendirmesinde bulundu.
Derkach, sınır kapılarının kapasitesini artırmanın ve prosedürlerin dijitalleştirilmesinin öneminden de bahsetti.Güvenlik konusunun da altını çizen Derkach, "Ülkelerimiz arasındaki bağlantının sürdürülmesi tam güvenlik ve emniyet olmadan mümkün değil. Bu nedenle tüm geleceğe dönük ulaşım planlarında herkesin odağını güvenlik konusuna vermesi gerektiğini özellikle vurgulamak istiyorum." yorumunu yaptı.