İlişkilerinde daha da zor bir yıl!
Türkiye, Almanya ile hızlı bir normalleşme süreci arzu etse de Türkiye’de demokrasi ve hukuk devletinin gerilemesi, tutuklu Alman vatandaşları, normalleşme önündeki en önemli sorun başlıklarını oluşturmaya devam ediyor.
Türkiye’nin başta Almanya olmak üzere AB ülkeleri ile olan ilişkileri bir süredir sorunlu; bu da yeni bir bilgi değil. Ancak, ihracat performansının ekonomik büyümede kritik önemde olduğu 2019’da Türkiye’nin en büyük ihracat pazarlarından olan Almanya ile ilişkileri önemli. Deutsche Welle Türkçe, 31 Mart yerel seçimleri öncesinde, daha önceki seçim dönemlerinde olduğuna benzer şekilde Türkiye-Almanya ilişkilerinin Alman iç politikasındaki değişimlerle beraber yeniden olumsuz anlamda gündem olup olmayacağını odağına almış bugünkü yazılarından birinde.Türkiye-Almanya ilişkilerinde gergin bir yıl geride bırakılırken, Berlin’deki hükümet çevreleri 2019 için de zorlu bir yıl öngörüsünde bulunuyor. Son aylardaki üst düzey ziyaretler, Berlin-Ankara hattında yumuşama getirse de, ilişkilerde temel sorunlar henüz aşılabilmiş değil. Türkiye’deki iyimser hava da Alman yetkililer tarafından gerçekçi görülmüyor.Türk hükümetiyle sorunları kapalı kapılar ardında, diyalog yoluyla, masada çözmeyi hedefleyen Merkel hükümeti, kamuoyu önünde tartışmalardan kaçınma, yeni krizlerin önüne geçme politikasını sürdürüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Eylül ayı sonunda Berlin’e yaptığı ziyaret, ilişkileri normalleştirme yolunda bir adım olarak görülüyor, ancak bunun ilişkilerde yeni bir sayfa açmayı sağlayamadığı ifade ediliyor. Türk siyasetçilerin yönelttikleri “Nazi” ithamları, Berlin’de unutulmuş değil.
Muhalefet partileri ve medya tarafından Türk hükümetine yönelik yumuşak bir politika izlemekle eleştirilen Merkel hükümeti, Ankara’ya yaptığı demokrasi ve hukuk çağrılarına karşılık bulabilmiş değil. Hükümet çevreleri, 5 Alman vatandaşının siyasi gerekçelerle Türkiye’de tutuklu olmasının, muhalefet ve basına dönük baskıların, temel hak ve hürriyetler konularındaki ihlâllerin, endişe kaynağı olmayı sürdürdüğünü kaydediyor.
Merkel hükümetinin, içeride yükselen sağcı popülist AfD’ye karşı demokrasiyi ve liberal değerleri savunurken, dış politikada demokrasiden ve liberal değerlerden uzaklaşan bir Türkiye ile yakınlaşamayacağını vurgulayan Aydın, “Türkiye hukuk sistemine çeki düzen verip, yeniden demokratikleşme, liberalleşme yoluna girip, yıpranan devlet kurumlarının işleyişini düzelttiği takdirde Almanya ve AB ile ilişkileri de düzelir” değerlendirmesini yaptı.
Berlin’de kırgınlık sürüyor
Türkiye-Almanya ilişkilerini yakından izleyen uzmanlardan siyaset bilimci Yaşar Aydın, sert kavgaların Alman kamuoyunda yol açtığı kırgınlıkların giderilmesinin zaman alacağını söyledi. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Aydın, “Cumhurbaşkanı Erdoğan güçlü bir lider. ‘Biz Almanya ile iyi olmak istiyoruz’ dediği zaman Türk kamuoyu ikna oluyor, birden Almanya konusunda olumlu bir hava esebiliyor. Oysa Almanya’da durum farklı. Ne Nazi ne de Hitler benzetmeleri öyle kolay unutulmayacak. Bu da Alman siyasetçilerin hareket alanını sınırlandırıyor” diyor.Demokrasi hamlesi beklentisi
Türkiye ile ilişkiler konusunda Merkel hükümetinin hareket alanını sınırlandıran bir diğer konu ise Türkiye’de hukuk ve demokrasi alanlarında yaşanan gerileme.Muhalefet partileri ve medya tarafından Türk hükümetine yönelik yumuşak bir politika izlemekle eleştirilen Merkel hükümeti, Ankara’ya yaptığı demokrasi ve hukuk çağrılarına karşılık bulabilmiş değil. Hükümet çevreleri, 5 Alman vatandaşının siyasi gerekçelerle Türkiye’de tutuklu olmasının, muhalefet ve basına dönük baskıların, temel hak ve hürriyetler konularındaki ihlâllerin, endişe kaynağı olmayı sürdürdüğünü kaydediyor.
‘Hukuk devleti’ kilit önemde
Siyaset Bilimci Yaşar Aydın da Almanya-Türkiye ilişkilerinin geleceği konusunda “hukuk devleti” alanındaki gelişmelerin kilit önem taşıdığını vurguladı.Merkel hükümetinin, içeride yükselen sağcı popülist AfD’ye karşı demokrasiyi ve liberal değerleri savunurken, dış politikada demokrasiden ve liberal değerlerden uzaklaşan bir Türkiye ile yakınlaşamayacağını vurgulayan Aydın, “Türkiye hukuk sistemine çeki düzen verip, yeniden demokratikleşme, liberalleşme yoluna girip, yıpranan devlet kurumlarının işleyişini düzelttiği takdirde Almanya ve AB ile ilişkileri de düzelir” değerlendirmesini yaptı.