EKONOMİK KRİZİ FIRSATA ÇEVİREBİLDİK Mİ?: TÜRKİYE VE KKTC’NİN 2018 YILI TURİZM KARNESİ
Bazı çevrelerce, TL’nin döviz karşısında değer kaybı yaşamasının, ülkemizde turizm sektöründe ivme kazanılmasını ve Avrupa pazarından daha büyük pay alınmasını sağlayacağı öngörülmüş idi.
(Bu durumun nasıl ve ne şekilde mümkün olabileceğini bir önceki yazımda kaleme aldığım için bu yazımda ele almayacağım.) Peki gerek Türkiye’de gerekse KKTC’de turizm sektörü, ekonomik krizin yönetimine ne kadar katkı koymayı başarmıştır? Bu kapsamda, 2018 yılına ait bugüne kadar açıklanan verilerden yola çıkarak Türkiye ve KKTC’nin turizm karnesini aşağıda size sunuyorum.
Türkiye Cumhuriyeti
Alternatif turizm kaynaklarımızın ana dinamiklerinden biri olan Kültürel Miras Turizmine dair 2018 yılı verileri henüz yayımlanmadığından bu yıla dair ilgili performans değerlendirmesi yapılamasa da, 2018 yılında en çok ziyaret edilen müzelerin sıralamasında büyük bir değişiklik olmasının öngörülmemesi ve genel değerlendirmede bulunmak maksadıyla 2017 verilerine dikkatinizi çekmek istiyorum. 2017 yılında Türkiye’de müze ve ören yerlerimizi ziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı 20.509.746 olmuştur. Bu yıl en çok ziyaret edilen müzelerimiz sırasıyla Konya Mevlana Müzesi (2.480.433), İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi (1.932.726), İstanbul Ayasofya Müzesi (1.892.250), Nevşehir Hacıbektaş Müzesi (498.880) ve Ankara Cumhuriyet Müzesi (360.879) olurken, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi 167.958 kişi tarafından ziyaret edilmiştir.
2017 yılında en çok ziyaret edilen örenyeri 1.494.893 ziyaretçi ile Denizli Pamukkale (Hierapolis) Örenyeri yeri olurken bunu, İzmir Efes, Nevşehir Göreme, Aksaray Ihlara Vadisi, Çanakkale Troia Örenyeri ve Nevşehir Kaymaklı Yeraltı Şehri izlemiştir.
Müze ve ören yerlerimizin ziyaretçi sayısının 2007 yılında 18.048.674 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, on yıl sonra bu rakamın yalnızca 20.509.746 olması üzücüdür. Müze ve ören yerlerimizin ziyaretçi sayısının 2015 yılında 28.454.284’lere vardığı düşünüldüğünde, son yıllarda yaşanan bu düşüşün sebeplerinin araştırılmasının ve ilgili politikaların gözden geçirilmesinin gerekliliği bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Türkiye’de 2015 yılındaki ana pazarların (Almanya, Rusya Federasyonu, İngiltere..), 2018 yılında da mevcudiyetini sürdürdüğü görülmektedir. Buna göre kültür turizmi pazarının, tıpkı diğer pazarlarda olması gerektiği gibi ayrıca ele alınması, ilgili turist profilinin haritalandırılması, tanıtım ve pazarlama stratejilerinin ilgili profile dayandırılarak bireysel bazda yeniden şekillendirilmesi elzem hal almıştır.
2018 yılında kış turizminin bir önceki yıla kıyasla başarılı geçtiği görülmektedir. Yılın ilk çeyreğinde gelen ziyaretçi sayısı 2016 yılına kıyasla %34,99 oranında artmıştır. Türkiye, Ocak-Ağustos 2018 döneminde %22,92’lik artış ile 27,023,134 yabancı tarafından ziyaret edilmiştir. En fazla ziyaretçi akını yine yaz döneminde gerçekleşmiştir. Bu dönemdeki değişim bir önceki yıla kıyasla %18,83 olmuştur.
Yılın ilk sekiz ayında, Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkelerde birinci sırada %15,49’luk payla Rusya Federasyonu olurken, bu ülkeyi Almanya (%11,01), İngiltere (%5,83) ve İran (%5,58) izlemiştir.
2018 yılı Ocak-Ağustos döneminde gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sırasıyla İstanbul (%32,84); Antalya (%32,38); Edirne (%9,30) ve Muğla (%7,34) olmuştur. Bu veriler, Türkiye’de ana turizm ürünün hâlâ kitle turizmi olduğunu ve alternatif turizm ürünlerinin pazarlanmasında istenilen düzeye ulaşılamadığını gösterir niteliktedir.
Yaz sezonunda arzu edilen seviyede ivme kazanılamamış olsa dahi, yılın ilk yarısında turizmden 11,469,828 dolar gelir elde edilmiştir. Yabancı ziyaretçilerin yılın ilk yarısında ortalama harcaması 629 dolar, vatandaşların ise 877 dolar olmuştur.
Veriler, Türkiye’nin tüm olumsuz dış ve iç faktörlere rağmen, gerek ülkeyi ziyaret eden yabancı turist sayısındaki artış bakımından gerekse elde edilen gelir bakımından gelişme göstermeyi sürdürdüğünü göstermektedir. Öte yandan ülkemizde, alternatif turizm ürünlerini pazarlayabileceği eğitim ve gelir seviyesi yüksek yeni pazarlara girecek yönde daha somut adımlar atılması gerektiği görülmektedir. Kitle turizminde, Akdeniz de bir marka haline gelen ülkemizin, sürdürülebilir kalkınma sağlayabilmesi adına MICE turizmi gibi ekonomik getirisi yüksek ve hâlihazırda kısıtlı bulunan kaynaklar üzerinde ciddi baskılar oluşturmayan alternatif turizm ürünlerinde markalaşma yoluna gitmesi gerekmektedir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Döviz karşısında ciddi değer kaybına uğrayan TL’nin resmi para birimi olduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) turizm ürünleri dış pazar için ekonomik hale gelmesine rağmen, turizm sektöründe gerileme kaydedilmiştir. 2017 yılında %58,3’lere varan otellerdeki doluluk oranı, bu yıl % 52,8’e gerilemiştir. 2018 yılında Ocak ayı hariç otellerdeki doluluk oranı bir önceki yıla kıyasla hep eksileri görmüştür. Otellerdeki doluluk oranında en büyük düşüş yaz döneminde gerçekleşmiştir. Mayıs ayında otellerdeki doluluk oranı %51,8 (-15,2) olurken, Haziran ayında %52,1 (-16,8); Temmuz ayında %65,8 (-13,4) ve Ağustos ayında %71,5 (-9,8) olmuştur.
Ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısında da gerileme yaşandığı görülmektedir. En büyük düşüş yaz döneminde gerçekleşmiştir. Ocak-Ağustos 2018 döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı ziyaretçi sayısı -2,1’lik gerileme ile 258,008 olmuştur. Öte yandan, yine aynı dönemde T.C. uyruklu ziyaretçi sayısında ise 5,9’luk bir ilerleme (890.959) kaydedilmiştir.
Turistik konaklama tesislerinde Ocak-Ağustos 2018 döneminde 515.582 (%10,9) T.C. uyruklu ziyaretçi, 198.711 (-13,8) yabancı uyruklu ziyaretçi konaklamıştır. KKTC uyruklu konaklayanların sayısı -16,5 gerileme ile 32.417 olmuştur.
KKTC’nin ana pazarları olan Almanya’dan 33.358 (-11.0); İngiltere’den (Kıbrıs Türk hariç) 22.483 (-25.0) ve İran’dan 15.137 (-11.0) kişi gelmiştir.
Turizm endüstrisinden elde edilen gelir, turizm yatırımları, turistlerin ortalama harcama miktarı, istihdam vb. turizm sektörüne dair bazı önemli veriler sunulmadığı için, kapsamlı bir şekilde performans değerlendirmesi yapılamasa da kitle turizminin ana turizm ürünü olduğu ülkemizde yaz döneminde ziyaretçi sayısı, konaklama tesislerindeki doluluk oranı ve geceleme rakamlarındaki düşüş, 2018 yılının ilk sekiz ayında KKTC’nin turizm endüstrisi karnesinin olumsuz olduğunu ve ekonomik krizi fırsata dönüştüremediğini göstermektedir. Ülkemizde turizm endüstrisinin mevcut durumunun ilgili otoriteler ve paydaşlarla birlikte ele alınarak, turizmji stratejileri ve politikalarının revize edilmesi gerekmektedir.
Saygı ve Sevgilerimle,
Elif Mohul Abiç / Gazi Magusa / Kuzey Kıbrıs
Bazı çevrelerce, TL’nin döviz karşısında değer kaybı yaşamasının, ülkemizde turizm sektöründe ivme kazanılmasını ve Avrupa pazarından daha büyük pay alınmasını sağlayacağı öngörülmüş idi.
(Bu durumun nasıl ve ne şekilde mümkün olabileceğini bir önceki yazımda kaleme aldığım için bu yazımda ele almayacağım.) Peki gerek Türkiye’de gerekse KKTC’de turizm sektörü, ekonomik krizin yönetimine ne kadar katkı koymayı başarmıştır? Bu kapsamda, 2018 yılına ait bugüne kadar açıklanan verilerden yola çıkarak Türkiye ve KKTC’nin turizm karnesini aşağıda size sunuyorum.
Türkiye Cumhuriyeti
Alternatif turizm kaynaklarımızın ana dinamiklerinden biri olan Kültürel Miras Turizmine dair 2018 yılı verileri henüz yayımlanmadığından bu yıla dair ilgili performans değerlendirmesi yapılamasa da, 2018 yılında en çok ziyaret edilen müzelerin sıralamasında büyük bir değişiklik olmasının öngörülmemesi ve genel değerlendirmede bulunmak maksadıyla 2017 verilerine dikkatinizi çekmek istiyorum. 2017 yılında Türkiye’de müze ve ören yerlerimizi ziyaret eden yerli ve yabancı ziyaretçi sayısı 20.509.746 olmuştur. Bu yıl en çok ziyaret edilen müzelerimiz sırasıyla Konya Mevlana Müzesi (2.480.433), İstanbul Topkapı Sarayı Müzesi (1.932.726), İstanbul Ayasofya Müzesi (1.892.250), Nevşehir Hacıbektaş Müzesi (498.880) ve Ankara Cumhuriyet Müzesi (360.879) olurken, Gaziantep Zeugma Mozaik Müzesi 167.958 kişi tarafından ziyaret edilmiştir.
2017 yılında en çok ziyaret edilen örenyeri 1.494.893 ziyaretçi ile Denizli Pamukkale (Hierapolis) Örenyeri yeri olurken bunu, İzmir Efes, Nevşehir Göreme, Aksaray Ihlara Vadisi, Çanakkale Troia Örenyeri ve Nevşehir Kaymaklı Yeraltı Şehri izlemiştir.
Müze ve ören yerlerimizin ziyaretçi sayısının 2007 yılında 18.048.674 olduğu göz önünde bulundurulduğunda, on yıl sonra bu rakamın yalnızca 20.509.746 olması üzücüdür. Müze ve ören yerlerimizin ziyaretçi sayısının 2015 yılında 28.454.284’lere vardığı düşünüldüğünde, son yıllarda yaşanan bu düşüşün sebeplerinin araştırılmasının ve ilgili politikaların gözden geçirilmesinin gerekliliği bir kez daha gözler önüne serilmektedir. Türkiye’de 2015 yılındaki ana pazarların (Almanya, Rusya Federasyonu, İngiltere..), 2018 yılında da mevcudiyetini sürdürdüğü görülmektedir. Buna göre kültür turizmi pazarının, tıpkı diğer pazarlarda olması gerektiği gibi ayrıca ele alınması, ilgili turist profilinin haritalandırılması, tanıtım ve pazarlama stratejilerinin ilgili profile dayandırılarak bireysel bazda yeniden şekillendirilmesi elzem hal almıştır.
2018 yılında kış turizminin bir önceki yıla kıyasla başarılı geçtiği görülmektedir. Yılın ilk çeyreğinde gelen ziyaretçi sayısı 2016 yılına kıyasla %34,99 oranında artmıştır. Türkiye, Ocak-Ağustos 2018 döneminde %22,92’lik artış ile 27,023,134 yabancı tarafından ziyaret edilmiştir. En fazla ziyaretçi akını yine yaz döneminde gerçekleşmiştir. Bu dönemdeki değişim bir önceki yıla kıyasla %18,83 olmuştur.
Yılın ilk sekiz ayında, Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkelerde birinci sırada %15,49’luk payla Rusya Federasyonu olurken, bu ülkeyi Almanya (%11,01), İngiltere (%5,83) ve İran (%5,58) izlemiştir.
2018 yılı Ocak-Ağustos döneminde gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sırasıyla İstanbul (%32,84); Antalya (%32,38); Edirne (%9,30) ve Muğla (%7,34) olmuştur. Bu veriler, Türkiye’de ana turizm ürünün hâlâ kitle turizmi olduğunu ve alternatif turizm ürünlerinin pazarlanmasında istenilen düzeye ulaşılamadığını gösterir niteliktedir.
Yaz sezonunda arzu edilen seviyede ivme kazanılamamış olsa dahi, yılın ilk yarısında turizmden 11,469,828 dolar gelir elde edilmiştir. Yabancı ziyaretçilerin yılın ilk yarısında ortalama harcaması 629 dolar, vatandaşların ise 877 dolar olmuştur.
Veriler, Türkiye’nin tüm olumsuz dış ve iç faktörlere rağmen, gerek ülkeyi ziyaret eden yabancı turist sayısındaki artış bakımından gerekse elde edilen gelir bakımından gelişme göstermeyi sürdürdüğünü göstermektedir. Öte yandan ülkemizde, alternatif turizm ürünlerini pazarlayabileceği eğitim ve gelir seviyesi yüksek yeni pazarlara girecek yönde daha somut adımlar atılması gerektiği görülmektedir. Kitle turizminde, Akdeniz de bir marka haline gelen ülkemizin, sürdürülebilir kalkınma sağlayabilmesi adına MICE turizmi gibi ekonomik getirisi yüksek ve hâlihazırda kısıtlı bulunan kaynaklar üzerinde ciddi baskılar oluşturmayan alternatif turizm ürünlerinde markalaşma yoluna gitmesi gerekmektedir.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti
Döviz karşısında ciddi değer kaybına uğrayan TL’nin resmi para birimi olduğu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) turizm ürünleri dış pazar için ekonomik hale gelmesine rağmen, turizm sektöründe gerileme kaydedilmiştir. 2017 yılında %58,3’lere varan otellerdeki doluluk oranı, bu yıl % 52,8’e gerilemiştir. 2018 yılında Ocak ayı hariç otellerdeki doluluk oranı bir önceki yıla kıyasla hep eksileri görmüştür. Otellerdeki doluluk oranında en büyük düşüş yaz döneminde gerçekleşmiştir. Mayıs ayında otellerdeki doluluk oranı %51,8 (-15,2) olurken, Haziran ayında %52,1 (-16,8); Temmuz ayında %65,8 (-13,4) ve Ağustos ayında %71,5 (-9,8) olmuştur.
Ülkemize gelen yabancı ziyaretçi sayısında da gerileme yaşandığı görülmektedir. En büyük düşüş yaz döneminde gerçekleşmiştir. Ocak-Ağustos 2018 döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı ziyaretçi sayısı -2,1’lik gerileme ile 258,008 olmuştur. Öte yandan, yine aynı dönemde T.C. uyruklu ziyaretçi sayısında ise 5,9’luk bir ilerleme (890.959) kaydedilmiştir.
Turistik konaklama tesislerinde Ocak-Ağustos 2018 döneminde 515.582 (%10,9) T.C. uyruklu ziyaretçi, 198.711 (-13,8) yabancı uyruklu ziyaretçi konaklamıştır. KKTC uyruklu konaklayanların sayısı -16,5 gerileme ile 32.417 olmuştur.
KKTC’nin ana pazarları olan Almanya’dan 33.358 (-11.0); İngiltere’den (Kıbrıs Türk hariç) 22.483 (-25.0) ve İran’dan 15.137 (-11.0) kişi gelmiştir.
Turizm endüstrisinden elde edilen gelir, turizm yatırımları, turistlerin ortalama harcama miktarı, istihdam vb. turizm sektörüne dair bazı önemli veriler sunulmadığı için, kapsamlı bir şekilde performans değerlendirmesi yapılamasa da kitle turizminin ana turizm ürünü olduğu ülkemizde yaz döneminde ziyaretçi sayısı, konaklama tesislerindeki doluluk oranı ve geceleme rakamlarındaki düşüş, 2018 yılının ilk sekiz ayında KKTC’nin turizm endüstrisi karnesinin olumsuz olduğunu ve ekonomik krizi fırsata dönüştüremediğini göstermektedir. Ülkemizde turizm endüstrisinin mevcut durumunun ilgili otoriteler ve paydaşlarla birlikte ele alınarak, turizmji stratejileri ve politikalarının revize edilmesi gerekmektedir.
Saygı ve Sevgilerimle,
Elif Mohul Abiç / Gazi Magusa / Kuzey Kıbrıs