Hamas, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Harem-i İbrahim Camisi'ne, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin de Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesini kınadı.
Hamas'tan yapılan açıklamada, Ben-Gvir ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin Batı Şeria ve Kudüs'te Müslümanların mukaddesatını hedef alan ihlallerine tepki gösterildi.İsrailli aşırı sağcı Ben-Gvir'in Batı Şeria'nın El-Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi'ne, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin de Mescid-i Aksa'ya sıkı güvenlik önlemleri altında baskın düzenleyerek dini ritüeller yapması kınandı.Söz konusu baskınların Mescid-i Aksa'yı "Yahudileştirme ve silah zoruyla zamansal ve mekansal bölünme dayatmayı" amaçlayan sistematik bir saldırgan politika kapsamında yapıldığına dikkati çekildi.İsraillilerin baskınlarının Müslümanların mukaddesatına ve Birleşmiş Milletler kararlarına yönelik aleni bir ihlal olduğu vurgulandı.Açıklamada, İsraillilerin baskınlarına ilişkin "Bu saldırıların devam etmesinin ortaya çıkaracağı sonuçlar konusunda uyarıda bulunuyor ve bu saldırıların sonuçlarından tamamen işgalci İsrail'i sorumlu tutuyoruz." ifadesi kullanıldı.Filistin halkının camileri koruyacağı kaydedilen açıklamada, "Filistin halkı Mescid-i Aksa ve Harem-i İbrahim Camisi'ni savunmaya devam edecek ve ne pahasına olursa olsun bölünme ve Yahudileştirme planlarına izin vermeyecektir." ifadelerine yer verildi.Açıklamada, "Mübarek Mescid-i Aksa Müslümanların öz hakkı olarak kalacaktır. Tarihi ve hukuki statüsünün ihlali, ateşle oynamak ve işgalci İsrail hükümetinin tek başına sonuçlarına katlanacağı kapsamlı bir patlamanın başlangıcıdır." denildi.İşgal altındaki tüm Filistin topraklarında yaşayan halka seslenilen açıklamada, Mescid-i Aksa'ya gitme, orada varlık gösterme ve İsrail'in "emrivaki dayatma" girişimlerini boşa çıkarma çağrısı yapıldı.Arap ve İslam ülkeleri halkları ile Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı'na hitaben açıklamada, Mescid-i Aksa'nın Yahudileştirme tehdidinden korunması için sorumluluklarını üstlenme çağrısı yapıldı.Mescid-i Aksa'yı Yahudileştirme planlarının "İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile aşırılık yanlısı Siyonist bakanlarının" hükümeti döneminde daha da belirginleştiği uyarısında bulunuldu.İsrail'in "Yahudileştirme planları çerçevesinde Kudüs'te göçe zorlanma girişimlerine maruz kalan Filistin halkının" desteklenmesi çağrısı yapıldı.- Yahudilerin dini bayramlarında Mescid-i Aksa'ya baskınlar yoğunlaşıyor
Yahudilerin diğer dini bayramlarında olduğu gibi Hamursuz (Pesah) Bayramı'nda da fanatik grupların Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskınlar artıyor.Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.Yahudiler, 2003'ten bu yana İdarenin izni olmadan İsrail'in tek taraflı kararıyla polis eşliğinde kutsal mabede giriyor. Bu girişleri baskın olarak nitelendiren Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğinin ihlal edildiğini vurguluyor.İsrailliler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor.İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa'da "sadece Müslümanların ibadet edebildiği diğer dinlerin mensuplarınınsa yalnızca ziyaret edebileceği" yönündeki tarihi statükonun korunduğunu savunuyor.Ancak fanatik Yahudilerin İsrail polisi korumasında Aksa'ya düzenledikleri baskınlarda dua etmeleri ve dini ritüelleri yerine getirmeleri sıkça kameralara yansıyor.İsrail içinde Ultra Ortodoks Yahudi din adamlarının çoğunluğu ise Yahudilerin Mescid-i Aksa'ya girmesinin dinen yasak olduğunu vurguluyor.- Müslümanlar için en kutsal 4. Cami olan Harem-i İbrahim'e yönelik ihlaller
İşgal altındaki Doğu Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa'nın çevresi olarak kabul edilen El Halil kentindeki Harem-i İbrahim Camisi, Mekke'deki Mescid-i Haram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi ile Mescid-i Aksa'dan sonra en kutsal dördüncü cami kabul ediliyor.Caminin altında yer alan mağarada Hazreti İbrahim ve eşinin kabirlerinin yanı sıra Hazreti İshak, Hazreti Yakup, Hazreti Yusuf ve eşlerinin mezarları bulunuyor.İsrail'in 1967'den beri işgal altında tuttuğu Batı Şeria'nın El Halil kentinde bulunan cami, 25 Şubat 1994'te sabah namazını kılan Müslümanların üzerine ateş açan Baruch Goldstein adlı Yahudi fanatiğin eyleminden sonra kapatılmış ve yeniden açıldığında ise yarısından fazlası Yahudilere tahsis edilmiş şekilde ikiye bölünmüştü.Tarihe "El Halil Camii (Harem-i İbrahim) Katliamı" olarak geçen saldırıda 29 Filistinli hayatını kaybetmiş, 150'den fazla kişi yaralanmıştı.Caminin bölünmesinin ardından, Hazreti İshak ve eşinin bulunduğu kabirler Müslümanlara ayrılan kısımda kalmış, diğerleri ise Yahudilere ayrılan ve sinagoga çevrilen bölümlerde bırakılmıştı.Bölünmüş kısımlar yılda onar gün karşılıklı olarak Müslüman ve Yahudi ziyaretçilere açılıyor. Buna göre, Yahudilerin dini bayramlarında cami olan kısım Yahudilere, Müslümanların dini bayramlarında da sinagog kısmı Müslümanlara tahsis ediliyor.AA