İnteraktif Kredi nasıl kuruldu?Biz 2011’de işe başlarken “Bir kişi krediye nasıl ulaşır?” sorusundan yola çıkmıştık. İki
kurucu ortak olarak bankacılık geçmişlerimiz vardı.Çalıştığımız şubelerle, genel müdürlüklerle çoğunlukla yaşanan sorun şuydu: kredi
onaylanmadığında, banka krediyi vermediğinde ne yapacağım? Müşteri en çok krediyi
nasıl alacağını soruyordu. İnteraktif Kredi kuruluş projesinde buradan yola çıktık.
2015 yılının sonundaysa talepler o kadar çok artmaya başladı ki, telefonda operasyon
olarak yetişemeyecek bir duruma geldik.2017 yılının başında bir kuluçkaya girerek bunu nasıl yapay zeka ile harmanlayacağımıza
ve insanların dijital ortamda kolayca öğrenebileceği bir yöntem haline getireceğimize
odaklandık. Sonrasında o dönemde kredi skorlama yapmaya karar verdik ve teknoloji
firmamızı kurduk.2017 Mayıs’ta kuluçkaya girdik. 2018’in sonunda da ilk kredi skorlama işimiz olan kredi
raporunu piyasaya sunduk. O günden bugüne de kredi raporunun 4 yıllık bir geçmişi var.
An itibariyle müşteri sayısı 650 bini geçti ve 150 binin üzerinde satışa ulaştı.
İşler hızlanınca ve piyasalar kendi içerisinde çok hızlı artmaya başlayınca bir yatırım alma
kararında bulunarak 2019’un sonunda İstanbul Teknik Üniversitesi’nin girişim programı
olan İTÜ Çekirdek’e başvurduk. 2020’nin sonuna kadar finale kadar yükseldik. O dönem
biz sahneye çıkınca bize 17 yatırımcıdan teklif geldi. İlerleyen zamanda 2021 yılının Mart
ayında yatırım turunu kabul ettik. O dönem itibariyle şirketimiz 1 milyon dolar değerlendi.
Daha sonrasında da Ar-Ge çalışmalarımız devam etti. İTÜ ile ortak bir kira raporu
geliştirmeye başladık. Bir mülkü, aracı; günlük, haftalık, aylık kiralarken gelen kiracı iyi mi,
para öder mi, mala zarar verir mi risklerini ölçebilecek bir sisteme ihtiyaç olduğunu
görüyorduk.Türkiye’de son bir yıldır konut arzında yaşanan düşüş nedeniyle konut fiyatlarında ciddi bir artış görülüyor. Bu artış paralelinde kira fiyatlarını da artırırken yeni fiyatlar gündemi en çok
meşgul eden konular arasında yer alıyor. Kiracılar artan fiyatlardan şikayet ederken ev
sahipleri ise ödenmeyen kiralar nedeniyle dert yanıyor. Hal böyle olunca adliyelerde kiracı
ile ev sahipleri arasında dosyalar her geçen gün birikiyor. Ev sahiplerini doğru kiracılarla
buluşturmak için uzun süredir yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda, ‘Kira Raporunu’ mayıs
ayı sonu itibariyle hem emlak sektörü için, hem de bireysel kullanıcı için hayata geçirdik.
Böylece tüm müşterilerimiz raporlarına İnteraktif Kredi | Kredi Almak Herkesin Hakkı
(interaktifkredi.com.tr) web sitemiz üzerinden ulaşabilecekler. Bir sonraki aşamada ise
kiracıların kredi kartını kullanarak sistem üzerinden ödeme yapabilecekleri bir platformu da
hayata geçirmiş olacak. Bu çözümlerle beraber emlak sektörünün çalışma prensiplerini
değiştirerek yeni bir soluk katmayı hedeflemekteyiz.
İnteraktif Kredi’nin hedef kitlesi kim?
Bizim çalıştığımız kurumlar kredi talep eden değil, kredi arz eden kurumlar. Bankalar,
finans kuruluşları, parekande şirketleri… Ama bizde müşteri tarafı da güçlü. Çünkü onlar
da bankaya başvurup reddedilince veya aldıkları mal verilmediğinde nasıl olacağını
soruyor. Orada finansal okuryazarlık işin içine giriyor. Bireysel tarafta da uzun zamandır
beklediğimiz güçlü bir kasımız var. Haliyle ürün iki bacaklı satılıyor. Müşteri seçimine, risk
yönetimine kolaylık sağlamak için iş olarak satıyoruz. Diğer taraftan da bireysel tarafın
alabileceği limite bakıyoruz, oraya doğru yönlendiriyoruz. Ya da olmuyorsa sebeplerini
bulup finansal okuryazarlık haritası çıkarıyoruz. Bunları güvenli bir müşteri olmaları için
düzenliyoruz. Amacımız sonradan ev, araç kiraladıklarında, kredi çektiklerinde bir sorun
çıkmaması.
Bizim çıkış kanalımız artık sadece finans şirketleri, bankalar olmaktan çıktı. Biz artık
dünyada ve teknoloji şirketlerinde de ilerleyeceğiz. E-ticaret firmaları ürün satmak için çok
yakın gelecekte bizim gibi şirketlere çok ihtiyaç duyacak.
Dünyada bu model nasıl çözülüyor?
Bizim yaptığımız iş dünyada çok trend. Öncelikle bizdeki kredi kayıt bürosu gibi verileri
kaydeden şirketler var. Sonra bu veriyi anlamlandıran ve kullanıcıya göre skorlayan ayrı
şirketler var. Credit Karma, Credit Kudos, Tomo, Cleo, Tala gibi.. Türkiye’de ise model
böyle değil. Türkiye’de veriyi kaydeden kredi kayıt bürosu. Veriyi anlamlandırmaya çalışan
taraf da Findex. Aslında aynı şirket halinde. Bu da şöyle bir riski peşinde getiriyor. Bir şey
riskli mi değil mi diye bakmak istediğinizde elinizde bankacılık geçmiş dönem ödemeleri
dışında hiçbir şey yok. Mesela evinizi kiraya verecekseniz daha önce kirayı düzenli ödemiş
mi gibi bir veri yok. Faturaları düzenlemiş mi bilinmiyor.
Bu problemin karşısında yıllardır bazı çözümler geliştiriyoruz ve açık bankacılık önümüzü
görmemizi kolaylaştırıyor. Bu kanalda müşteri izin verdiği sürece, müşterinin bütün
hareketlerini görebildiğimiz, kredilendirebildiğimiz, yönlendirebildiğimiz, daha iyi hareket
alabildiğimiz için yapay zekayla kullanıcıya en son neler yapması gerektiğini anlık bir
haritada çıkarabiliriz.
Önümüzdeki yılın 1 Ocak tarihi itibariyle 10 büyük bankaya verileri açma zorunluluğu
getirildi. Tüm veriler olmasa da bizim işimize yarayacak veriler içerisinde. Kredi
kullandırma, hesap hareketleri, basit bankacılık işlemleri gibi veriler zaten bizim işimizin
çerçevesi. Bize bu verileri açmalarının sebebi de Türkiye’de bu konuda bir regülasyon
olmaması.
Mevcut bankacılık verileri mutlaka bizim sistemimizin altyapısında olmak zorunda.
Borçlanmaya konulabilecek başka hangi araçlar var diye düşündük. Örneğin hepimiz
günlük hayatta cep telefonu kullanıyoruz ve fatura ödüyoruz. Onlar düzenli yaptığımız
ödeme olduğuna göre borçlanmaya koyulabilecek bir ürün. Sistemde bunların kaydını
tutabilir miyiz diye telekomünikasyon şirketleriyle konuşmaya başladık. Bu konuda
müşterinin kvkk iznini aldığımız sürece bir sorun yok. Onları dahil edebiliyoruz, bunlarla
görüşmeye başlayıp ilerleyebiliyoruz. Örneğin su faturaları nerdeyse ülkenin bankacılık
verilerinden daha güçlü. Çünkü her evde su var. Haliyle su verilerini bu işe dahil edebilir
miyiz diye başladık.
Bu konuda da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Konya Belediyesi ile ilerliyoruz. Gaz
verileri, elektrik verileri, hepsiyle ayrı ayrı görüşüyoruz. Bu da bizim işimizi bir asimetrik
enformasyon sürecine sokmaya başladı. Örneğin bir şirket gelip bize birine araç kiralamalı
mı diye sorduğunda bizim baktığımız şey sadece bankacılık verileri değil, aynı zamanda
bu kişi geçmişte araba kiralamış mı, zamanında geri vermiş mi, mala zarar vermiş mi v.b.
gibi unsurlar. Kişinin skorunu da etkileyecek en büyük pay bu olacaktır. Ama kredi
kullanmak için veriyorsa, daha önce ürünü zamanında teslim edip etmediği skorda belki 6.
sırada yer alacaktır. Bu sefer de kirasını zamanında ödemiş mi, kaç yıldır aynı iş yerinde
çalışıyor bilgileri bizim için daha önemli olacak. Dolayısıyla kullanılacak firmaya sektör özel skorlamalar yapan bir paylaşım kurulmasından bahsediyoruz.
Yurtdışına açılmayı düşünüyor musunuz?
Global pazarda şu anda Kıbrıs, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Birleşik Krallık Ticaret
Bakanlığına bağlı start-up daire başkanlığından da tekliflerimiz var. Orada da Birleşik
Krallık başkonsolosu Kenan Poleo’nun bir davetine katılmıştık ve hızlandırma programına
davet edildik. İş yoğunluğumuzdan, biraz pandemi etkisinden dolayı, sonrasında da arayasavaş girdiği için ziyaretleri ertelemek zorunda kaldık. Özellikle yurtdışı pazarında bir
banka ile çalışmak çok zor. Türkiye’den doğrudan gittiğinizde hesap açılışları bile çok
büyük zaman alıyor. Bu kapsamda “Turkishbank T-GATE ile anlaşma sağladık. Böylece
KKTC ve Birleşik Krallık (UK) gibi pazarlara daha kolay açılmayı hedefliyoruz. Yakın
gelecekte Londra pazarına da interaktif kredi olarak merhaba diyeceğiz. Sırbistan,
Almanya ve Kıbrıs’tan da teklifler var.
Bu sektörün Türkiye pazarında ciddi bir egemenliği olacak. Bankacılık ve ekonomi
alanında yapılacak reformlar ile birlikte sürdürülebilir olması temennisiyle önümüzdeki
dönemde ekonomide daha büyük ilerlemeler olmasını umut ediyoruz.
kurucu ortak olarak bankacılık geçmişlerimiz vardı.Çalıştığımız şubelerle, genel müdürlüklerle çoğunlukla yaşanan sorun şuydu: kredi
onaylanmadığında, banka krediyi vermediğinde ne yapacağım? Müşteri en çok krediyi
nasıl alacağını soruyordu. İnteraktif Kredi kuruluş projesinde buradan yola çıktık.
2015 yılının sonundaysa talepler o kadar çok artmaya başladı ki, telefonda operasyon
olarak yetişemeyecek bir duruma geldik.2017 yılının başında bir kuluçkaya girerek bunu nasıl yapay zeka ile harmanlayacağımıza
ve insanların dijital ortamda kolayca öğrenebileceği bir yöntem haline getireceğimize
odaklandık. Sonrasında o dönemde kredi skorlama yapmaya karar verdik ve teknoloji
firmamızı kurduk.2017 Mayıs’ta kuluçkaya girdik. 2018’in sonunda da ilk kredi skorlama işimiz olan kredi
raporunu piyasaya sunduk. O günden bugüne de kredi raporunun 4 yıllık bir geçmişi var.
An itibariyle müşteri sayısı 650 bini geçti ve 150 binin üzerinde satışa ulaştı.
İşler hızlanınca ve piyasalar kendi içerisinde çok hızlı artmaya başlayınca bir yatırım alma
kararında bulunarak 2019’un sonunda İstanbul Teknik Üniversitesi’nin girişim programı
olan İTÜ Çekirdek’e başvurduk. 2020’nin sonuna kadar finale kadar yükseldik. O dönem
biz sahneye çıkınca bize 17 yatırımcıdan teklif geldi. İlerleyen zamanda 2021 yılının Mart
ayında yatırım turunu kabul ettik. O dönem itibariyle şirketimiz 1 milyon dolar değerlendi.
Daha sonrasında da Ar-Ge çalışmalarımız devam etti. İTÜ ile ortak bir kira raporu
geliştirmeye başladık. Bir mülkü, aracı; günlük, haftalık, aylık kiralarken gelen kiracı iyi mi,
para öder mi, mala zarar verir mi risklerini ölçebilecek bir sisteme ihtiyaç olduğunu
görüyorduk.Türkiye’de son bir yıldır konut arzında yaşanan düşüş nedeniyle konut fiyatlarında ciddi bir artış görülüyor. Bu artış paralelinde kira fiyatlarını da artırırken yeni fiyatlar gündemi en çok
meşgul eden konular arasında yer alıyor. Kiracılar artan fiyatlardan şikayet ederken ev
sahipleri ise ödenmeyen kiralar nedeniyle dert yanıyor. Hal böyle olunca adliyelerde kiracı
ile ev sahipleri arasında dosyalar her geçen gün birikiyor. Ev sahiplerini doğru kiracılarla
buluşturmak için uzun süredir yürüttüğümüz çalışmalar sonucunda, ‘Kira Raporunu’ mayıs
ayı sonu itibariyle hem emlak sektörü için, hem de bireysel kullanıcı için hayata geçirdik.
Böylece tüm müşterilerimiz raporlarına İnteraktif Kredi | Kredi Almak Herkesin Hakkı
(interaktifkredi.com.tr) web sitemiz üzerinden ulaşabilecekler. Bir sonraki aşamada ise
kiracıların kredi kartını kullanarak sistem üzerinden ödeme yapabilecekleri bir platformu da
hayata geçirmiş olacak. Bu çözümlerle beraber emlak sektörünün çalışma prensiplerini
değiştirerek yeni bir soluk katmayı hedeflemekteyiz.
İnteraktif Kredi’nin hedef kitlesi kim?
Bizim çalıştığımız kurumlar kredi talep eden değil, kredi arz eden kurumlar. Bankalar,
finans kuruluşları, parekande şirketleri… Ama bizde müşteri tarafı da güçlü. Çünkü onlar
da bankaya başvurup reddedilince veya aldıkları mal verilmediğinde nasıl olacağını
soruyor. Orada finansal okuryazarlık işin içine giriyor. Bireysel tarafta da uzun zamandır
beklediğimiz güçlü bir kasımız var. Haliyle ürün iki bacaklı satılıyor. Müşteri seçimine, risk
yönetimine kolaylık sağlamak için iş olarak satıyoruz. Diğer taraftan da bireysel tarafın
alabileceği limite bakıyoruz, oraya doğru yönlendiriyoruz. Ya da olmuyorsa sebeplerini
bulup finansal okuryazarlık haritası çıkarıyoruz. Bunları güvenli bir müşteri olmaları için
düzenliyoruz. Amacımız sonradan ev, araç kiraladıklarında, kredi çektiklerinde bir sorun
çıkmaması.
Bizim çıkış kanalımız artık sadece finans şirketleri, bankalar olmaktan çıktı. Biz artık
dünyada ve teknoloji şirketlerinde de ilerleyeceğiz. E-ticaret firmaları ürün satmak için çok
yakın gelecekte bizim gibi şirketlere çok ihtiyaç duyacak.
Dünyada bu model nasıl çözülüyor?
Bizim yaptığımız iş dünyada çok trend. Öncelikle bizdeki kredi kayıt bürosu gibi verileri
kaydeden şirketler var. Sonra bu veriyi anlamlandıran ve kullanıcıya göre skorlayan ayrı
şirketler var. Credit Karma, Credit Kudos, Tomo, Cleo, Tala gibi.. Türkiye’de ise model
böyle değil. Türkiye’de veriyi kaydeden kredi kayıt bürosu. Veriyi anlamlandırmaya çalışan
taraf da Findex. Aslında aynı şirket halinde. Bu da şöyle bir riski peşinde getiriyor. Bir şey
riskli mi değil mi diye bakmak istediğinizde elinizde bankacılık geçmiş dönem ödemeleri
dışında hiçbir şey yok. Mesela evinizi kiraya verecekseniz daha önce kirayı düzenli ödemiş
mi gibi bir veri yok. Faturaları düzenlemiş mi bilinmiyor.
Bu problemin karşısında yıllardır bazı çözümler geliştiriyoruz ve açık bankacılık önümüzü
görmemizi kolaylaştırıyor. Bu kanalda müşteri izin verdiği sürece, müşterinin bütün
hareketlerini görebildiğimiz, kredilendirebildiğimiz, yönlendirebildiğimiz, daha iyi hareket
alabildiğimiz için yapay zekayla kullanıcıya en son neler yapması gerektiğini anlık bir
haritada çıkarabiliriz.
Önümüzdeki yılın 1 Ocak tarihi itibariyle 10 büyük bankaya verileri açma zorunluluğu
getirildi. Tüm veriler olmasa da bizim işimize yarayacak veriler içerisinde. Kredi
kullandırma, hesap hareketleri, basit bankacılık işlemleri gibi veriler zaten bizim işimizin
çerçevesi. Bize bu verileri açmalarının sebebi de Türkiye’de bu konuda bir regülasyon
olmaması.
Mevcut bankacılık verileri mutlaka bizim sistemimizin altyapısında olmak zorunda.
Borçlanmaya konulabilecek başka hangi araçlar var diye düşündük. Örneğin hepimiz
günlük hayatta cep telefonu kullanıyoruz ve fatura ödüyoruz. Onlar düzenli yaptığımız
ödeme olduğuna göre borçlanmaya koyulabilecek bir ürün. Sistemde bunların kaydını
tutabilir miyiz diye telekomünikasyon şirketleriyle konuşmaya başladık. Bu konuda
müşterinin kvkk iznini aldığımız sürece bir sorun yok. Onları dahil edebiliyoruz, bunlarla
görüşmeye başlayıp ilerleyebiliyoruz. Örneğin su faturaları nerdeyse ülkenin bankacılık
verilerinden daha güçlü. Çünkü her evde su var. Haliyle su verilerini bu işe dahil edebilir
miyiz diye başladık.
Bu konuda da İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Konya Belediyesi ile ilerliyoruz. Gaz
verileri, elektrik verileri, hepsiyle ayrı ayrı görüşüyoruz. Bu da bizim işimizi bir asimetrik
enformasyon sürecine sokmaya başladı. Örneğin bir şirket gelip bize birine araç kiralamalı
mı diye sorduğunda bizim baktığımız şey sadece bankacılık verileri değil, aynı zamanda
bu kişi geçmişte araba kiralamış mı, zamanında geri vermiş mi, mala zarar vermiş mi v.b.
gibi unsurlar. Kişinin skorunu da etkileyecek en büyük pay bu olacaktır. Ama kredi
kullanmak için veriyorsa, daha önce ürünü zamanında teslim edip etmediği skorda belki 6.
sırada yer alacaktır. Bu sefer de kirasını zamanında ödemiş mi, kaç yıldır aynı iş yerinde
çalışıyor bilgileri bizim için daha önemli olacak. Dolayısıyla kullanılacak firmaya sektör özel skorlamalar yapan bir paylaşım kurulmasından bahsediyoruz.
Yurtdışına açılmayı düşünüyor musunuz?
Global pazarda şu anda Kıbrıs, Ortadoğu, Doğu Avrupa ve Birleşik Krallık Ticaret
Bakanlığına bağlı start-up daire başkanlığından da tekliflerimiz var. Orada da Birleşik
Krallık başkonsolosu Kenan Poleo’nun bir davetine katılmıştık ve hızlandırma programına
davet edildik. İş yoğunluğumuzdan, biraz pandemi etkisinden dolayı, sonrasında da arayasavaş girdiği için ziyaretleri ertelemek zorunda kaldık. Özellikle yurtdışı pazarında bir
banka ile çalışmak çok zor. Türkiye’den doğrudan gittiğinizde hesap açılışları bile çok
büyük zaman alıyor. Bu kapsamda “Turkishbank T-GATE ile anlaşma sağladık. Böylece
KKTC ve Birleşik Krallık (UK) gibi pazarlara daha kolay açılmayı hedefliyoruz. Yakın
gelecekte Londra pazarına da interaktif kredi olarak merhaba diyeceğiz. Sırbistan,
Almanya ve Kıbrıs’tan da teklifler var.
Bu sektörün Türkiye pazarında ciddi bir egemenliği olacak. Bankacılık ve ekonomi
alanında yapılacak reformlar ile birlikte sürdürülebilir olması temennisiyle önümüzdeki
dönemde ekonomide daha büyük ilerlemeler olmasını umut ediyoruz.