Düzce Yığılca Belen Kokurdanı Tahribatı. Mart 2013.
Yığılca ilçesi sınırları içinde, Belen Mahallesi hudutlarında bulunan Düden/Kokurdan olarak tabir edilen, dikey mağara, aktif su girişi özelliğinden dolayı; aktif(oluşumuna devam eden), içerisinde sarkıt, dikit ve şelalenin olduğu, 50 metre derinliğinde 200 metre uzunluğunda, yaklaşık milyon sene yaşında bir mağaradır.
Bölgenin karstik(kireçtaşı oluşumları) yapısından dolayı, mağara oluşumuna çok müsait olan zeminin yakınlarında, Sarıkaya ve Aksu aktif mağaraları vardır. Bu iki mağara turizm potansiyeli açısından Çevre bakanlığı tarafından tescillenmiştir.
Belen Kokurdanı(Düden’in ufak olanı)*’nın haritası daha önce çizilmiştir. Tahribattan önce, mağara ağzında su girişinden kaynaklanan sis ve pus olduğu söylenmektedir. Bugünkü görünüm içler acısıdır.
Mağara yakınında , hangi mantıkla, Mermer çıkartma ruhsatı verildiği, yetkililerin açıklaması gereken bir konudur. Ne kadarlık bir alanda, çalışma izni verildiği çok önemlidir. Zira mağaranın önü, arkası ve yanı, mermer çıkarılma alanı olarak kullanılmaktadır.
Mağaraya verilen zarar ve tahribat, belki de günümüz Türkiye’sinde denetim yapılmamasından dolayı, başka hangi bölgesel zararlar olduğunu ve boyutlarını tahmin etmede, emsal durumdadır. Karstik(Kireçtaşı ve Mermer) jeoloji buna imkan tanır. Günümüzde kontrolsüzce verilen Mermer çıkartma ruhsatları, doğayı ve yaban hayatı tehdit eder konumdadır. Çıkarılacak olan yeni Tabiat Kanunu, mevcut durumu çok daha kötü bir duruma sokacaktır. Burada tespit edilen duruma ek olarak , gereksiz yol genişletme projeleri, HES yapımları, başka maden çıkartma alanları ve teknikleri(siyanür ile asidizasyon) , doğaya olan zararları ortaya koymaktadır.
Mermer ocaklarında, çalışma açısından su kaynağına ihtiyaç vardır. Mermer damarlarını pürüzsüz kesmede basınçlı su ile keski yapılmaktadır. Kesim sonrasında ortaya çıkan moloz ve mermer parçalarıda, ortama geri bırakılmaktadır. Belen kokurdanına giren dere suyunu, bir tanker deposuna alıp(bu depo mağara ağzına yakın bir noktada, atıl bir durumda bırakılmıştır), buradan basınçlı su pompasına aktarılıp, mermer kesme işlemi yapılmaktadır. Mermer damarını mağara ağzına kadar getirip, büyük kaya parçalarınıda içeri yuvarlamışlardır. Suya bırakılan yoğun moloz mağara içine girmektedir. İçeride bataklık oluştururak, hem içerideki doğal döngüyü tahrip etmiş, hem de mağaranın oluşumuna sekte vurmuştur. Mağara oluşumu için gereken suyun yapısı bozulmuştur.
Milyon senede oluşan bu yapılar, bir çırpıda kontrolsüz para kazanma hırsına kurban edilmektedir. Aynısını geri yapmaya kalksanız, kazandığınız para ile anca 5 metresini onarabilirsiniz. Bölgede bulunan yaban hayatı(özellikle Arıcılık) örneği tek olan bir türü konumlamaktadır. Mağara içinde yaşayan yarasalar ve çekirgeler vardır. Bu tarz tahribatlar, dolaylı olarak bu canlıların da ekosistemlerine zarar vermektedir. Çevrede yaşayan köylülerin doğal hayvancılık alanları değişmekte, dere suyu içerisinde yaşayan balıklar telef olmaktadır.
Bu bağlamda , Anadolu Speleoloji Derneği olarak, bu durumu tespit edip, görevlilerin ve basının uyarılmasını, kamunun bilgilendirilmesini görev saymaktayız. Umarız bu kontrolsüz tahribat kontrol altına alınır.
Düden(Aktif su girişinin olduğu, yağmur ve kar yağışı sonrasında toprak ve kaya tarafından emilen suların, toprak altına indiği, kayaç içerisinden girişte su aşındırması ile mağaranın oluşumunu sağladığı yer altı sistem bütünü.
Anadolu Speleoloji Derneği Grubu Derneği. Istanbul Mart 2013.
Ali Hakan EĞİLMEZ Yönetim Kurulu Üyesi.
Yığılca ilçesi sınırları içinde, Belen Mahallesi hudutlarında bulunan Düden/Kokurdan olarak tabir edilen, dikey mağara, aktif su girişi özelliğinden dolayı; aktif(oluşumuna devam eden), içerisinde sarkıt, dikit ve şelalenin olduğu, 50 metre derinliğinde 200 metre uzunluğunda, yaklaşık milyon sene yaşında bir mağaradır.
Bölgenin karstik(kireçtaşı oluşumları) yapısından dolayı, mağara oluşumuna çok müsait olan zeminin yakınlarında, Sarıkaya ve Aksu aktif mağaraları vardır. Bu iki mağara turizm potansiyeli açısından Çevre bakanlığı tarafından tescillenmiştir.
Belen Kokurdanı(Düden’in ufak olanı)*’nın haritası daha önce çizilmiştir. Tahribattan önce, mağara ağzında su girişinden kaynaklanan sis ve pus olduğu söylenmektedir. Bugünkü görünüm içler acısıdır.
Mağara yakınında , hangi mantıkla, Mermer çıkartma ruhsatı verildiği, yetkililerin açıklaması gereken bir konudur. Ne kadarlık bir alanda, çalışma izni verildiği çok önemlidir. Zira mağaranın önü, arkası ve yanı, mermer çıkarılma alanı olarak kullanılmaktadır.
Mağaraya verilen zarar ve tahribat, belki de günümüz Türkiye’sinde denetim yapılmamasından dolayı, başka hangi bölgesel zararlar olduğunu ve boyutlarını tahmin etmede, emsal durumdadır. Karstik(Kireçtaşı ve Mermer) jeoloji buna imkan tanır. Günümüzde kontrolsüzce verilen Mermer çıkartma ruhsatları, doğayı ve yaban hayatı tehdit eder konumdadır. Çıkarılacak olan yeni Tabiat Kanunu, mevcut durumu çok daha kötü bir duruma sokacaktır. Burada tespit edilen duruma ek olarak , gereksiz yol genişletme projeleri, HES yapımları, başka maden çıkartma alanları ve teknikleri(siyanür ile asidizasyon) , doğaya olan zararları ortaya koymaktadır.
Mermer ocaklarında, çalışma açısından su kaynağına ihtiyaç vardır. Mermer damarlarını pürüzsüz kesmede basınçlı su ile keski yapılmaktadır. Kesim sonrasında ortaya çıkan moloz ve mermer parçalarıda, ortama geri bırakılmaktadır. Belen kokurdanına giren dere suyunu, bir tanker deposuna alıp(bu depo mağara ağzına yakın bir noktada, atıl bir durumda bırakılmıştır), buradan basınçlı su pompasına aktarılıp, mermer kesme işlemi yapılmaktadır. Mermer damarını mağara ağzına kadar getirip, büyük kaya parçalarınıda içeri yuvarlamışlardır. Suya bırakılan yoğun moloz mağara içine girmektedir. İçeride bataklık oluştururak, hem içerideki doğal döngüyü tahrip etmiş, hem de mağaranın oluşumuna sekte vurmuştur. Mağara oluşumu için gereken suyun yapısı bozulmuştur.
Milyon senede oluşan bu yapılar, bir çırpıda kontrolsüz para kazanma hırsına kurban edilmektedir. Aynısını geri yapmaya kalksanız, kazandığınız para ile anca 5 metresini onarabilirsiniz. Bölgede bulunan yaban hayatı(özellikle Arıcılık) örneği tek olan bir türü konumlamaktadır. Mağara içinde yaşayan yarasalar ve çekirgeler vardır. Bu tarz tahribatlar, dolaylı olarak bu canlıların da ekosistemlerine zarar vermektedir. Çevrede yaşayan köylülerin doğal hayvancılık alanları değişmekte, dere suyu içerisinde yaşayan balıklar telef olmaktadır.
Bu bağlamda , Anadolu Speleoloji Derneği olarak, bu durumu tespit edip, görevlilerin ve basının uyarılmasını, kamunun bilgilendirilmesini görev saymaktayız. Umarız bu kontrolsüz tahribat kontrol altına alınır.
Düden(Aktif su girişinin olduğu, yağmur ve kar yağışı sonrasında toprak ve kaya tarafından emilen suların, toprak altına indiği, kayaç içerisinden girişte su aşındırması ile mağaranın oluşumunu sağladığı yer altı sistem bütünü.
Anadolu Speleoloji Derneği Grubu Derneği. Istanbul Mart 2013.
Ali Hakan EĞİLMEZ Yönetim Kurulu Üyesi.