Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat, yapay zeka odaklı dijital dönüşümün herkesin gündeminde olduğunu belirterek, "Artık ülkeler sadece rakamlarla rekabet etmiyor, strateji ve vizyonlarla da rekabet ediyorlar." dedi.Dünya Gazetesi Ekonomi Zirvesi, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in de katılımıyla İstanbul Finans Merkezi Ziraat Bankası Genel Müdürlük Oditoryumu'nda düzenlendi.Zirvede konuşan Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkan Yardımcısı Bekir Polat, yapay zeka odaklı dijital dönüşümün herkesin gündeminde olduğunu belirterek, "Hem bireylerin hem firmaların hem ülkelerin ciddi bir yarışta olduğu dünyada yaşıyoruz. Burada ekonomik enstrümanların stratejik ittifakların yeni bir ekonomi diplomasisi diliyle nasıl maharetle kullanıldığını görüyoruz. Artık ülkeler sadece rakamlarla rekabet etmiyor, strateji ve vizyonlarla da rekabet ediyorlar." yorumunu yaptı.Son döneme bakıldığında küresel doğrudan yatırımlarda ciddi paradigma kayması yaşandığına dikkati çeken Polat, "Artık eskisi gibi firmalar, karar vericiler sadece pazar maliyetleri ve işgücü dinamiklerinin ötesinde farklı dinamiklere de bakmaya başladılar.2022-2024 arasına baktığımızda toplam uluslararası doğrudan yatırımların anons edilen yüzde 75'i geleceği şekillendiren endüstrilere gitmiş durumda. Sadece son dönemde 360 milyar dolarlık yapay zeka ekosistemine olan yatırımların yüzde 80'i veri merkezlerine yüzde 15'i yarı iletkenlere, yüzde 5'i de AR-GE'ye gitmiş durumda." ifadelerini kullandı.Polat, ülkede son 20 yılı aşkın süredir 300 milyar dolarlık alt ve üst yapı yatırımı yapıldığını belirterek, "Önümüzdeki 20 yılda 200 milyar dolarlık yeni yatırımlar olacak. Bunlar Türkiye'yi sadece üretim, ihracat, lojistik bağlamında değil, AR-GE ve yeni teknolojilerin de bölgesel sorumluluğunu üstlenen bir hale getirdi." diye konuştu.Bugün açıklanan Uber'in İstanbul'da açacağı 200 milyon dolarlık teknoloji üssüne değinen Polat, bu gelişmelerin önemine vurgu yaptı.- bankacılık sektörü panelde buluştuZirve kapsamında, "Küresel ekonomik görünüm ekseninde bankacılık sektörünün 2026 perspektifi" paneli TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici moderatörlüğünde gerçekleştirildi.Panele, Ziraat Bankası Genel Müdürü Alpaslan Çakar, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Akbank Genel Müdürü Kaan Gür, QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan katıldı.Panelde konuşan Alpaslan Çakar, Türk bankacılık sektörünün bugün itibarıyla 17 trilyon doları aşan büyüklüğe ulaştığını belirterek, 2025'te en çok özkaynakların enflasyon karşısında değerinin korunması kaygısıyla hareket ettiklerinden bahsetti.Bu yıla ilişkin değerlendirmelerde bulunan Çakar, şunları kaydetti:"2026'da OVP'nin aynı kararlılıkla devam edeceği, sıkı para politikasının devam edeceği varsayımıyla, dezenflasyon programının ve faiz indirim döngüsünün de devam edeceği dikkate alındığında makro ihtiyati tedbirlerin önümüzdeki yıl da hayatımızda olacağını ama enflasyonun düşüşüyle, fiyat istikrarının sağlanmasıyla bunların yavaş yavaş hayatımızdan çıkacağını, reel sektöre, firmalarımıza yine büyüme çerçevesinde katkı verebileceğimizi söyleyebilirim."Osman Arslan da 2025'te OVP perspektifine uyum sağlamak ve o programın başarılı olması için üzerlerine düşen görevi yapmak durumunda kaldıklarını belirterek, "Çünkü finansal ve makroekonomik istikrar sağlanamadığı zaman bankaların ve reel sektörün sağlıklı işlemesi zorlaşıyor. Programın etkisiyle uluslararası piyasalardan daha fazla cazip koşullarla borçlanma imkanlarımız arttı." diye konuştu.Likidite konusunda bir problemin olmadığını söyleyen Arslan, kredi sınırlamaları ve likidite koşullarına uyum noktasında bankaların etkin şekilde adım attığını dile getirdi.Arslan, KOBİ'lere ve esnafa desteklerinin 2026'da güçlü şekilde devam edeceğini, devlet iç borçlanmasının azalmasıyla bankalara gelecek dönemde daha fazla reel sektörü destekleyecek kaynak imkanı sağlanacağını söyledi.Katılım bankacılığına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Arslan, Halk Katılım'ın şubat ayında faaliyete geçmesini planladıklarını bildirdi.- "Altıncı ay itibarıyla finteklerin aldığı yatırım 44 milyar dolar"Kaan Gür ise ülkenin rekabetçilik avantajını kaybetmeden yoluna devam edebilmesi için Türk bankacılık sektörünün özellikle teknolojiyle bir araya geldiği noktada regülasyon çerçevesinde her türlü desteği almaya ihtiyacı olduğunu belirtti.Finteklerin özelikle Kovid-19 salgınıyla birlikte çok hızlı gündeme geldiğine değinen Gür, "Çünkü koşullar bunu gerektiriyordu. 2030'a bakıldığında 1 trilyon dolar civarında pazar büyüklüğünden bahsediliyor. 2021'de finteklerin almış olduğu yatırımlar 230 milyar dolar düzeyinde. 2025'in altıncı ayı itibarıyla 44 milyar dolar civarında finteklerin almış olduğu yatırım ama bu ilgi devam ediyor." diye konuştu.Ömür Tan da Türkiye için küreseldeki riskler ve fırsatlara değinerek, 2024-2025'te enflasyon dünyada düşme trendine girmişken yine bir yükselme olduğuna işaret etti.Türkiye'deki gelişmelere ilişkin değerlendirmede bulunan Tan, şu ifadeleri kullandı:"Programın gayet iyi bir program olduğunu görüyoruz ve destekliyoruz. Doğru zamanlarda doğru işleri yaparak başarıyla devam ediyor. Türkiye'de gidişatın doğru olduğunu, iyi bir gelişim olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin yakalaması gereken fırsatlar bu dönemde çok var."
AA
AA






































