En sağlıklı “evde şarj”Herkesin elektrikli otomobil alma sebebi birbirinden farklı olabiliyor. Kimi için eşsiz hızlanma hissi, kimi için ise sessizliğin verdiği konfor.Ancak herkes için ortak bir nokta var ki; elektrikli araçlar en uygun bütçelisinden en lüks veya spor versiyonuna kadar, muadil içten yanmalı motorlu otomobillere göre hatırı sayılır derecede daha ekonomik olabiliyor. Olabiliyor olmasına ama nerede şarj ettiğimize çok bağlı.Akaryakıt fiyatları, nereden, hangi zincirden aldığımızdan bağımsız olarak hemen hemen litre fiyatı aynı değere satılıyor diyebiliriz. Ancak elektrik öyle bir “yakıt” ki, fiyatı nereden aldığınıza göre çok değişken. Günümüzde 120’yi aşkın şarj istasyonu operatörlerinin her birinin kWh başına farklı tarifesi bulunmakta.Buna bir de her bir operatörün AC ve DC cihazlarındaki birim kWh fiyat farkını da eklersek, oldukça çeşitli fiyat seviyelerinin olduğu bir pazar karşımıza çıkıyor. AC cihazlardan şarj ettiğimizde yaklaşık 6 TL/kWh olan birim fiyatlar, DC cihazlardan şarj ettiğimizde 10 TL/kWh’lara kadar gidebiliyor.Ancak bu elektrik denen “yakıt” evimizde de var ve bu elektriği zaten aydınlanma, beyaz eşya, televizyon gibi tüketimler için kullanıyoruz. Hem de evde en uygun fiyatlısından; bölgelere ve kullanım miktarlarımıza göre değişmekle birlikte, bugünün fiyatlarıyla yaklaşık 2,3 TL/kWh seviyelerinde.Bu da doğal olarak, üstelik evde şarj etmenin de konforuyla birlikte, dünyanın elektrikli araç kullanılan her yerinde olduğu gibi, ülkemizde de sürücüleri evde şarj etmeye yönlendiriyor.Asıl sorun da burada başlıyorEvde şarj, Türkiye’deki çoğu kullanıcı için, çoğumuzun otoparkı olmaması nedeniyle mümkün değil. Mümkün olanlar ise sıklıkla doğru bilinen bir yanlışı yaparak, araçlarını ev prizine takılan şarj cihazlarıyla (schuko tipi şarj cihazı) şarj ediyorlar. Bu cihazlar 220V gerilimde ev elektriği ile çalışan ve yaklaşık 2kW güç veren cihazlar. Ancak problem şurada ki; bu cihazlarla şarj etmek, araçların marka/modeline bağlı olarak 15-55 saat sürebiliyor. Bu süreler, 2kW gibi yüksek bir gücün (fırın, elektrikli süpürge gibi üzerinde 2000W yazan cihazlarımızı hatırlayalım) elektrik çekmesi için oldukça uzun bir süre. Bu nedenle aslında, elektrikli otomobillerimizin bagajından çıkan bu ev tipi prize bağlanan bu cihazlar aslında birer “stepne” gibidir.Stepne ile yaşanmaz, acil durumlarda aslı yerine “birkaç saat” iş görür. Yani bu ev prizine takılan cihazların asıl görevi, kısa bir süre şarj edip, en yakın şarj istasyonuna kadar gidecek menzili kazanmaktır. Günlük kullanım için tavsiye edilmezler. Nitekim uzun süreli kullanımlarda ısınarak, yangın riskini tetiklerler.
Günlük kullanım için, her tip elektrikli otomobile uygun, coğrafyamızda da kullanılan tip2 soketli veya kablolu bir AC cihazlar hem uzun vadede en uygun hem de en sağlıklı çözümlerdir. Kurulacak yerin elektrik altyapısına bağlı olarak, monofaze altyapılı bölgeler için 7,4kW, trifaze altyapılı bölgeler için 22kW cihazlar tercih edilebilir.Doğru AC cihaz, sadece güvenlik açısından en sağlıklı olan değildir, aynı zamanda yanında birçok ek özelliği de getirir. Elektrikli otomobilimizin, ömrünün %95’ini buradan şarj alarak yaşayacağı bu tür AC cihazlar, ev prizine takılan cihazlara kıyasla daha akıllı, zamanlayıcı özellikli, wifi veya bluetooth bağlantısı sayesinde telefonunuza bilgi gönderebilen cihazlardır.Aynı zamanda yakın gelecekte, solar panellerden beslenen ve aracınızı ücretsiz şarj etmenizi sağlayabilecek, hatta aracınızdaki kullanmadığınız elektrik enerjisini şebekeye geri satabileceğiniz özelliklere de sahip olacaklar.